Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/269 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen ara kararına yönelik davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; adi ortaklık sözleşmesinin feshi ile alacak; talep ise ortaklık malı olan taşınmazın tedbiren üçüncü kişilere devri talebinin reddinin istinafı istemine ilişkindir....

Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemesi ise; iş bu davada tarafların tacir olmadığı gibi dava, adi ortaklığın fesih ve davası olup TTK 'nın 4/1c maddesindeki davalardan da olmadığı, bu haliyle davanın görüm ve çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda; davacı vekili, müvekkili ve davalıların dershane açıp çalıştırmak amacı ile çalıştıkları ... Şubesinden 2017 yılı Ocak ayında istifa ederek bir adi ortaklık kurduklarını, aralarındaki ortaklık sözleşmesi gereği; sermaye için ... ve eşine ait olan ancak tapuda babaları ... üzerinde olan evi banka kredisi ile davalı ...'nun eşi ...'na satarak ele geçen para da üç ortak olarak ...'...

    Adi ortaklığın dava tarihinden önce sona ermiş olduğunun tespitine, adi ortaklığın tasfiyesi kapsamında taraflara ödenecek alacağın bulunmadığına, davacının alacak davasının reddine karar verilmiştir....

      HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ve ortaklıktan kaynaklı alacak talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; davada adi ortaklık iddiasına dayanılmaktadır. Adi ortaklık müesesesi Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenmektedir. Bilindiği üzere, adi ortaklık; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Diğer bir anlatımla, adi ortaklık; birbirini tanıyan, birbirlerinin kabiliyet ve şahsiyetlerine güvenen, eşit ve aynı durumda olan gerçek veya tüzel kişilerin, müşterek amacın gerçekleştirilmesini sağlayacak vasıtaları (sermaye paylarını veya emeklerini) ortaklığa getirme konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur....

      Uyuşmazlık;asıl davada adi ortaklığın tasfiyesi ve alacak;birleşen davada ise ,itirazın iptali istemlidir. Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir Ayrıca, adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar.Somut olayda;asıl davada tarafların dosya kapsamında yer alan 05.04.2006 ve 10.04.2006 tarihli yazılı ortaklık sözleşmeleri akdetmek suretiyle %50’şer hisse ile adi ortaklık kurdukları,davacının sözleşmede de belirtildiği ve davalının da kabulü olduğu üzere davaya konu edilen 45.000 USD olan ortaklık bedelini davalıya ödediği; ancak, daha sonra taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin sona erdiği anlaşılmakla, tasfiyenin de mahkemece bizzat yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer....

        Dava, taraflar arasında 31.05.2014/2015 tarihleri arasında kurulan adi ortaklık sözleşmesinin tasfiyesine, makine bedelinin tahsili istemine yöneliktir. Taraflar ticaret sicilinde tacir olarak kayıtlı değillerdir. Vergi dairesinden adi ortaklığı oluşturan şahısların yıllık vergi beyanları celp edilmiş, incelenmesinde tarafların elde ettikleri gelirler yönünden de tacir statüsünde olmadıkları anlaşılmıştır. Somut olaydaki uyuşmazlık , davacı ve davalı gerçek kişiler arasında 31.05.2014/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere %50 'şer hisseli olarak kurulan adi ortaklığın tasfiyesi davasıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı tarafından açılan davada açtığı ve tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilen karşı dava dilekçesi ile , davalı ile Mini kid işyerinde ortaklık yaptıklarını, davalının adi ortaklığın bitirlmesini ihtar ile bildirdiğini ileri sürerek, adi ortaklığın tasfiyesi ile verdiği avans tutarı 9.585 TL.nin davalıdan ödetilmesini istemiştir. Davalı karşı davanın süresinde açılmadığını ileri sürerek, davanın reddini dilmeştir. Mahkemece, karşı davanın süresinde açılmamış olması nedeni ile HUMK'nun 187. Maddesi yollaması ile 409. Maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Taraflar arasındaki uyuşmazlık; adi ortaklık sözleşmesinin fesih ve tasfiyesi ile alacak ve ihtiyati tedbir talebinden kaynaklanmaktadır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi' nce 1 Eylül 2020 tarihi itibari ile uygulanmasına karar verilen Bölge Adliye Mahkemeleri iş bölümü kararlarından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi için düzenlenen iş bölümünün Ortak Hükümler bölümünün 3. maddesine göre; "Asıl davayla ilgili ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin kararların inceleme görevi, asıl davaya bakacak olan daireye aittir." hükmü ile 3. Hukuk Dairesi iş bölümü 7. bendine göre; kararı veren mahkemenin ve tarafların sıfatına bakılmaksızın adi ortaklıktan kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararların istinaf inceleme görevi dairemize ait olmayıp 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi ne gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

              Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki 2. bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Taraflar arasında 12.08.2003 tarihli protokol ile adi ortaklık kurulduğu anlaşıldığı gibi,2.maddesi ile de... Mağazası'ndaki davacı ...'a ait tüm ticari malların karşılıklı anlaşılan fiyatlardan ...'e devredildiği belirtilmiştir. Kaldı ki adi ortaklık sözleşmesi gereğince davalının ödemeler yaptığı da dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasında BK’nun 520 ve devamı maddelerde yer alan şekilde bir adi ortaklık kurulduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca aradaki ihtilafında BK 520 vd. maddeleri uyarınca çözülmesi gerekir....

                KARAR Davacı ..., davalının kat karşılığı inşaat sözleşmeleri ile 26340 ada 9 parsel numaralı taşınmazda bina yapmayı üstlendiğini, binanın yapım masrafları ile elde edilecek menfaate yarı yarıya ortak olmak için davalı ile adi ortaklık oluşturduklarını, adi ortaklık sözleşmesi uyarınca hissesine düşen 675.000.00 TL’nin ödediğini yüklenici olan davalıya isabet edecek dairelerin yarısının kendisine ait olmasına rağmen davalının tüm tapuları üzerine aldığını, maliyetin arttığından bahisle ek taleplerde bulunan ve idareci ortak olan davalının hesap vermekten de kaçındığını, ek maliyet bedelinin payına düşen kısmını ödemeye hazır olduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile kendisi ve davalı adına eşit paylar halinde tescilini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu