Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri bir sözleşme olup, adi ortaklık ilişkisi mutlaka sözleşme temeline dayanır. Adi ortaklık sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir. Her ne kadar adi ortaklık ilişkisi her hangi bir şekle bağlı değilse de, bu kural geçerlilik şekli bakımından söz konusu olup, ihtilaf çıktığında adi ortaklık sözleşmesinin varlığını ispat yükü, adi ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşer. Adi ortaklıkta yazılı sözleşme, geçerlilik koşulu değil, bir ispat aracıdır. HMK'nun 200/1. maddesi gereğince; bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri 2.500,00 TL'yi geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir....

Taraflar arasında ortaklık ilişkisinin varlığına dair ihtilaf çıktığında, ispat yükü, ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşer. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 620 inci maddesinde de tanımlandığı gibi sözleşme temeline dayanmakta olup, aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu nedenle, parasal sınırın üzerindeki ortaklık ilişkisinin varlığının ispatında, kural olarak, senetle ispat zorunluluğu geçerlidir. Bu açıklamalar uyarınca somut olaya gelindiğinde; davacı vekilince 34 XX 556 plakalı otobüsün işletilmesi hususunda taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu iddia edilmekle birlikte davalı yanca bu ilişki kabul edilmemiştir. Bu haliyle taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğunun davalı yanca yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca ispatı gerekli olup mahkemece öncelikle bu hususun açıklığa kavuşturulması gereklidir....

    No:23/a adresinde bulunan kuaför dükkanını açtıklarını, dükkanın tüm ekipmanını kendisinin aldığını, ayrıca ortaklık sözleşmesi imzaladıklarını, ayrıca Keşan CBS'nin 2015/1871 soruşturma dosyasındaki ifadesinde de davalının bu dükkanı kendisinin açtığını kabul ettiğini, davalının bugüne kadar kendisine ortaklık kârı ödemediğini, son olarak oğluyla boşandıktan sonra dükkanı kapatan davalının dükkandaki bütün malları, eşyayı ve ekipmanı da götürdüğünü, bu nedenlerle ortaklık sözleşmesinin sona erdiğini belirterek 6.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ,davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, adi ortaklık sözleşmesinin yasal deliller ile ispatlanamadığı gerekçesiyle ,davanın reddine karar verilmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından; “davacı tarafça davalı ile arasında düzenlediği 23/11/2015 tarihli ortaklık sözleşmesi uyarınca uğradığı zarar nedeniyle tazminat ve cezai şart bedelinin tahsiline yönelik olarak davalılar hakkında dava açıldığı, mahkemelerinin dosyası ile davacı tarafından davalı hakkında tarafların ortak olduğu adi, ortaklığın tasfiyesine yönelik olarak açılmış bulunan şirket hakkında İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantı olduğu, her iki dosyadaki uyuşmazlığın adi ortaklıktan kaynaklandığı, mahkemelerinin dosyasında istenen tazminat ve cezai şart alacağının adi ortaklığın tasfiyesi kapsamına alınması gerektiği, adi ortaklıktan kaynaklanan hak ve borçların tamamının ve bu kapsamda fesih ve tasfiye davası devam ederken ileri sürülecek alacak iddiasının da İzmir ......

      ın 35.000,00 TL, dava dışı ortaklar .... 10.000.00'er TL sermaye ile adi ortaklığa iştirak ettikleri, düğün salonunu işletmek üzere dava dışı .... ile davacı arasında 01.08.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalandığı, düğün salonunun tadilatları ve bir kısım imalatları adi ortaklık tarafından yerine getirildikten sonra düğün salonunun ruhsatının alınamaması üzerine kira sözleşmesinin protokolle feshedildiği ve adi ortaklık ilişkisinin de sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Davacı iş bu davada, adi ortaklığın tesisi sırasında ödediği ve dava dışı kiralayan ile aralarında yapılan protokol uyarınca payına düşen bedellerin ödetilmesini talep ettiğine göre, bu talebinin ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığının kabulü gerekir....

        Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip, çözüme kavuşturulmalıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde, adi ortaklık nedeni verilen senetten kaynaklanan menfi tespit talebinde bulunduğuna, adi ortaklık sözleşmesi gereğince dava konusu senedin ortaklık nedeniyle verildiği anşıldığına göre, uyuşmazlığın TBK'nın 620.vd.maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi olarak çözümlenmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece; 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK 620 vd. düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, TBK'nun 642.madde vd. hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir....

          G E R E K Ç E Uyuşmazlık, adi ortaklığın tasfiyesi ve sermaye payına yönelik istemden kaynaklanmaktadır. İlk Derece Mahkemesi'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş , karara karşı davacı taraf istinaf isteminde bulunmuştur. Adi ortaklık; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir(TBK. 620/1 md.). Diğer bir anlatımla, adi ortaklık; birbirini tanıyan, birbirlerinin kabiliyet ve şahsiyetlerine güvenen, eşit ve aynı durumda olan gerçek veya tüzelkişilerin, müşterek amacın gerçekleştirilmesini sağlayacak vasıtaları (sermaye paylarını) ortaklığa getirme konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur.Buna göre adi ortaklığın unsurları; kişi, müşterek amaç, müşterek amaç uğruna birlikte çaba, katılım payı(sermaye) ve sözleşme bağı şeklinde belirtilebilir....

          Dava, adi ortaklıkta kar payının ödenmesi, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre; Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi için öncelikle taraflar arasında bir adi ortaklığın bulunması gerekmekte olup ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2010/... Esas sayılı ve .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/... Esas sayılı dosyalarıyla sabit olduğu üzere taraflar arasında adi ortalığın bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir....

            Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir ( TBK. 620/1 md. ). 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 1. maddesi; “Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.” hükmünü içermektedir. Adi ortaklığın sona erme sebeplerini düzenleyen TBK'nın 639 uncu maddenin birinci fıkrasında "Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesiyle" ortaklığın sona ereceği düzenlenmiştir. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer....

              Belediye Başkanlığına haciz yazısı yazıldığı, şikayetçi borçlunun, haczedilen alacağın adi ortaklığa ait olduğunu ileri sürerek, haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, adi ortaklığın borcundan dolayı adi ortaklık mallarına haciz konulabileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra takibinin borçlusu, adi ortaklığın ortakları olan şirketler olup, adi ortaklık değildir. Kaldı ki adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından, adi ortaklık hakkında takip yapılması da mümkün değildir.6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 622-623. maddeleri gereğince adi ortaklıkta her ortak, şirketin kârına iştirak etme hakkına sahip olduğundan, ortağın kişisel alacaklıları, borçlu ortağın şirketteki kâr payını haczettirebilirler. Ayrıca, aynı Kanun'un 638. maddesine göre, adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının da haczi mümkün bulunmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu