Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkeme, davanın adi ortaklıkta temsil yetkisinin kaldırıldığının tespiti talebine ilişkin olup, davacı tarafça sunulan adi ortaklık sözleşmesi ile davalının ortaklığı münferiden temsile yetkili olarak atandığı, davacı tarafça kurumlara ve davalıya gönderilen Noter ihtarnamesi ile temsil yetkisinin kaldırıldığının bildirildiği, bu aşamada sunulan deliller kapsamında , haklı sebep olarak ileri sürülen hususlarda ve hakedişlerin ortaklık adına davalıya ödenmesi halinde telafisi imkansız zararlar doğacağı ya da hakkın elde edilmesinin zorlaşacağı hususunda bir kanaat oluşmadığı ve ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle; "1-Davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, 2-Karardan bir suretin taraflara tebliğine" 30/11/2021 tarihinde karar verilmiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen adi ortaklığa temsilci atanması davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar; davacı şirket ile davalı şirket arasında 27/05/2013 tarihli iş ortaklığı sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşme ile ortaklığın yönetim ve temsil yetkisinin düzenlendiğini ancak 21/09/2016 tarihli yönetim kurulu davacı ...'e bildirilmeyerek anılan toplantıya katılmasının engellendiğini, bu nedenle adi ortaklık yönetim kurulu üyesi davacı ...'...

      Noterliği'nin 02.01.2015 tarihli adi ortaklık sözleşmesinde idare ve temsil yetkisinin tüm ortakların her birine verildiğini, 25.08.2015 tarihinde Halil Yurdaşan'ın dahil olmadığı ve temsil ve idare yetkisinin yine tüm ortaklara verildiği bir adi ortaklık sözleşmesi kurulduğunu, Halil Yurdaşan'ın dava konusu senetleri hem davacılar adına hem de kendi tek ortağı ve müdürü olduğu Efe Medikal Ltd....

      Davalı vekili; BK 525. maddesine göre adi ortaklıkta her ortağın tek başına ortaklığı yönetebileceğinin karara bağlandığını, haklı sebeplerin varlığı halinde diğer ortağın yetkilerinin kısıtlanabileceğini, ancak böyle bir durumun varlığı halinde diğer ortağın yetkisinin tek bir ortağın kararıyla değil, ortaklar kurulu kararı veya mahkeme kararıyla kaldırılabileceğini, taraflar arasındaki sözleşmede de ortağın idare hakkının kaldırılmasına ilişkin hüküm bulunmadığını, müvekkili banka tarafından davacıya şirket ortağı ...’in temsil yetkisinin kaldırılması ile ilgili mahkemeden acilen karar alması ve öncelikle ilgili hesaptan adı geçene ödeme yapılmaması yönünde tedbir kararını bankaya ibraz etmesi gerektiği hususunun davacıya defalarca yazılı ve şifahi olarak bildirildiğini, ayrıca davacının diğer dava dışı ortak ...’e karşı açmış olduğu davada mahkemece yazılan müzekkere sonucu ortaklar adına açılan hesaba bloke konulduğunu, ancak daha sonra davacının blokenin kaldırılmasını talep...

        Dolayısı ile bu kişinin, TBK'nun 42. ve 46. maddeleri ile aynı Kanunun 637. maddesinde açıklanan ortaklığı temsil yetkisi olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ortaklığı idare yetkisi bulunan temsilcinin yapacağı işlem, ortakları, üçüncü şahıslara karşı eşit olarak sorumlu kılar. Bu sebeple adi ortaklığı temsilen idareci şerikin (ortak-temsilcinin) imzaladığı bonolardan dolayı ortaklar sorumlu olur. Temsil yetkisi, zımnen icazet, temsil belgesi, adi ortaklık sözleşmesi veya ortaklık kararı ile verilebilir. O halde mahkemece; borçlu adi ortaklığın diğer ortağı ...’in, adi ortaklığı temsil ve ilzama yetkili ortak sıfatında olup olmadığının adi ortaklık sözleşmesi, ortaklık kararları veya varsa temsil belgesi temin edilerek tesbiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Noterliğinin ... tarih ve ... sayılı işlemi ile onaylanan davacı şirketin tarafı olduğu adi ortaklık sözleşmesinin "Yönetim ve Temsil" başlıklı 8. maddesinde, iş ortaklığının temsil ve ilzamının anılan şirketi temsilen yer alan ..., ... ve ... isimli şahıslardan en az birinin münferit imzası ile sağlanacağı kararlaştırıldığından, davacı şirketin söz konusu adi ortaklıkta yönetim, temsil ve ilzam yetkisinin olmadığı dolayısıyla ortaklığa ait yasal defter ve belgeleri ibraz yükümlülüğü kendisinde olmayan davacı şirketten ilgili yıllara ait yasal defter ve belgeler istenemeyeceği, öte yandan, diğer temsilci ... nezdinde söz konusu defter ve belge ibraz yazısının tebliğine çalışılmadığından yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu cezalı vergi kaldırılmıştır....

            nin dava konusu adi ortaklıkta dava tarihi itibariyle hissesi bulunmadığından aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davalı adi ortaklığın feshi ve davalının adi ortaklıktaki yönetim/temsil yetkisinin kaldırılmasına yönelik davacı ... Ltd. Şti.'nin açılan asıl ve birleşen davanın dava şartı yokluğundan ayrı ayrı usulden reddine karar verilmiştir. Dava konusu adi ortaklığa davacı ... Ltd. Şti.'...

              ın 6098 sayılı TBK'nun 625 ve 637. maddeleri gereği şirketi idare ve temsil yetkisi bulunduğu ve çekteki imza davacı borçluya ait olmasa dahi adi ortaklardan davacı borçlunun adi ortaklığı borcu nedeniyle diğer ortağın yaptığı borçlanma işleminden ve borçtan sorumluluğu nedeniyle davacı borçlunun imzaya itirazının artık sonuç doğurmayacağından bahisle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. 6098 sayılı TBK'nun 637. maddesinde; kendi adına ve ortaklık hesabına bir üçüncü kişi ile işlemde bulunan ortağın, bu kişiye karşı bizzat kendisinin alacaklı ve borçlu olacağı, ortaklardan birinin, ortaklık veya bütün ortaklar adına bir üçüncü kişi ile işlem yapması halinde diğer ortakların ancak temsile ilişkin hükümler uyarınca, bu kişinin alacaklısı ve borçlusu olacağı, kendisine yönetim görevi verilen ortağın ise ortaklığı veya bütün ortakları üçüncü kişilere karşı temsil etme yetkisinin varsayılacağı hükme bağlanmıştır....

                Bu durumda, temsilcinin işlemi kendi hukuki alanına uğramaksızın, doğrudan doğruya temsil edilen kimsenin hukuki sahasında hüküm ve sonuç doğurur. Sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK)'nun 533 üncü maddesi gereğince; şirket işlerini idare yetkisini haiz her ortak, ortakları üçüncü şahıslara karşı temsil yetkisine de sahiptir. Bu nedenle ortaklığı, bütün ortaklar elbirliği ile yönetiyorsa bütün ortakların; bir veya birkaç ortak yönetiyorsa bu yönetici ortak veya ortakların adi ortaklığı veya diğer ortakları temsil yetkisi bulunmaktadır. Yani iç ilişkide idare, dış ilişkide temsil yetkisine tekabül eder. Adi ortaklıkta, ortaklar adına yapılan veya ortakların sonradan icazet (olur) verdikleri işlemlerden doğan borçlar nedeniyle BK'nın 534 üncü maddesi gereğince bütün ortaklar sorumludur. Bu aşamada, davalı şirketler tarafından imzalanan adi ortaklık sözleşmesi ile davaya konu satış sözleşmesinin incelenmesinde fayda bulunmaktadır....

                  ve Ortaklığı" olan üç adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, adi ortaklığı oluşturan şahısların her birine ödeme emrinin tebliğ edildiği, adi ortaklığın ortaklarından muteriz ...'...

                    UYAP Entegrasyonu