Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının binayı 10 ortaklı adi bir ortaklık şeklinde inşa etmeye başladığı ancak binayı tamamlayamadığı, % 70 seviyesinde bıraktığı, bu hali ile davacının yapmış olduğu harcamaların 21.821,85 TL olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı ... dışındaki davalılar vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Davacı yüklenici dava dilekçesinde, yaptığı imalat bedelinin tespiti ve davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davacının talebi değerlendirildiğinde taraflar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tasfiyesi yani ileriye doğru feshi talep edilmektedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/672 KARAR NO : 2023/666 DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) DAVA TARİHİ : 20/09/2023 KARAR TARİHİ : 26/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; ...; tek ortaklı ---Şirketinin ve-----Şirketinin tüzel kişi temsilci sıfatıyla müdürü,----- tek ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, ... bu şirketlerin bir kısım borçlarına kefil olmanın yanı sıra, kendisine ait borçları bulunduğunu, şirketin borçlarını ödemede güçlük çekmesi nedeniyle konkordato isteminde bulunduğu, yetkilisi bulunduğu şirketin konkordato talebinin kabul edilip belirlenen süre içerisinde borçlarının ödenmesi halinde kendi kefaletinin de sona ereceğini, kendisine geçici, kesin, mühlet kararı verilmesini, ve sonucunda konkordato projesi doğrultusunda konkordatonun onanmasına karar verilmesini talep etmiştir...
Bu durumda, davacıya adi ortaklık ilişkisinin devam ettiği döneme ait ticari defter, kayıt belgeleri ibraz ettirilerek ve bilirkişi heyetine mali müşavir de dahil edilip davacının adi ortaklık ilişkisi nedeniyle program satarak elde ettiği gelir miktarı da en az dava dilekçesinde kabul ettiği miktar ve birim fiyat üzerinden hesaplanıp adi ortaklığın toplam aktifi belirlendikten sonra bu gelirin elde edilmesi için yapılan veya yapılması gereken masraf ve giderler düşüldükten sonra taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan paylaşım oranı uyarınca davacının istemekte haklı olduğu tasfiye payı alacağı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp maddi tazminat istemine yönelik olarak davanın sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ile kâr payı alacağı ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Öte yandan yerel mahkemenin ilk kararında, 10.000,00 TL manevi tazminata da hükmedilmiş olup davalının temyizi üzerine hüküm araştırmaya yönelik olarak bozulmuştur....
Şti. 2011 yılında kurulduğunu, kuruluşta şirket hisseleri her ne kadar %5* davalılardan ..., kalan ise %50 ise davalılardan ... adına resmiyette 2 ortaklılık olarak gösterilmiş ise de esasen şirketin 3 ortaklı olarak kurulduğunu, Şirketin 3 ortaklı olarak kurulduğunu daha sonradan müvekkili ile davalılar arasında 09/10/2015 tarihinden imzalanan ......
Hukuk Dairesinin ekte sunulan kararından adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı bu nedenle de aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmadığını, bu nedenle de adi ortaklı adına çıkartılan ödeme emrinin hukuken bir geçerliliği olmadı da açıkça ortaya konduğunu, yapılan yargılama sonucunda müvekkili T1 açısından takibin iptal edildiği, adi ortaklık yönünden ise yapılan takibin yok hükmünde olduğu açıkça anlaşılmakta olduğunu, icra dosyasına gireni para adi ortaklık gelirinden el edilen bir para olduğunu, adi ortaklığın sorumlusu ve pilot ortağı müvekkilinin T1 olduğunu, bu bağlamda adi ortaklığı diğer ortağın tahsil edilen para ile ilgili hiçbir alakası bulunmadığından adi ortaklık hesabından tahsil edilen paranın müvekkiline iadesi için icra müdürlüğüne yapmış oldukları başvuru reddedildiğini, icra müdürlüğünün kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Şikayetin reddine, karar verildiği anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesinin ekte sunulan kararından adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı bu nedenle de aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmadığını, bu nedenle de adi ortaklı adına çıkartılan ödeme emrinin hukuken bir geçerliliği olmadı da açıkça ortaya konduğunu, yapılan yargılama sonucunda müvekkili T1 açısından takibin iptal edildiği, adi ortaklık yönünden ise yapılan takibin yok hükmünde olduğu açıkça anlaşılmakta olduğunu, icra dosyasına gireni para adi ortaklık gelirinden el edilen bir para olduğunu, adi ortaklığın sorumlusu ve pilot ortağı müvekkilinin T1 olduğunu, bu bağlamda adi ortaklığı diğer ortağın tahsil edilen para ile ilgili hiçbir alakası bulunmadığından adi ortaklık hesabından tahsil edilen paranın müvekkiline iadesi için icra müdürlüğüne yapmış oldukları başvuru reddedildiğini, icra müdürlüğünün kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Şikayetin reddine, karar verildiği anlaşılmıştır....
şirkete gizli ortak olunduğu iddiası ile açılmış adi ortaklığın tasfiyesi davası olup, adi ortaklık TBK'nunda düzenlenmiş olmakla, dava mutlak ticari dava olmadığı gibi uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir olmadığından nispi ticari dava niteliğinde de olmayıp, davaya bakma görevi genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle; dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğunda usulden reddine, davaya bakma görevinin Antalya Asliye Hukuk Mahkemelerinin olduğuna karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir....
İki ortaklı olduğu anlaşılan adi ortaklıktan ortaklardan herhangi birine şirket işlemlerini idare görevi verildiği öne sürülmediği ve bu yönde de bir belge ibraz edilmediği sürece BK.nun 525. maddesi gereğince adi ortaklığın idaresinin her iki ortağa ait olduğunun kabulünü zorunlu kılar. Bu gibi durumlarda takip dayanağı belgede imzası olmayan diğer ortakta borçtan sorumlu olur. Aktif ve pasif husumet ehliyeti, dava şartı (takip) olduğundan husumet itirazı yasanın emredici kuralından kaynaklanan ve bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili bulunduğundan ortaklığı oluşturan ortaklardan her birinin İİK. nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayet hakkı vardır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığından, adi ortaklığı oluşturan ortakların takipte ayrı ayrı borçlu gösterilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin REDDİNE," karar verildiği görülmüştür....
İş ortaklığı, esas itibariyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620 ve müteakip maddelerindeki hükümlere tabi bir adi ortaklık olup, tüzel kişilikleri olmadığından taraf ehliyetleri yoktur. Aynı yasanın 638/1. maddesinde; "Ortaklık için edinilen veya ortaklığa devredilen şeyler, alacaklar ve ayni haklar, ortaklık sözleşmesi çerçevesinde elbirliği hâlinde bütün ortaklara ait olur" hükmü mevcuttur. Bu hükme göre adi ortaklık alacak ve mallarının üzerinde, adi ortaklığı oluşturan gerçek ve tüzel kişilerin elbirliği ile mülkiyet hakları bulunmaktadır. Adi ortaklığın ödenmeyen alacağı , adi ortaklığı oluşturan her bir ortağın takipte alacaklı taraf olarak gösterilmek sureti ile başlatacakları takipte , adi ortaklık adına tahsil edilir. Dosyamızda dava konusu takipte alacaklı olarak Ra-Ya İnşaat & Hasanoğlu İnşaat İş Ortaklığı gösterilmiş ve adi ortaklığın kimlerden oluştuğu açıklanmamış , adi ortaklığı oluşturan şirketler adına vekâletnameler de sunulmamıştır....
Mahkemece, Dava ve birleşen davanın esasen her ikisinin konusunun da şirketin tasfiyesi olması ve hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu gerekçesiyle tasfiyeye ilişkin her iki davanın da ayrı ayrı kabullerine, Dava tarafları arasındaki 01.01.2003 tarihli Adi ortaklı sözleşmesinin sözleşme şartlarınca tasfiyesinin 2011/16918 2012/5383 sağlanabilmesi amacıyla tasfiye memuru olarak ...un atanmasına, yapılacak işlemlerden sonra gerekirse ek ücret değerlendirilmek kaydı ile 3.000 TL tasfiye memur giderinin öncelikle tasfiye sonucunda oluşacak değerden tarafların hisseleri oranında alınmasına karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. . Dosya kapsamına göre ; taraflar aralarında bir adi ortaklık ilişkisi mevcut olup bu husus esasen mahkemenin de kabulündedir. Ne var ki bu kabule göre; Adi ortaklık ilişkisinin, “yalnızca ortaklığın tasfiyesine karar verilerek ” tasfiyesi düşünülemez....