"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi - alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; ....kesiminde aç kapa tünellerinin yapım işinin asıl yüklenici olan ... yüklenici olarak alındığını ve büyük kısmının tamamlandığını ancak ekonomik sıkıntılar nedeni ile kalan kısmın başka bir firma ile oluşturulacak adi ortaklık ile yürütülmesine karar verildiğini, bunun için davalı şirket ile 17/08/2012 tarihinde adi ortaklık kurulduğunu ve 23/08/2012 tarihinde faaliyetine başladığını, bu adi ortaklığın üst yüklenici firmanın muvafakati ile kurulduğunu ve kısa süre sonra üst yüklenici ile davalı şirket arasında sözleşme imzalandığını, ancak...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi ile birlikte sarf ettiği emek karşılığı ile elde edilen kar payına ilişkin alacak davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verildiği kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda gizli adi ortaklığın tarafı olduğu ileri sürülen davacı ile davalılar amca-yeğen-baba-oğul oldukları anlaşılmaktadır. Adi ortaklık sözleşmesinin,yani adi ortaklığın kuruluşu için yasada şekil şartı öngörülmemiştir. Ancak adi ortaklığın kurulduğunun ispatı yönünden 6100 Sayılı HMK. 200. maddesi gereğince bir hakkın doğumu, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrar ve itfa amacı ile yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki değeri itibariyle senetle ispat kuralı geçerli bulunmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi ile birlikte sarf ettiği emek karşılığı ile elde edilen kar payına ilişkin alacak davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verildiği kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda gizli adi ortaklığın tarafı olduğu ileri sürülen davacı ile davalılar amca-yeğen-baba-oğul oldukları anlaşılmaktadır. Adi ortaklık sözleşmesinin,yani adi ortaklığın kuruluşu için yasada şekil şartı öngörülmemiştir. Ancak adi ortaklığın kurulduğunun ispatı yönünden 6100 Sayılı HMK. 200. maddesi gereğince bir hakkın doğumu, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrar ve itfa amacı ile yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki değeri itibariyle senetle ispat kuralı geçerli bulunmaktadır....
İlk derece mahkemesi dosyasındaki dava; yukarıda anlatıldığı üzere davacı ile davalılardan T6 arasında düzenlendiği iddia olunan adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu adi ortaklık sözleşmesinin davacının da kabulünde olduğu ancak davacı tarafından adi ortaklık sözleşmesinin hayata geçirilmediğinin iddia edildiği ve davalı savunmasında bahsi geçen adi ortaklık sözleşmesinin taraflar arasında geçerli bir şekilde kurulduğunun ve ifa edildiğinin tespiti halinde davaya konu bağımsız bölümün adi ortaklık sözleşmesine konu edilen yani adi ortaklığın sahibi olduğu bağımsız bölümlerden olacağı ve taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlığın adi ortaklık sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden ve nitekim Ankara BAM 24. Hukuk Dairesi'nin de 09/06/2020 tarihli, 2020/128 Esas-2020/441 Karar sayılı kararı ile taraflar arasında aynı nedenle görülmekte olan Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/364 Esas sayılı dosyası ile Ankara 21....
, müvekkil şirket tarafından talep edilen alacakların adi ortaklığın tasfiyesinin beklenmesini gerektirmeyecek alacak olduğunu, davalı ...'...
-TL tutarlı 36 adet bono düzenlendiğini belirterek davanın kabulüne, ortaklık sözleşmesinin hükümsüzlüğüne ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 30/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 3.maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK'nın 5/3.maddesi uyarınca;Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkartılıp, görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 Sayılı HMK'nın 1.maddesinde;görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde;görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir. Davanın uyuşmazlık taraflar arasında akdedilen adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklı sermaye olarak verildiği iddia olunan bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile adi ortaklık sözleşmesinin iptali ve hükümsüzlüğü istemine ilişkin olduğu görülmektedir....
Mahkeme, davacı ile davalı arasında akdedildiği ileri sürülen ve adi ortaklık sözleşmesi olarak nitelendirilen İşyeri Prim Uygulama Esaslarına İlişkin Sözleşmesinin adi ortaklık sözleşmesi olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceğinin ancak yapılacak yargılamadan sonra tespit edilebileceği, bu aşamada yaklaşık ispat koşulu sağlanmadığından adi ortaklığa onay ve denetim kayyımı atanması ve davalı şirketin hisselerine tedbir konulması yada davalı şerhinin düşülmesi istemlerinin kabul edilemeyeceği gerekçesi ile; "İhtiyati tedbir talebinin reddine" dair istinafı kabil olmak üzere 21/11/2022 tarihinde karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir....
Bozmaya uyan mahkemece; 26/08/2021 tarihli ek tasfiye raporu hükme esas alınarak, davalılar arasında kurulan adi ortaklığın ihale ile yüklenilen ortaklığa konu işin tamamlanmasıyla birlikte 08/08/2012 tarihinde sona erdiği, ortaklığın sona ermesiyle birlikte tasfiye aşamasına girdiği, adi ortaklıkta ortağın kişisel alacaklılarının ancak borçlu ortağın şirketteki kar payını ya da ortaklığın tasfiyesi halinde tasfiye payını haczettirebileceği, tasfiye raporu ile ortaklardan davalı ...’ın tasfiye payı alacağının 22.210,19 TL, takip borçlusu davalı şirketin tasfiye payı alacağının ise 21.339,20 TL olarak belirlendiği, davaya konu edilen alacak miktarının 62.647 TL olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, adi ortaklığın tasfiyesi ile ortaklardan davalı ...’ın tasfiye payı alacağının 22.210,19 TL, davalı .... Sos. Hizm. İnş. Turizm Tic. Ltd. Şti.nin tasfiye payı alacağının 21.339,20 TL olduğunun tespitine, 21.339,20 TL alacağın davalı .... Sos. Hizm. İnş. Turizm Tic. Ltd....
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; adi ortaklık sözleşmesinin feshi ve tasfiyesi ile ortaklık ve kar payının tahsili istemine yönelik belirsiz alacak davasıdır. HMK m.138 hükmüne göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir. --------sayılı kararında görevsizlik nedeniyle davanın dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde ve tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesinde HMK m.30 hükmü de gözetildiğinde bir isabetsizlik olmadığına karar verilmiştir. Anılan karara göre, dava şartlan yargılamanın her aşamasında denetlenip, dava şartının bulunmaması halinde HMK m.115/2 hükmü uyarınca dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür....
Dava;adi ortaklığın tasfiyesi ve alacak istemlidir. Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca, adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Somut olayda; taraflar arasında dosya kapsamında da yer alan 19/01/2012 ‘’adi ortaklık taşıma sözleşmesi’’ başlıklı sözleşme ile, ‘’Polystrene ürünlerin taşınması ve yanında Türkiye sınırları içinde her türlü polystrene ürün taşınmasına ilişkin damperli, rotary valflı, ekipmanlı dorselerle adi ortaklığa ait çekicilerle nakledilmesi '' işine ilişkin olarak adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu sabittir....