Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf dilekçesinde, dava dilekçesinde dava konusu alacağın davacı ile adi ortaklık arasındaki eser sözleşmesinden doğan cari hesap alacağı olduğunun belirtilmediğini, dolayısıyla ön inceleme duruşmasında iddianın genişletilmesine muvafakatleri bulunmadığının bildirildiğini, ancak dikkate alınmadığını, bilirkişi incelemesinin yukarıda anlatılan nedenle davacı defterlerinde müvekkili hesapları üzerinde değil, dava dışı adi ortaklığın hesapları üzerinde yaptırılması gerektiğini, ancak müvekkili hesapları üzerinde inceleme yaptırıldığını, adi ortaklığın borçları araştırılmakta ise adi ortaklığın defterleri üzerinde de araştırma yapılması gerektiğini, adi ortaklığın borcu sebebiyle dava açılmamış olmakla beraber, tahkikat buna göre yürütüldüğü için adi ortaklığın diğer ortağı dava dışı ... Ltd. Şirketinin alacağı sebebi ile davacı aleyhine açılmış olan İstanbul 11....

    Adi ortaklık sözleşmesi gereğince faaliyete başlanılacak tarihin 15/03/2019 olarak kararlaştırıldığı dikkate alındığında, adi ortaklğın faaliyet konusunun gerçekleşmediği, ... ile sözleşme ilişkisine girilmemek suretiyle imkansızlaştığı görülmektedir. Adi ortaklıkta konu ile kastedilen işletmenin konusudur. Yani amaca ulaşmak için yürütülen faaliyet olup, BKnun 639/b-1 uyarınca ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkansız duruma gelmesiyle adi şirketin sona erdiği, hükümde geçen imkansızlığın, adi ortaklık sözleşmesinin imzalanmasından sonra ortaya çıkan imkansızlık olup, adi ortaklığın kendiliğinden sona ereceği, taraflar arasındaki adi ortaklığın, konusu kapsamına giren işin gerçekleşmesinin imkansız hale geldiği an itibariyle tasfiyeye girdiği tespit edilmiş, yine davacı ile davalı ... San.ve Tic.A.Ş.imzalanan ancak diğer davalı ... İnş.... tarafından imzalanmamış protokol ile adi şirketin tasfiyesinin kararlaştırıldığı, her ne kadar ......

      Buna göre “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Adi ortaklık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) kapsamında yer alan ortaklıklardan farklı olarak tüzel kişiliği haiz değildir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 51. maddesinde dava ehliyetinin medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği düzenlenmiştir. Adi ortaklıkların, tüzel kişilikleri bulunmadığı için fiil ehliyeti ve taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle adi ortaklık halinde yönetici ortağa dava açmaya özel yetki verilmesi halleri dışında adi ortaklığın fiil ve taraf ehliyetleri bulunmamaktadır....

        Buna göre “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Adi ortaklık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) kapsamında yer alan ortaklıklardan farklı olarak tüzel kişiliği haiz değildir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 51. maddesinde dava ehliyetinin medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği düzenlenmiştir. Adi ortaklıkların, tüzel kişilikleri bulunmadığı için fiil ehliyeti ve taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle adi ortaklık halinde yönetici ortağa dava açmaya özel yetki verilmesi halleri dışında adi ortaklığın fiil ve taraf ehliyetleri bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen adi ortaklığın tasfiyesi-kar payı alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 25 yıldır adi ortaklık şeklinde müteahhitlik yaptıklarını, 22.09.2005 tarihinde ... Turizm Seyahat Gıda ve İçecek ...İmalat San.Tic.Ltd....

          Mahkememizce görev yönünden yapılan değerlendirmede; adi ortaklık sözleşmesinin tarafları gerçek şahıs olup, bu şahısların kurdukları adi ortaklığın tüzel kişiliğinin olmaması, yapılan işin iş bu adi ortaklık yönünden ve taraflar yönünden niteliği, tarafların tacir olmaması ve ticari işletme olarak bir adi ortaklık kurulmamış olması nedeniyle nispi ticari dava söz konusu olmadığı gibi, dava konusu uyuşmazlığın ticaret kanununda düzenlenmediği adi ortaklık ilişkisinin 6098 sayılı TBK'nın 620 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, daha çok şahısların şahsi emekleri ve malları ile ortak bir amaca erişmek üzere bir araya geldikleri sözleşme türü ve bu sözleşmeden kaynaklanan ilişki ve tasfiyenin TBK'da düzenlenmiş olduğu, böylece mutlak bir ticari davanın da söz konusu olmadığı mahkememizce benimsenmiştir....

          Görüldüğü üzere, katma değer vergisi uygulaması bakımından, adi ortaklık, ortaklardan bağımsız işletme birimi olarak vergilendirilmekte, defter tutma, fatura bastırma, belge düzenleme, muhafaza ve ibraz ödevleri ile beyanname verme ve vergi ödeme gibi yükümlülükleri ortaklardan ayrı yerine getirme zorunluluğunda bulunmaktadır. Katma değer vergisi uygulaması açısından, ortaklardan bağımsız işletme kabul edilen adi ortaklıklarda, mal alımı, mal teslimi ve hizmet ifası gibi edimler adi ortaklıkça yerine getirildiğinden, katma değer vergisi mükellefi de adi ortaklık olacak, beyannamelerin adi ortaklık adına düzenlenerek, yönetim yetkisine sahip ortaklardan birisi tarafından imzalanmak suretiyle bağlı olunan vergi dairesine verilmesi üzerine de, ortaklık adına tarh ve tahakkuk eden vergilerin ödenmesinden de müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan her biri tarhiyata muhatap tutulabilecektir....

            Firmasının davacı firma ile adi ortaklık üzerinden Iğdır ilinde birtakım faaliyetlerde bulunduğunu ve bu faaliyetlerinden dolayı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nden alacakları olduğu hususunda bilgi edinildiğini, Borçlar Kanunu 621 ve devamı maddeleri gereğince aksi kararlaştırılmadığı veya adi ortaklık sözleşmesinde belirtilmediği sürece ortaklar arasında %50 hak ve sorumluluk sahipliği söz konusu olduğunu, bu nedenle Devlet Su İşleri'nden alacağı bulunan adi ortaklığın ortaklarından biri olan borçlu ATİNAK MÜH. İNŞ. SAN. TİC. A.Ş.'nin payına düşen %50 miktarın haczedilmesi için icra Müdürlüğü'ne 11/11/2020 tarihinde talepte bulunduklarını, taleplerinin ilgili icra Müdürlüğü tarafından yasalara uygun bulunarak kabul edildiğini ve bu hususta müzekkere yazıldığını, 3. Şahıs firma olan T1 A.Ş. Firmasının dosyada herhangi bir sıfata sahip olmadığını, bu nedenle açılan davanın taraf yoksunluğu ve menfaat yoksunluğu nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            O halde; mahkemece; taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesi hükümleri kapsamında, üçüncü kişiler tarafından adi ortaklığın tasfiyesinden sonra ortaklığa konu iş nedeniyle açılan davalar sonucunda ortaya çıkan zarardan davalının sorumlu olduğu göz önüne alınarak uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

              Alınan bilirkişi raporu ile davaya konu taşınmazların dava tarihi itibariyle değeri ----olarak belirlenmiş, davacı vekili talep arttırım dilekçesiyle harç yatırmak suretiyle, dava değerini cari hesap alacağı da dahil olmak üzere toplam -----yükseltmiştir. Davacının ve davalıların oluşturduğu adi --------- yıllarına ait ------- getirtilmiş, yine davacı ile adi ortaklığın ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Belirlenen inceleme gününde davalı tarafça adi ortaklığa ait ticari defter ve dayanakları sunulmamış, ibrazdan kaçınılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu