Adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ilgili olarak görevli mahkeme yönünden emsal karar aşağıdadır: "....Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemlerine ilişkindir. Adi ortaklık TBK'nın 620 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olayda davacı tacir olmayıp, taraflar arasında iş akdi de bulunmamaktadır. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında istek olmaksızın re'sen gözetileceğinden malvarlığı haklarına ilişkin olan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; (M) Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE...." (Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/8517-2016/8935 sayılı, 13/10/2016 günlü kararı) Yukarıda alıntı yapılan emsal Yargıtay kararında da ifade edildiği gibi kural olarak adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir....
ten satın aldığını, kredi kullanarak bedelin ödendiğini, iddiaların yersiz olduğunu, davacı ile aralarında ortaklık bulunmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davacının talebinin 2 ve 6 no'lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptaline ilişkin olduğu görüldüğü dosyaya konu ihtilafın mülkiyet hakkından çok, davacı ve davalılar arasında adi ortaklık ilişkisine dayandığı, davacının davasında taraflar arasında inşaatın yapımı sırasında davalıların bu ortaklık yükümlülüklerine uymadığı bu nedenle tapu kayıtlarının iptalini istediği, davalıların adi ortaklığın varlığını inkar ettiklerini, ispat külfeti kendisinde olan davacının yazılı delil ibraz edemediği, HMK 288. md. gereğince miktar itibariyle tanık dinlenemeyeceği, davacının yemin deliline başvurmadığı, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğunun kanıtlanamadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir....
Adi ortaklık TBK'nın 620 vd maddelerinde düzenlenmiş, TBK'nın 638/son fıkrasında "Ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olurlar." hükmü yer almıştır. 6098 Sayılı TBK’nın 620 vd. maddelerinde düzenlenen ve iki veya daha fazla kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklık olan adi ortaklığın, tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti de yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa dair dava ve taleplerde, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklığa karşı açılacak dava ve talepler yönünden ise; ikili bir ayrım yapmak gerekecektir....
nin dava konusu bağımsız bölümü davacı adına tescil etmesi gerektiği, yine davalılar arasındaki bedele yönelik uyuşmazlığa dayalı derdest dosyanın eldeki davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olmadığı belirtilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı ... A.Ş. vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise bedel tahsili istemine ilişkindir. 2....
ile sözlü olarak tartıştığını ve kavga ettiğini, uyuşmazlıklarını çözmek için esnaf çevrelerinden seçtikleri 5 kişilik hakem heyetinin çalışma yaptığını, ancak çözüm sağlanamadığını, davalının bu süreçte art niyetle hareket ettiğini, davalı İsmail Yıldırım adi ortaklık kasasına ait tüm taşınır ve taşınmaz malları , bankadaki paraları, şirket hissesinin tamamını kendisi ve aile bireyleri üzerine aldığını, , taşınmaz alım - satım yetkisi, para çekme yetkisi içeren tüm vekaletlerden hem kendisinin hem tüm aile bireylerinin müvekkilini azlettiğini, daha evvelce adi ortaklık merkezi iş yeri olarak kullanılan dükkandan müvekkilini çıkardığını, şirket üzerinde kayıtlı olan müvekkilinin evini bile müvekkiline vermediği gibi ayrıca müvekkilinin şahsi mallarına dahi tapu iptal tescil davası açarak müvekkilinin mallarına tedbir koydurduğunu, hali hazırda davalı ile müvekkilinin ortaklaşa emlak alım satım ve inşaat işi yapmak bir tarafa dursun davalı İsmail Yıldırım adi ortaklık malı olan taşınmazlardan...
olmasına rağmen, davacı şirkete tapu devir ve tescil işleminin gerçekleştirememesin nedeni diğer davalı T7 tarafından yaratılan haksız ve mesnetsiz muaraza olup; bu konuda diğer T7 A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.08.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili,... sayılı parsel ile üzerindeki fabrika ve eklentisi idari bina vasıflı taşınmazın davacının vermiş olduğu para ile satın alındığını, davacının davalı ...'nin temsilcisi ile aralarındaki dostluğa güvendiğinden adi ortaklık sözleşmesi gereğince taşınmazın davalı adına tescil edildiğini ancak 03.04.2012 tarihinde davalılardan ...'ye satılmak suretiyle devredildiğini belirterek dava konusu taşınazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir....
Birleşen 1998/22 Esas sayılı davada davacı; davalının ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek; ortaklığın feshini, davalı adına kayıtlı bulunan 31756 ada 1 ve 2 parselde kayıtlı taşınmazların 1/2 hissesinin adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde ise taşınmaz üzerinde inşa edilmiş olan binanın, ortaklık hissesi olarak davalı adına kaydedilen 4, 6 ve 7 no’lu bağımsız bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nde davalı şirketin itirazın iptali davası açtığını, davanın aleyhlerine sonuçlandığını iddia ederek itirazın iptaline konu faturalardan kaynaklanan cari hesaptan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının ve aralarında adi ortaklık ilişkisi bulunduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, aynı konuda menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını savunarak davanın reddi ile müvekkili lehine tazminata hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının davalı ile arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu yönündeki iddiasını usulüne uygun delillerle ispat edemediği, davalının icazeti olmadığı için bu hususta tanık dinlenmediği, davacının iddiasını ispat bağlamında yemin teklif etme hakkını kullanmadığı, davacının ......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davaya konu ihale kapsamındaki iş, müvekkili şirket ve dava dışı Vera Gurme isimli şirketin oluşturduğu adi ortaklık olarak üstlenilmişse de, dava tarihi olan 31.03.2022 tarihinden önce, 03.02.2022 tarihinde müvekkili şirket ve Vera Gurme arasındaki adi ortaklık ilişkisinin tamamen sonlandırıldığını ve bu hususta Kadıköy 27.Noterliği'nin 03.02.2022 tarih ve 01791 Yevmiye sayılı fesihnamenin düzenlendiğini, fesihname içeriğine göre adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklı olarak kurumlara karşı açılmış davadaki hak ve yetkilerin müvekkili şirket tarafından takip edilebileceğinin belirtilmesine rağmen, mahkeme kararında "fesihnameye göre adi ortaklık sözleşmelerinden kaynaklanan tüm hak ve borçların davacı şirket tarafından kullanılacağı ve takip edileceği hususunun düzenlendiği görülmüş ise de; fesihnamenin taraflar arasında hüküm ve sonuç doğuracağı, huzurdaki davaya muvafakat verildiğine ilişkin herhangi bir...