Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi ile birlikte sarf ettiği emek karşılığı ile elde edilen kar payına ilişkin alacak davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verildiği kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda gizli adi ortaklığın tarafı olduğu ileri sürülen davacı ile davalılar amca-yeğen-baba-oğul oldukları anlaşılmaktadır. Adi ortaklık sözleşmesinin,yani adi ortaklığın kuruluşu için yasada şekil şartı öngörülmemiştir. Ancak adi ortaklığın kurulduğunun ispatı yönünden 6100 Sayılı HMK. 200. maddesi gereğince bir hakkın doğumu, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrar ve itfa amacı ile yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki değeri itibariyle senetle ispat kuralı geçerli bulunmaktadır....

-TL tutarlı 36 adet bono düzenlendiğini belirterek davanın kabulüne, ortaklık sözleşmesinin hükümsüzlüğüne ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 30/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 3.maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK'nın 5/3.maddesi uyarınca;Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkartılıp, görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 Sayılı HMK'nın 1.maddesinde;görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde;görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir. Davanın uyuşmazlık taraflar arasında akdedilen adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklı sermaye olarak verildiği iddia olunan bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile adi ortaklık sözleşmesinin iptali ve hükümsüzlüğü istemine ilişkin olduğu görülmektedir....

    Mahkeme, davacı ile davalı arasında akdedildiği ileri sürülen ve adi ortaklık sözleşmesi olarak nitelendirilen İşyeri Prim Uygulama Esaslarına İlişkin Sözleşmesinin adi ortaklık sözleşmesi olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceğinin ancak yapılacak yargılamadan sonra tespit edilebileceği, bu aşamada yaklaşık ispat koşulu sağlanmadığından adi ortaklığa onay ve denetim kayyımı atanması ve davalı şirketin hisselerine tedbir konulması yada davalı şerhinin düşülmesi istemlerinin kabul edilemeyeceği gerekçesi ile; "İhtiyati tedbir talebinin reddine" dair istinafı kabil olmak üzere 21/11/2022 tarihinde karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir....

      Bozmaya uyan mahkemece; 26/08/2021 tarihli ek tasfiye raporu hükme esas alınarak, davalılar arasında kurulan adi ortaklığın ihale ile yüklenilen ortaklığa konu işin tamamlanmasıyla birlikte 08/08/2012 tarihinde sona erdiği, ortaklığın sona ermesiyle birlikte tasfiye aşamasına girdiği, adi ortaklıkta ortağın kişisel alacaklılarının ancak borçlu ortağın şirketteki kar payını ya da ortaklığın tasfiyesi halinde tasfiye payını haczettirebileceği, tasfiye raporu ile ortaklardan davalı ...’ın tasfiye payı alacağının 22.210,19 TL, takip borçlusu davalı şirketin tasfiye payı alacağının ise 21.339,20 TL olarak belirlendiği, davaya konu edilen alacak miktarının 62.647 TL olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, adi ortaklığın tasfiyesi ile ortaklardan davalı ...’ın tasfiye payı alacağının 22.210,19 TL, davalı .... Sos. Hizm. İnş. Turizm Tic. Ltd. Şti.nin tasfiye payı alacağının 21.339,20 TL olduğunun tespitine, 21.339,20 TL alacağın davalı .... Sos. Hizm. İnş. Turizm Tic. Ltd....

        Dava;adi ortaklığın tasfiyesi ve alacak istemlidir. Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca, adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Somut olayda; taraflar arasında dosya kapsamında da yer alan 19/01/2012 ‘’adi ortaklık taşıma sözleşmesi’’ başlıklı sözleşme ile, ‘’Polystrene ürünlerin taşınması ve yanında Türkiye sınırları içinde her türlü polystrene ürün taşınmasına ilişkin damperli, rotary valflı, ekipmanlı dorselerle adi ortaklığa ait çekicilerle nakledilmesi '' işine ilişkin olarak adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu sabittir....

          Davacı, davalının adi ortalık sözleşmesi hükümlerine uymadığını ileri sürerek ortaklığın feshi ve 20.000 USD cezai şart karşılığı 28.000 TL nın tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacı ile aralarında düzenlenen 12.04.2008 tarihli ortaklık sözleşmesine herhangi bir itirazda bulunmamış olup, yalnızca sözleşmenin noterde düzenlenmediğini ve aralarında ortaklık sözleşmesinin kurulmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Oysa ki adi ortaklık sözleşmesinin noter huzurunda düzenlenmesi gerektiğine ilişkin herhangi bir yasal düzenleme 2013/57 - 2013/14389 bulunmamaktadır. Hal böyle olunca dosya kapsamından idareci ortağın davalı olduğu da gözetilmek suretiyle idareci ortaktan hesap istenmeli, verilen hesap doğrultusunda tarafların uyuştukları ve uyuşmadıkları noktalar saptanmalı uyuşulmayan konularda taraflardan delil ve karşı delilleri sorulup toplandıktan sonra tasfiyenin bizzat hakim tarafından gerçekleştirilmesi gerekir....

            Mahkemece, adi ortaklığa ait defter ve belgelerin mevcut olmaması, dolayısıyla ortaklığın aktif ve pasifinin de belli olmaması nedeniyle tasfiyenin mümkün olmadığı belirtilmiş, bilirkişi raporuna, davalının yemin beyanına ve tüm dosya kapsamına göre davacının sermaye payını ödediğini, harcamalara katıldığını ve adi ortaklığın kar ettiğini ispat edememesi nedenleriyle kar payı da isteyemeyeceği kabul edilerek, ortaklığın tasfiyesi, sermaye payı, hizmet bedeli ve kar payı istemlerinin reddine, her iki tarafın talebi üzerine taraflar arasındaki ortaklık sözleşmesinin feshine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              Davacı tarafından taşınmazın tahliyesi ve taşınmazların kullanım bedeli olarak 30.000 TL talep edilmiş olup, bu durumda; davacının, diğer ortaklarından biri olan davalının tahliyesi ve alacak talebi ile açtığı bu dava, adi ortaklığın tasfiyesinin mahkeme kararıyla tamamlanmasına yönelik kabul edilmeli ve inceleme bu yönde yapılmalıdır. Adi ortaklık sözleşmesi geçerlilik şekli olarak herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca adi ortaklık ilişkisinde, bir ortak tarafından açılan alacak talebine ilişkin dava, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Niteliği gereği, adi ortaklıklar kişi ortaklıklarına dahildir, ortakların şahsı belirleyicidir. Adi ortaklık sözleşmesi iç ilişkide karşılıklı güvene ve iyiniyete dayanmaktadır....

                Mahkemece, kar payı istenen dönemde ve öncesinde ortaklığın zarar ettiği, sulh hukuk mahkemesince taşınmazdaki ortaklığın giderilmesine karar verildiği, davacının davalıya 55.000 Euro para verdiğini ispat edemediği, adi ortaklığın tasfiye edilecek mal varlığının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddinekarar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki davada, davalı ile yarı yarıya ortak oldukları taşınmaz üzerinde kurulu bulunan tavuk kümeslerini davalı ile birlikte adi ortaklık şeklinde işlettiklerini, ancak davalının ortaklık ilişkisine uygun olmayan davranışlarda bulunduğunu savunarak ortaklığın fesih ve 2012/14998-24255 tasfiyesi ile kar payının tahsilini istemiş, davalı ise adi ortaklık ilişkisini inkar etmemiş ve ancak ortaklığın kar elde etmediğini savunmuştur. Taraflar arasında adi ortaklığın kurulduğu tarafların beyanlarıyla anlaşılmış olup, esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir....

                  nın işletmenin müvekkili portföyünü geliştirerek bahse konu işletmeyi popüler ve kendi klasmanındaki mekanlardan daha üst düzeyde bir mekan haline getirdiğini, bilindiği üzere gerçek kişilerden oluşan adi ortaklığın, iki veya daha fazla gerçek kişinin malvarlıklarını ve emeklerini ortaklaşa bir gayeye ulaşabilmek için bu emek ve malvarlıklarını birleştirmeyi üstlendikleri bir ortaklık yapısı olduğunu, adi ortaklık sözleşmesi için yasa koyucu tarafından herhangi bir şekil şartı öngörülmediğinden adi ortaklığının sözlü olarak da kurulabililir olduğunu, nitekim somut olayda müvekkili ile davalılar arasında uzun yıllardan beri gelen dostluk ve güven ilişkisi bulunduğunu, adi ortaklık kapsamında müvekkilinin adi ortaklığa katılım payı koyma borcunu emeğini ortaya koyma şeklinde ifa ettiğini, müvekkili ...'...

                    UYAP Entegrasyonu