Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesince, Dava, adi ortaklık iddiasından kaynaklı ortaklık payı, ortaklık için harcanan masraflar, yıllık ortaklık kar payı ve yıllık kira bedelinden oluşan alacaklarının davalıdan tahsili istemlerine ilişkindir. Taraflar arasında uyuşmazlık konuları; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunup bulunmadığı, davacının delil olarak dayandığı 01/04/2018 tarihli protokolün geçerli olup olmadığı, davacının adi ortaklık kurulurken ödediğini iddia ettiği 650.000,00- TL, adi ortaklık için harcadığını iddia ettiği parayı ve bir yıllık ortaklık karı ile bir yıllık kira bedeli nedeniyle davalıdan alacağı olup olmadığı, eldeki davada mahkememizin görevli olup olmadığı, peşin dava harcının eksik olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Somut olayda uyuşmazlık, taraflar arasında mevcut olduğu iddia edilen adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

Tasfiye usulüne ilişkin ve inşaat katibine ilişkin adi ortaklık sözleşmesinde bir hüküm yoktur. Davalı taraf pasif husumet ehliyeti itirazında bulunmuş ise de; davacının adi ortaklık masraflarına katılması, sermaye borcunu ödemesi, adi ortaklığa konu taşınmazın arsa maliklerine ödemeleri yapması, tarafların ticari defterleri ve adi ortaklığın ticari defterleri dikkate alındığında ihtilafsız olan taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesi kapsamında davaya konu parseldeki inşaatın bu adi ortaklık kapsamında yapıldığı sonucuna varılmış ve bu itiraz yerinde görülmemiştir. Davalı taraf, pasif husumet itirazı kabul edilmese dahi iş ortaklığına ilişkin davacının herhangi bir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, dolayısıyla sözleşmenin fiilen geçerliliğini kaybettiğini iddia etmiş ise de; bir üst paragrafta belirtilen aynı gerekçelerle bu itirazlar yerinde görülmemiştir....

    Maddenin lafzından anlaşıldığı üzere, adi ortaklık en basit tanımı ile iki ya da daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Doktrinde adi ortaklık, sözleşmeyle kurulan ve bir müşterek amacın elde edilmesine hizmet eden kişi birliği olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlardan adi ortaklığın unsurları; kişi, sözleşme, katılım payı, amaç, affectio societatis (müşterek gayeye ulaşmak için birlikte çalışmak unsuru) şeklinde belirtilebilir. Kişi Unsuru: Adi ortaklık bir kişi birliği olmakla, temel unsuru kişidir. Kanunun lafzından da anlaşıldığı üzere adi ortaklık ilişkisinin kurulabilmesi için, iki ya da daha fazla gerçek veya tüzel kişinin bir araya gelmesi gerekmektedir. Sözleşme Unsuru: Borçlar Kanunu'nun ilgili maddesinde adi ortaklık tanımlanırken, "şirket bir akittir ki..." denilmektedir. Görüldüğü gibi, kanun koyucu öncelikle adi ortaklık ilişkisinin akdi bir ilişki olduğunu kabul etmiştir....

    Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine anılan karar, Dairemizin 24/04/2018 tarihli, 2018/2485 Esas ve 2018/4396 Karar sayılı ilamında " ....Somut olayda taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu, davacının ortaklık katılım (sermaye) payını, kar payı alacağını ve işletme yeri için ödenen depozito bedelini talep etmesi nedeniyle artık taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin sona erdiğinin kabulü gerektiği, fiilen sona eren adi ortaklıkta davacının talebinin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin olduğu ve tasfiyenin mahkemece bizzat yapılması gerektiği, tasfiyenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 642 ve devamı maddelerinde düzenlenen sıra ve yöntem izlenmek suretiyle yapılması gerektiği, birinci aşamada; ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle ortaklığın tüm malvarlığının (aktif ve pasifi ile birlikte) belirlenmesi, yönetici ve idareci ortaktan ortaklık hesabını gösterir hesap istenmesi, verilen hesapta uyuşmazlık çıktığı...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... ile adi ortaklık arasındaki sözleşmede temsil ve sair işler konusunda pilot ortak olarak davalı ......

        ndan muhasebe bürosunu devir aldıklarını, bedelini birlikte ödeyerek 15.11.2007 tarihli ortaklık sözleşmesi yaptıklarını, bilahare ortaklık sözleşmesini feshettiklerini ileri sürerek, ortaklık döneminin gerçek gelirinin belirlenerek hakediş tarihinden yasal faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacı ile ortak muhasebe bürosu açmak üzere protokol imzalandığını, ancak bu protokolün fiilen gerçekleşmediğini, bu nedenle karşılıklı olarak sözleşmeyi feshettiklerini, davacının ödediği hiç bir bedelin bulunmadığını, onun tarafından takip edilen bir defterin de kendisine bırakılmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında imzalanan 15.11.2007 tarihli ortaklık sözleşmesinde, dava dışı ... ...'nun davalı ...'...

          ndan muhasebe bürosunu devir aldıklarını, bedelini birlikte ödeyerek 15.11.2007 tarihli ortaklık sözleşmesi yaptıklarını, bilahare ortaklık sözleşmesini feshettiklerini ileri sürerek, ortaklık döneminin gerçek gelirinin belirlenerek hakediş tarihinden yasal faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacı ile ortak muhasebe bürosu açmak üzere protokol imzalandığını, ancak bu protokolün fiilen gerçekleşmediğini, bu nedenle karşılıklı olarak sözleşmeyi feshettiklerini, davacının ödediği hiç bir bedelin bulunmadığını, onun tarafından takip edilen bir defterin de kendisine bırakılmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında imzalanan 15.11.2007 tarihli ortaklık sözleşmesinde, dava dışı ... Köleoğlu'nun davalı ...'...

            Şti. arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkili ile adı geçen şirket arasında sözleşmeye konu inşaatın birlikte yapımı hususunda adi ortaklık ilişkisi bulunduğunu, adi ortaklık anlaşması uyarınca parsel üzerindeki B blok inşaatının müvekkili tarafından yapıldığını ancak inşaat devam ederken adi ortaklık ilişkisinin feshedildiğini ve B blok inşaatının tamamının müvekkile devredildiğini, daha sonra arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu parselin hissedarları arasında çıkan ihtilaf nedeniyle mahkemece parselin ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verildiğini, taşınmazın üzerindeki B bloğun yapı değerinin 433.659,00 TL olarak tespit edildiğini, taşınmazın tespit edilen muhammen bedelinin %35,1 kadar yüksek bir fiyatla 8.590.000,00 TL'ye satıldığını, bu durumda B bloğun da 585.000,00 TL yapı bedeli ile satılmış olduğunun kabulünün gerektiğini, bu miktar üzerinden davalının payına düşen meblağın 16.924,00 TL olduğunu, davalının bu bedel üzerinde...

              DAVA Davacı; davalı ile kurduğu adi ortaklığın feshini ve ortaklık sözleşmesinin ihlaline bağlı olarak 50.000 TL cezai tazminat, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.762,90 TL kâr payı alacağı, adına kayıtlı olup ortaklığa kiralanan aracın adi ortaklık ilişkisi nedeniyle yarısı olan 10.000 TL kira bedeli, adına Türk Patent Enstitüsünce tescil edilen “...” markasının değer kaybına ilişkin 1.000 TL tazminat, ortaklığın mali yönetiminden sorumlu olan davalının mevzuatça belirlenen alt sınırın üzerinde bedelsiz kontenjan açmak ve davacının rızasını alınmadan yaptığı indirimler nedeniyle oluşan şimdilik 1.000 TL zarar ile davalı aleyhine ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/273 D.iş sayılı dosyasından yapılan 1.870,50 TL tespit giderleri ile tespit vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. II....

                İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin beyanına göre davanın dayanağını taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan adi ortaklık payı oluşturmaktadır. Davacıya ödenmesi gereken tasfiye payı bulunup bulunmadığı şu aşamada belli olmayıp bu hususlar ancak yargılama sonucunda açıklığa kavuşacaktır....

                UYAP Entegrasyonu