WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, taraflar arasında düzenlenmiş adi ortaklık sözleşmesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır. 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesinde; "Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir." hükmüne yer verilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 620. Maddesinde "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir." hükmüne yer verilmiştir. Adi ortaklık TBK'nın 620 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olayda, davacının tacir olmadığı ve ticari işletmeyi ilgilendirmediği, uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi ve Türk Borçlar Kanununun 620. ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre çözümlenmesi gerektiğinden Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....

Yukarıda belirtilen sözleşmeler ve adi ortaklığa ilişkin düzenlemeler dikkate alındığında, yasada ortaklık sözleşmesinin kurulması için kanuni bir şekil öngörülmediği, ancak geçerliliği kanunen şekle tabi bir taahhüt bulunuyor ise adi ortaklık sözleşmesinin de o şekle uygun olarak yapılması gerektiği, aksi takdirde adi ortaklık sözleşmesinin geçersizliğinin söz konusu olacağı, bu anlamda sermaye olarak bir taşınmazın mülkiyetinin adi ortaklığa konulması halinde ortaklık sözleşmesinin de resmi şekilde yapılması gerektiği açıktır. Taşınmaz üzerinde taraflar arasında oluşturulacak adi ortaklığın tasarrufta bulunabilmesi şarta bağlanmıştır....

    Mahkemece, Dairemizin 12.12.2005 tarihli bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin feshine, taraflar arasındaki ortaklığın sabş sureti ile tasfiyesine, tasfiye memuru atanmasına, ortaklığa konu aracın satış memuru tarafından değerinin tespiti ile satış işleminin yapılmasına, ortaklık borçlarının ödenmesinden sonra ba-kiyesinin hisseleri oranında taraflara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece bozmadan sonraki yargılamada adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmiş ise de, bu haliyle adi ortalığın usulüne uygun tasfiye edildiğinden söz etmek mümkün değildir. Daha açık bir anlatım ile adi ortaklığın mahkemece bizzat tasfiyesinin yaptırılması gerekir. Bozma ilamı-mızda da belirtildiği üzere, ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....

      DAVA : Ticari Şirket (Adi Ortaklık Fesih ve Tasfiyesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 26/05/2017 KARAR TARİHİ : 16/09/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 15/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket(Adi Ortaklık Fesih ve Tasfiyesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı ...ile müvekkili ... İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında Kartal ... Noterliğinin 6 Eylül 2004 gün ve 21688 yevmiye nolu Ortak Girişim Sözleşmesi imzalandığını, ortak girişimin, Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı mülkiyetinde bulunan İstanbul... Batı Bölgesi 1. Kısım T Bölgesi konut inşaatlarının gelir paylaşım esasına göre yapılması amacıyla kurulduğunu, ortak girişim sözleşmesinin 8. maddesinde, ortak girişim pilot firması olan ...İnşaat...AŞ'yi temsilen ... ve ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile "...Apart Otel" işletmesi için 01/01/2003 tarihinde eşit hisseli adi ortaklık kurduklarını, ortaklık işlemlerinin resmi olarak davalı adına yürüyeceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının hesap vermeyen ve profesyonel olmayan tutumunun adi ortaklığın devamına olanak vermediğini, bunun üzerine davalıya gönderilen .......

          İlk derece mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olduğu, adi ortaklığın tasfiyesi hükümlerinin TBK'nın 620 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, karşılıklı alacaklılık borçluluk durumunun tespit edilmesi amacıyla taraflardan biri tarafından öncelikle bu yönde dava açılması gerektiği, salt sözleşme hükümlerine dayalı olarak davacı ortağın, davalı ortağa karşı adi ortaklık ilişkisi kapsamında alacak iddiasında bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 17....

            Davalı; davacı ile aralarında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğunu ancak iddiaya konu paranın verilmediğini, savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 02/04/2015 tarihli ve 2014/13152 E. 2015/5453 K.sayılı kararla; "...dosya kapsamından; davacı ile davalının, 17/04/2012 tarihli "Adi Ortaklık" sözleşmesi ile sözleşmede belirtilen şartlarda ortaklık kurduklarının anlaşıldığı, davacı tarafından adi ortaklığa koyduğu sermaye payının tahsili talep edilmekle, taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerektiği, mahkemece uyuşmazlığın bozma ilamında belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözüme kavuşturulması gerektiği..’’ gerekçesiyle bozulmuştur....

              Davalı; davacı ile aralarında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğunu ancak iddiaya konu paranın verilmediğini, savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 02/04/2015 tarihli ve 2014/13152 E. 2015/5453 K.sayılı kararla; "...dosya kapsamından; davacı ile davalının, 17/04/2012 tarihli "Adi Ortaklık" sözleşmesi ile sözleşmede belirtilen şartlarda ortaklık kurduklarının anlaşıldığı, davacı tarafından adi ortaklığa koyduğu sermaye payının tahsili talep edilmekle, taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerektiği, mahkemece uyuşmazlığın bozma ilamında belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözüme kavuşturulması gerektiği..’’ gerekçesiyle bozulmuştur....

                Maddesi uyarınca Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Somut olayda adi ortaklığın yeni bir adi ortaklık kurulması nedeni ile tarafların karşılıklı anlaşmaları sonucu sona erdiği hususu açıktır. Ortaklığın sona ermesinin sonucunda ortaklığın tasfiyesi söz konusu olmaktadır.Tasfiye ortaklığın bütün mal varlığının belirlenip, ortakların birbiri ile alacak- verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Tasfiye usulünü düzenleyen TBK.'nun 644.maddesine göre; "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklarda dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır....

                Mahkemece; davacının tespit talebinin reddine, alacak talebinin kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanununda "Adi şirket" ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda "Adi ortaklık sözleşmesi" başlıkları altında yapılan tanımlarda adi ortaklık, "iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Adi ortaklık sözleşmesi geçerlik şekli olarak herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca, adi ortaklık ilişkisinde bir ortak tarafından açılan alacak talebine ilişkin dava, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar....

                  UYAP Entegrasyonu