Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Adi Ortaklığı İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adi ortaklık adına, takdir komisyonu kararlarına istinaden vergi ziyaı cezalı olarak re'sen tarh edilen 2016/1 ila 12 dönemi katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararda; Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ve İstanbul Ticaret Odası kayıtlarının incelenmesinden ... Metal Mekanik İnşaat Ambalaj İmalat San. ve Tic. Ltd. Şti.'...

    Davacı taraf, davalının temsil yetkisini kötüye kullandığından bahisle temsil yetkisinin sonlandırılmasını ve temsil yetkisinin kendisine verilmesini, tedbiren ortaklığa yönetim kayyımı atanmasını istemiştir. Delil olarak dosyaya ibraz olunan gazete nüshasında ortaklık konusu işin henüz ta- mamlanmadığına dair açıklamalar ve buna dair eleştirilere yer verilmiş ise de, bu belgeler davalı tara- fın temsil yetkisini kötüye kullandığı iddiasını " yaklaşık ispat"a elverişli görülmemiştir. kapsamına göre, bu aşamada adi ortaklığa kayyım atanması yönünden yasal şartların oluşmadığı değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir....

      Mahkemesinin … günlü ve … sayılı kararının; adi ortaklıkta ortakların bir birlerini temsil yetkisi mukaveleye dayanmamakta isede hukuki teamülü bu şekilde olduğu ayrıca ortaklık 1/2 kar esasına dayandığından, ortağını davaya katılmaya zorlamak yada dava açmasına yetki istemek durumunda olmadığı, hiç değilse davanın kendisi yönünden esastan incelenmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir....

        ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen adi ortaklıkta imza yetkisinin tespiti davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine,...

          Davalı Bakanlık vekilinin cevap dilekçesi ile davacı tarafça ilk olarak adi ortaklığa takip yapıldığı, sonrasında adi ortaklığa oluşturan şirketlere tebligat çıkartılmasının usulsüz olmadığını, adi ortaklıkta ortakların ayrı ayrı yönetim ve temsil yetkisi olduğu, ortaklardan bir şirket yetkilisinin borcu kabul etmesinin adi ortaklığı bağlayacağı bu sebeplerle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. YEREL MAHKEME KARARI; Mahkeme tarafından yapılan yargılama neticesinde; "......

          diğer ortakların ancak temsile ilişkin hükümler uyarınca, bu kişinin alacaklısı veya borçlusu olacakları, kendisine yönetim görevi verilen ortağın, ortaklığı veya bütün ortakları üçüncü kişilere karşı temsil etme yetkisinin var sayılacağı, ancak, temsil yetkisine sahip yönetici ortağın yapacağı önemli tasarruf işlemlerine ilişkin yetkinin, bütün ortakların oybirliğiyle verilmiş olması ve yetki belgesinde bu hususun açıkça belirtilmiş olmasının şart olduğu hükmüne yer verilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 9. maddesinin birinci fıkrasında, mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni ehliyetin şart olmadığı hükme bağlanmıştır....

            Davacı tarafından ortaklığa konulan sermaye ve yaptığı masraflar ile kar payı yönünden davalı tarafından herhangi bir ödemenin olmadığını ileri sürerek, davalı aleyhine dava açılmış olup, davacı tarafından adi ortaklıkta sermaye bedeli istendiğine göre dava adi ortaklığın feshi ve tasfiyesini içermektedir. Adi ortaklığın ne şekilde sona ereceği B.K.' nun 535. maddesinde, tasfiyenin nasıl ve kimler tarafından yapılacağı da B.K.' nun 538. ve devamı maddelerinde gösterilmiştir. Mahkemece adi ortaklığın feshine karar verildiğinde, ortaklığın mal varlığının ne şekilde tasfiye edileceği karar yerinde gösterilmeli ve tasfiye mahkemece bizzat yapılmalıdır....

              Eş söyleyişle, vergi mükellefiyetliği açısından tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklıkta her bir ortağın ayrı olarak vergi mükellefliği bulunmaktadır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, ortakların şirket borçlarından dolayı sorumluluğu 1. derecede sınırsız ve kural olarak müteselsildir. Ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından getirilen sermaye ortakların hepsine aittir (BK 638/1. TMK 701. md). Ortaklık payları da ayırt edilmiş değildir (TMK 702 md), (Bkz. Prof. Dr. Mehmet Bahtiyar Ortaklıklar Hukuku 15. Baskı sy. 32 ve devamı). Ortaklık faaliyetleri kapsamındaki bir hukuksal işlemde adi ortaklık taraf olarak yer alamaz. İşlemin tarafı ortakların tümüdür. Bu bakımdan işleme ya tüm ortaklar bizzat katılmalı veya temsile ilişkin genel borçlar hukuku ilkeleri çerçevesinde temsil olunmalıdır (TBK 537 md.). Temsil hâlinde “ortaklık değil”, ortaklar temsil olunur....

                fiilen hem resmen bitmiş olan ancak davalı tarafından hala kanuna aykırı olarak kullanıldığı anlaşılan imza ve temsil yetkisinin tedbiren kaldırılmasını, müvekkili aleyhinde adi ortaklık borçlarından takipler başlatılmaması yönünde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Noterliğinin 20/03/2018 tarih ve 5346 yevmiye sayılı adi ortaklık sözleşmesine göre ortaklığın idare ve temsil yetkisinin Levent Koçak'a verildiği, Levent Koçak tarafından düzenlenen çekten davacının sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine, Birleşen dava yönünden; dayanak çekin unsurları itibariyle tam olduğu, Ankara 25. Noterliğinin 20/03/2018 tarih ve 5346 yevmiye sayılı adi ortaklık sözleşmesine göre davacının adi ortaklıkta ortak sıfatının bulunduğu, zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu