Davalının öteki temyiz itirazlarına gelince, hemen belirtmek gerekir ki, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 620. maddesinde, “Âdi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir” şeklinde düzenlenmiş olup, Âdi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca, Âdi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Somut olayda; taraflar arasında 28.08.2008 tarihinde bir adi ortaklık sözleşmesinin tanzim edildiğinde kuşku yoktur. Öyleyse, davadaki diğer istekler bakımından taraflar arasındaki ihtilafın adi ortaklık sözleşmesi ve tasfiyesi hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek TBK'nin 620. ve devamı maddelerine göre çözüme kavuşturulması gerektiği açıktır....
T.. aleyhine adi ortaklığın tasfiyesi talebi ile dava açıldığını, söz konusu dosyaya adi ortaklığı kanıtlamak amacıyla iş bu dava dosyasına sunulan 28.08.2001 tarihli Aile Ortaklık Sözleşmesinin sunulduğunu, eğerAnkara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince adi ortaklığın tasfiyesine karar verilecek olursa 28.08.2001 tarihli belgede adı geçen tarafların ve ailelerinin bütün malvarlıklarının tasfiye sürecine gireceğini, iş bu dava konusu alacak iddiasının da davaya konu olacağını, bu paranın verilip verilmediği ya da ortaklığın oluşup oluşmadığı hususlarının sabit olmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur. Davalı M.. T.. vekili cevap dilekçesinde; davaya bir diyecekleri olmadığını, adi ortaklığın tasfiye işlemlerinin devam ettiğini, müvekkilinin hissesine düşen meblağı kabul ettiklerini beyan etmiştir. Mahkemece, davacı A.. T..'in davalılarca oluşturulan ortaklığa 140.000 Alman Markı'nı verdiği hususunun sabit olduğu, davalılardan M.. T..'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/215 KARAR NO: 2022/259 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili-Adi Ortaklığın Tasfiyesi) DAVA TARİHİ: 28/03/2022 KARAR TARİHİ: 29/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili-Adi Ortaklığın Tasfiyesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile ---- olduklarını--- ---- imzalandığını, müvekkilinin------ dosyası ile icra takibi başlatıldığını, --- haczedildiğini ve-------ortaklığın tasfiyesi için dava açıldığını, ------ kendisine ödenmesinin talep edildiğini, ortaklardan birinin tasfiye payının haczedilmesinin diğer ortak yönünden haklı neden oluşturduğunu, haklı nedenlerin bulunması halinde adi ortaklığın tasfiyesinin talep edilebileceğini, açılan tasfiye davasında adi ortaklığın tüm iş ve işlemlerine ilişkin muhasebe kayıtları ve defterlerin incelenerek ortağın tasfiye payı belirleneceğinden ortağın...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde, 20/06/2011 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesinde Ankara Mahkemelerinin yetkili kılındığını, mahkemenin adi ortaklık ile idare arasında yapılan sözleşmede ki yetki düzenlemesini dikkate aldığını ve kararın hatalı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, tarafların imzalamış olduğu 20/06/2011 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesinde Ankara Mahkemelerinin yetkili kılındığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Davada, taraflar arasında düzenlenen adi ortaklığın tasfiyesi ile alacak talep edilmektedir. HMK.'nun Yetki sözleşmesi başlıklı 17.maddesinde "(1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır."...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, vefa sözleşmesinin adi ortaklığın temelini teşkil eden yazılı delillerden biri olduğunu, ...’nın adi ortaklığın üzerinde oluşacağı işletmenin alımının nasıl yapılacağı konusunda ifadesinin bulunduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin 01/06/2011 tarihinde adi ortaklık temelini teşkil eden sözleşme ile ortaya konulduğunu, davanın ispatı konusunda yazılı delil zincirine dayandıklarını, ...’dan celp edilen belge asıllarının mahkeme kasasında saklandığını, adi ortaklık ilişkisinin geçerliliğinin herhangi bir şekle bağlı olmadığını, adi ortaklık konusunda tanık beyanlarının bulunduğunu, Konya 2.Ağır Ceza Mahkemesinin dosyasında gerekçeli kararda "fabrikanın Mehmet tarafından ...’dan satın alınmasından sonra katılanlar ...’in fabrikanın işleriyle ilgilendikleri anlaşılmaktadır" şeklinde tespit yapıldığını, taraflar arasındaki adi ortaklığın ispatlandığını, mahkemeden adi ortaklığın tasfiyesi ve kârdan elde edilen gelirin...
Noterliğinin 05/03/2012 tarih ve ... yevmiye nolu adi ortaklık sözleşmesinin 5. maddesi göre ortaklık için kararlaştırılan 5 yıllık sürenin dolması nedeniyle TBK'nın 639/5. maddesine uyarınca adi ortaklığın kendiliğinden sona erdiğinin tespitine, davacının dava tarihi itibariyle adi ortaklıktan alacağının bulunmaması, ortaklığa borçlu olması, adi ortaklığa ait malvarlığının davalının elinde bulunması ve davalının adi ortaklıktan alacak miktarı dikkate alınarak, davacının adi ortaklığın tasfiyesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içine taraflarca temyiz edilmiştir....
GEREKÇE: Dava, adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve alacağın tahsiline ilişkindir. Taraflar arasında Ankara Yenimahalle .... Noterliğinin 11/11/2014 tarih ve 36066 yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesiyle Hidro Anka Hidrolik isimli adi ortaklık kurulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından adi ortaklığın fesih, tasfiyesi ve ortaklık pay ve kar payının tahsili talebiyle iş bu dava açılmıştır. 6098 sayılı kanunun 639. Maddesinde adi ortaklığın sona erme sebepleri; " Ortaklık, aşağıdaki durumlarda sona erer: 1. Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesiyle. 2. Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesiyle. 3. Sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa, bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesiyle. 4. Bütün ortakların oybirliğiyle karar vermesiyle. 5....
, doktrinde de mesleklerini ortak olarak icra eden mali müşavirlerin durumunun adi ortaklık olarak kabul edildiğini, müvekkilinin Denet YMM'de ifa ettiği görevlerden de herhangi bir çalışan değil, gizli ortağı olduğunun anlaşıldığını, Denet YMM'deki adi ortaklıkta ortağın ortaklıktan çıkarılmasının mümkün olmaması nedeniyle 30/12/2011 tarihinde müvekkilinin Denet YMM'deki işinden çıkarıl- masının ortaklığın feshedilmesi anlamı taşıdığını, bu nedenle adi ortaklığın tasfiyesi suretiyle kendisine düşen adi ortaklık payını talep ettiğini, ancak adi ortaklık sözleşmesi uyarınca kurulan anonim şirketin adi ortaklıkta birlikte sona ermeyeceği dikkate alınarak, adi ortaklık malvarlığındaki şirketler tasfiye edilmeden adi ortaklığın varsayımsal olarak tasfiyesi sonucunda payın hesaplanmasını ve şirketlerin hizmet şirketi olması nedeniyle indirgenmiş nakit akımları yönetiminin uygulanması suretiyle hesaplama yapılmasını, yukarıda açıklanan açıklanan nedenlerle; müvekkili ile davalılar arasında, ortaklaşa...
Mahkemece; TBK'nın 644.maddesi gereğince adi ortaklığın tasfiyesinin mahkemenin görevi dışında kaldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, adi ortaklığın tasfiyesi istemine istemine ilişkindir. TBK'nın 620. maddesindeki tanıma göre;"Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir". Ön uyuşmazlık; talebin bulunması halinde ve hakli sebeplerin varlığı ile Adi Ortaklığın Feshinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. TBK'nın 639.maddesinde sayılan hallerin varlığı halinde ortaklık ilişkisi sona bulur. Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesi ortaklığı sona erdirir....
Dava, taraflar arasında düzenlenmiş adi ortaklık sözleşmesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır. 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesinde; "Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir." hükmüne yer verilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 620. Maddesinde "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir." hükmüne yer verilmiştir. Adi ortaklık TBK'nın 620 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olayda, davacının tacir olmadığı ve ticari işletmeyi ilgilendirmediği, uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi ve Türk Borçlar Kanununun 620. ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre çözümlenmesi gerektiğinden Konya... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....