Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2021/184 ESAS- 2021/133 KARAR DAVA KONUSU : Araçların Adi Ortaklık İlişkisi Temelinde Tasfiyesi İle Ortaklık Payının Davalıdan Tahsili KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle ; tarafların kardeş olduklarını, müvekkilinin davalı ve diğer kardeşleri Hüseyin ile Şubat 2010 yılında gıda üzerine toptan ve perakende satış işi için adi ortaklık kurduklarını, işin yönetimini davalıya bıraktıklarını, diğer ortakların sermayeye katkı sağlayarak, ortaklıktan elde edilen gelir payları oranında dağıtılması yönünde karar alındığını, yapılan iş için transit araçlara ihtiyaç duyulduğunu, davacı tarafından farklı dönemlerde 3 adet aracın kredi aracılığıyla alındığını, davalının iş ortaklığından elde edilen gelirden müvekkiline herhangi bir pay vermediğini, davaya konu araçların kredi ödemelerinin davalı tarafından müvekkiline...

İhtiyati haciz talebi yönünden ise ; parasal alacak sözkonusu ise de, temeli adi ortaklığa ilişkin olup, neticede bir tasfiye kararı verildiği takdirde adi ortaklık malvarlığına göre tasfiye yapılacağından, diğer malvarlığı ile ilgili olarak İİK.257. madde koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Bu sebeplerle davacının istinaf talebinin kabulü ile ara karar HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir....

İhtiyati haciz talebi yönünden ise ; parasal alacak sözkonusu ise de, temeli adi ortaklığa ilişkin olup, neticede bir tasfiye kararı verildiği takdirde adi ortaklık malvarlığına göre tasfiye yapılacağından, diğer malvarlığı ile ilgili olarak İİK.257. madde koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Bu sebeplerle davacının istinaf talebinin kabulü ile ara karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir....

    Yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller, özellikle davacı tarafından adi ortaklık sözleşmesinin sunulmamış olması, davalı tarafından sunulan ve Türkiye Ormancılar Derneği ile davalı arasında imzalanan 02/08/2016 tarihli sözleşme ve tarafların muvafakatiyle dinlenilen tanık beyanları dikkate alındığında, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğunun ispatlanamadığı, adi ortaklık ilişkisinin hukuki işlem niteliğinde olduğu ve senetle ispatı gerektiği, tarafların muvafakatiyle dinlenilen tanık beyanlarının da adi ortaklık ilişkisinin varlığını ortaya koymadığı, davacının da yemin deliline de dayanmadığı, adi ortaklık ilişkisinin ispatlanamaması nedeniyle ortaklık kapsamında tasfiye ve alacak talebinde de bulunulamayacağı kanaatine varılmakla, davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      İki veya daha fazla kişinin ortak bir amaca erişmek için emek veya mallarını birleştirmeyi üstlendikleri tüzel kişiliği bulunmayan, ortakların ortaklık borçlarından kendi mal varlıklarıyla sınırsız ve müteselsil olarak sorumlu oldukları kişi topluluğuna adi ortaklık denir. (Prof. Dr. Fikret Eren- Borçlar Hukuku Özel Hükümler 5. Baskı sayfa 829) Adi ortaklık, Türk Borçlar Kanununda özel borç ilişkileri kısmında düzenlenmiştir. Adi ortaklıkta her ortak ortaklığa ortak amacı gerçekleştirmek için belirli bir mal veya emekten oluşan bir ortaklık payı koymayı üstlenir. Ortaklık payı, adi ortaklığın zorunlu unsurudur. Aynı türden katılım payı koyma zorunlulukları yoktur. Ortaklar, koymayı üstlendikleri katılma payının nitelik ve miktarını, adi ortaklık sözleşmesinde hukuk düzeninin sınırları içinde serbestçe kararlaştırabilirler (Eren, sayfa 834-835) . Adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur. Bu nedenle, adi ortaklık hak ve fiil ehliyetine sahip değildir....

        Yine dosya içerisinde mevcut 15/05/2012 tarihli davalılar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin "Ortaklığın Yönetimi ve Temsili" başlıklı 7.1.3. maddesinde; davalı ... ... Ltd. Şti. nin ortaklığı temsile yetkili kılındığı, davalı ... ... Ltd. Şti. nin Şirketinin ortaklığı temsil yetkisi kapsamına giren işlemin ise noterde yapılan adi ortaklık sözleşmesinin "Ortaklığın İşleyişi" başlıklı 6.2.maddesinde ifade edildiği, adi ortaklık sözleşmesinin bu hükmü gereğince işbu adi ortaklıkta ortak sıfatında olan davalı ... ... Ltd. Şti. nin münhasıran bağımsız bölüm satma yetkisinin mevcut olduğu anlaşılmıştır. 6098 Sayılı TBK'nın 638.maddesinin 3.fıkrasında "Ortaklar birlikte veya bir temsilci aracılığı ile bir üçüncü kişiye karşı ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçtan aksi kararlaştırılmamış ise müteselsilen sorumlu olurlar" hükmünü amirdir....

          Yukarıda da açıklandığı üzere, davalı C-T7-K İnşaat Taahhüt Ticaret Emlak Turizm Nakliye Gıda T7anayi İthalat ve İhracat Limited Şirketi 17/12/2013 tarihli taşınmaz satış sözleşmesini adi ortaklık sözleşmesinin ifası için değil, kendi şahsi borçlarının tasfiyesi için imzalamıştır. Bu sözleşme dolayı ile bir para girişi olmadığından adi ortaklık bir kazanç sağlamamıştır. Kaldı ki davacı dosyaya sunduğu belgeler ve beyanları itibariyle davalılar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin 28/09/2012 tarihinde başladığını ve 76 ada 32 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılan inşaatın adi ortaklık hesabına yapıldığını bilmesine rağmen, adi ortaklık sözleşmesi ve taşınmaz satış sözleşmesi tarihinden önce var olan davalı şirketten olan alacağına mahsuben bir bedel ödemeksizin imzaladığı satış sözleşmesinden dolayı adi ortaklığın sorumlu tutulması hukuken korunmaz. TBK.'...

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ------ ---- yevmiye nolu sözleşmesinde imzası bulunan tarafların,-----------olduğunu, yani davaya konu adi ortaklığın taraflarının tüzel kişi olduğunu, adi ortaklığın tasfiyesinin düzenlendiği iddia edilen, gerek ------- ve gerekse ------ tarihli protokollerdeki imzalara bakıldığında her iki tarafın da imzasının olmadığını, sonlandırma protokolleri oldukları iddia edilen belgelerde adi ortaklığın kurucuları olan şirketlerin değil, şahısların imzalarının bulunduğunu, oysa TTK. 322. maddesi gereğince, şirketin ilzam edilebilmesi için yetkili kişileriz şirket kaşesi ile imza atma zorunluğunu getirdiğini, davacı tarafın, tarafı olduğu adi ortaklık sözleşmesinin tasfiyesi içiı yapıldığı iddia edilen protokolleri imzalamadığını ve yine bu protokollerde müvekki şirketin de imzasının bulunmadığını, bu durumda müvekkili şirketi bağlayan bir protokol bulunmadığını, müvekkili şirketin taraf olmadığı bir protokole dayanarak, aleyhine açılan davanın işin esasına...

            nun 520 vd.( 6098 sayılı TBK'nun 620 vd.) maddelerinde düzenlenen bir adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu anlaşılmaktadır.Bu duruma göre, taraflar arasındaki ilişki, 6098 sayılı TBK'nun 620. (818 sayılı BK.520.) maddesi ve devamı maddeleri kapsamında, bir adi ortaklık ilişkisidir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/... md.) Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğradığı zararın veya kar payının talep edilmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer.Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....

              K A R A R Davacılar, ...’ün mirasçıları olduklarını, murisleri ile davalı arasında mevcut olan adi ortaklığın 11.5.2005 tarihine kadar sürdüğünü, bu tarihte işin bırakıldığına dair yoklama fişi bulunduğunu, ortaklığın sona ermesinden sonra ortaklık adına tahakkuk eden tüm borçların murisleri tarafından ödendiğini, murisin 3.12.2005 tarihinde vefatından sonra ortaklığın Sosyal Sigortalar Kurumuna olan borçlarının da kendileri tarafından ödenmekte olup, taksit ödemelerinin de halen devam ettiğini, adi ortakların ortaklık borçlarından eşit oranda sorumlu olmaları nedeniyle davalının, hissesine düşen ortaklık borçları nedeniyle kendilerine karşı sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, ortaklığın borçları nedeniyle ... oldukları miktarlar üzerinden davalının payına isabet eden kısım nedeniyle toplam 17.089,00 YTL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu