Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. aralarındaki şirket ortaklık payı alacağının tahsili davasına dair Çanakkale 2 Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesinden verilen 07/10/2021 tarihli ve 2019/8 E. 2021/241 K. sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 22/06/2022 tarihli ve 2022/4514 E. 2022/6067 K. sayılı karara karşı, davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

    Noterliği'nin 11/11/2004 tarih ve 14915 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile adi ortaklığın feshi ve hissesine düşen 74.000 TL'nin ödenmesini istediğini, davalının ihtara cevap vermediğini, adi ortaklığın sermayesinin 148.000 TL olduğunu, kendisinin ortaklıktan yarı hissesini alarak ayrılmak istediğini belirterek; adi ortaklığın feshi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 74.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      HD'nin 26.09.2013 tarih 2012/5474 E. - 2013/15559 K. sayılı ilamı ile de belirtildiği üzere; ''Taraflar arasında adi ortaklık bulunduğu ve fiilen sona erdiği sabittir. Uyuşmazlık, ortaklık konusu mallardan davacıya ait olanların demir bedellerinin ödenip ödenmemesidir. Davalı cevabında, davacının borçlarını ödemek karşılığında hissesini devraldığını bildirdiğine göre davacının istemi tasfiye payı alacağına ilişkin olmaktadır.'' Tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebi ile açılmıştır....

        YEREL MAHKEME KARARI: Mahkemece, "....Celp edilen adi ortaklık sözleşmesinin incelenmesinde; güzellik salonunun işletilmesi hususunda, süresiz olarak davacı ile davalı arasında adi ortaklık sözleşmesi imzalandığı, öz sermayenin 5000 TL olarak belirlendiği, katılım paylarının eşit olarak belirlendiği, adi ortaklık ilişkisinin varlığı konusunda zaten iki taraf arasında da bir ihtilaf bulunmadığı,.......somut olayda, davacının, adi ortaklık sözleşmesinin davalı taraftan kaynaklanan olumsuz tutum ve davranışlar sebebiyle sürdürülemez hale geldiğini iddia ettiği, öncelikle haklı nedenle fesih şartlarının oluşup oluşmadığı yönünde inceleme yapıldığı, bu itibarla davacı ve davalı tanıklarının beyanlarına başvurulduğu, dinlenen tanık beyanlarının incelenmesinde, davalının iş yerinde gerek çalışanlara gerekse de müşterilere karşı agresif ve sinirli hareketler içesinde bulunduğu, bu durumun gerek çalışanlar gerekse de müşteriler üzerinde olumsuz etkiler bıraktığı, yine aynı şekilde sık sık işyerine...

        Diğer bir anlatımla, adi ortaklık; birbirini tanıyan, birbirlerinin kabiliyet ve şahsiyetlerine güvenen, eşit ve aynı durumda olan gerçek veya tüzelkişilerin, müşterek amacın gerçekleştirilmesini sağlayacak vasıtaları (katılım paylarını) ortaklığa getirme konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur.Buna göre adi ortaklığın unsurları; kişi, müşterek amaç, müşterek amaç uğruna birlikte çaba (affectio societatis), katılım payı (sermaye) ve sözleşme bağı şeklinde belirtilebilir.Adi ortaklık sözleşmelerinin kuruluşu bakımından, ortakların esaslı noktalarda uyuşması gerekir (TBK md 2/1). Eş söyleyişle, ortakların şahsı, müşterek amaç, müşterek amaç uğruna birlikte çaba, katılım payının türü ve kapsamı, ortaklık açısından esaslı unsurlar olup, bunlarda uyuşulması ortaklık sözleşmesinin kurulması için yeterlidir....

        ın 35.000,00 TL, dava dışı ortaklar .... 10.000.00'er TL sermaye ile adi ortaklığa iştirak ettikleri, düğün salonunu işletmek üzere dava dışı .... ile davacı arasında 01.08.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalandığı, düğün salonunun tadilatları ve bir kısım imalatları adi ortaklık tarafından yerine getirildikten sonra düğün salonunun ruhsatının alınamaması üzerine kira sözleşmesinin protokolle feshedildiği ve adi ortaklık ilişkisinin de sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Davacı iş bu davada, adi ortaklığın tesisi sırasında ödediği ve dava dışı kiralayan ile aralarında yapılan protokol uyarınca payına düşen bedellerin ödetilmesini talep ettiğine göre, bu talebinin ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığının kabulü gerekir....

          Davalı; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğunu ancak davacının ortaklık payını kendisine devrettiğini, davacının devir anlaşmasının şifahi olarak yapılması nedeniyle iş bu davayı açtığını, ayrıca çiftliğe alınan tüm balıkların giderlerini kendisinin karşıladığını, davacının balıkların yetiştirilmesi için bir harcama yapmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiş ve Dairemizin 14/04/2015 günlü ve 2014/20234 Esas 2015/6246 Karar sayılı ilamıyla; (...Bu durumda, tarafların babalarıyla birlikte adi ortaklık kurduklarının kabulü gerekir. Mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Adi ortaklıkta, ortaklardan birinin ölümü, sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa ortaklık ilişkisi bakımından bir sona erme sebebi olarak kabul edilmiştir. Adi ortaklığın, tüzel kişiliği yoktur. Tüzel kişiliği olmadığı için, taraf ehliyeti de yoktur....

            Mahkemece, davanın kabulüne, taraflar arasındaki adi ortaklığın feshine, adi ortaklığın 13/09/2018 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda tasfiyesine taleple bağlı kalınarak 10.000-TL ortaklık alacağının 15/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir . 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Feshi ihbar, ortaklık ilişkisinin sona erdiği bildirisi, feshi ihbarda bulunan ortak tarafından diğer tüm ortaklara karşı açık bir irade beyanı ile yapılmalıdır. Ortaklardan birine dahi feshi ihbar yapılmazsa, bu eksiklik nedeni ile ortaklık ilişkisi sona ermiş olmaz. Feshi ihbar hüküm ve sonuçlarını tüm ortaklara ulaştığı andan itibaren doğurmaya başlar . Somut olayda, davacı bu bildirimi davalı ...'...

              Taraflar arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde (818 sayılı BK.nun 520 ve devamı maddelerinde) düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. .../... -2- Bunun yanında davacı tarafın isteminin, 24.02.2010 ile 31.01.2012 dönemleri için dağıtılması gereken kâr payı alacağına ilişkin olduğu, bu istemin ortaklığın feshi talebi içermediği, dava dilekçesinde yer alan "ortaklığın feshi için gerekli yasal muameleleri BK'nın ilgili hükümleri gereği yapacaklacağı" şeklindeki ifadeden açıkça anlaşılmaktadır. Bu kapsamda çözümlenmesi gereken husus, taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinde, talep konusu dönemler için dağıtılması gereken kar payı bulunup bulunmadığı ve bu kâr payının ortaklar arasında dağılımının yapılıp yapılmadığı noktasındadır....

                UYAP Entegrasyonu