Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla, adi ortaklığı oluşturan ortaklar aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi ile yetinilmesi ve adi ortaklık yönünden talebin reddedilmesi gerekirken adi ortaklık yönünden de ihtiyati haciz verilerek buna yönelik, itirazın reddine karar verilmesi doğru olmadığından mahkemece verilen kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati hacze itiraz eden yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    in ise ... şirketinin sahibi ve tek resmi ortağı olduğunu, davacılarla bir adi ortaklığının bulunmadığını, ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını, davacıların adi ortaklığın konusu hakkında detaylı beyanda bulunmalarına rağmen hiçbir delil sunmadıklarını, davacıların adi ortaklık belgesi olarak dosyaya ibraz ettikleri 01.06.2011 tarihli dilekçe suretinin sahte olduğunu, davacılar ile ... arasında imzalandığı iddia edilen vefa sözleşmesinin adi ortaklık ilişkisini ortaya koymadığını, yine davacılardan ... ve ...'...

      KARAR Davacı, davalı ile ... komisyonculuğu üzerine adi ortaklık kurduklarını, davalının ihtarname göndererek ortaklığı feshettiğini öne sürerek, her iki tarafın hak ve alacağının tespitine, ortaklık işyerinde kendisinin devam etmesi için müdahelenin men'ine, 3.000 YTL manevi tazminat ve 500 YTL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 21.4.2005 tarihli sözleşme ile, ... komisyonculuğu yapmak için adi ortaklık kurulduğu, davalının sözleşmenin 12.maddesine göre 19.8.2005 tarihli ihtarı göndererek ortaklıktan ayrılacağını bildirdiği ve ortaklığın dava açılmadan önce fiilen sona erdiği hususu tartışmasızdır. Taraflar arasındaki adi ortaklık fiilen sona erdiğine ve davacı da 500 YTL kar payı istediğine göre, öncelikle adi ortaklığın aktif ve pasifi belirlenip, bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekir....

        KARAR Davacı, davalı ile ... komisyonculuğu üzerine adi ortaklık kurduklarını, davalının ihtarname göndererek ortaklığı feshettiğini öne sürerek, her iki tarafın hak ve alacağının tespitine, ortaklık işyerinde kendisinin devam etmesi için müdahelenin men'ine, 3.000 YTL manevi tazminat ve 500 YTL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 21.4.2005 tarihli sözleşme ile, ... komisyonculuğu yapmak için adi ortaklık kurulduğu, davalının sözleşmenin 12.maddesine göre 19.8.2005 tarihli ihtarı göndererek ortaklıktan ayrılacağını bildirdiği ve ortaklığın dava açılmadan önce fiilen sona erdiği hususu tartışmasızdır. Taraflar arasındaki adi ortaklık fiilen sona erdiğine ve davacı da 500 YTL kar payı istediğine göre, öncelikle adi ortaklığın aktif ve pasifi belirlenip, bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekir....

          Özel Rehabilitasyon Merkezi alanında faaliyet gösteren bir adi ortaklık sözleşmesi kurulduğunu, ancak bu ortaklığın feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesinde; "Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalar ile, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir." hükmüne yer verilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 620. maddesinde "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir." hükmüne yer verilmiştir. Adi ortaklık TBK'nın 620 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olayda taraflar tacir olmadığından, adi ortaklık da TTK'da düzenlenmediğinden, malvarlığı haklarına ilişkin olan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

            Taraflar arası uyuşmazlık her ne kadar yukarıda belirtildiği şekilde oluşmuş ise de uyuşmazlığın esası yönünden değerlendirmeye geçmeden evvel dava şartları yönünden dosyanın değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmakla bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde takip konusu alacağın adi ortaklık ile olan ticari ilişkiden kaynaklandığı, adi ortaklık borçlarından ötürü adi ortakların arasında 3. kişilere karşı mecburi dava arkadaşlığın bulunduğu (Yargıtay kapatılan 15. HD'nin 2019/2305 esas ve 2020/404 karar sayılı içtihat), buradan hareketle ortaklıktan olan alacağın tüm ortaklardan talep edilmesi gerektiği yani adi ortaklık alacağından kaynaklı icra takibinde tüm ortakların borçlu olarak gösterilmesi gerektiği (İzmir BAM 14....

              nin şirket müdürü olduğu, buna göre davacı şirket ile dava dışı şirket arasında kurulan adi ortaklığın her iki şirketin de müdürleri tarafından atacakları münferit imza ile temsil ve ilzam edileceğinin kararlaştırıldığı, adi ortaklık sözleşmesinde davacı ...i.'...

                Özel tüketim vergisi uygulamasında adi ortaklıklar, bağımsız işletme birimleri olarak ayrı vergi mükellefiyetine sahiptir. Buna göre, adi ortaklıklarca defter tutma, belge düzenleme, muhafaza ve ibraz ödevleri ile beyanname verme ve vergi ödeme gibi mükellefiyetlerin ortaklardan ayrı olarak yerine getirilmesi gerekmektedir. Benzer kabul katma değer vergisi yönünden de geçerlidir. Gerek Özel Tüketim Vergisi Kanunu gerekse Katma Değer Vergisi Kanunu uygulaması bakımından işletme bazında değerlendirilen adi ortaklıklarda mal teslimi ve hizmet ifası adi ortaklık tarafından yapılmakta, mükellef adi ortaklık olmakta, beyanname ortaklık adına düzenlenip, ortaklardan biri tarafından imzalanmak suretiyle vergi dairesine verilebilmekte ancak verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklık adına yapılan tarhiyata ortaklardan herhangi biri muhatap tutulabilmektedir....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/95 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili mahkememize sunmuş olduğu 07.07.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; iş yeri ruhsatının T4 ait olan T4 ŞAHİN ÜNLÜ, ERGÜN ÇEVİK ADİ ORTAKLIĞI'' na para yatırılması karşılığında ve birlikte işletmek amacıyla müvekkillerine ortaklık teklif edildiğini, bunun karşılığında müvekkilleri ve T4 arasında 13.10.2021 tarihinde güven ilişkisini sağlamak amacıyla ve müvekkilleri tarafından sermaye taahhüdü yerine getirilerek Noterde Adi Ortaklık Sözleşmesi imzalandığını, adi ortaklığın içkili restaurant olarak Fevziçakmak Mah....

                  Bilindiği üzere, adi ortaklık bir kişi ortaklığı olup, ortaklar arasındaki güven ilişkisine dayanmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620 nci maddesi; "Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleşmeyi üstlendikleri sözleşmedir." hükmünü içermektedir. Maddenin lafzından anlaşıldığı üzere, adi ortaklık, emeklerini veya araçlarını herhangi bir müşterek amaç doğrultusunda birleştirerek, bu amaca ulaşma konusunda birlikte çaba göstermeyi sözleşmeyle birbirlerine karşı yüklenen kişilerce oluşturulan, tüzel kişiliği bulunmayan bir kişi topluluğudur. Bir adi ortaklığın varlığından bahsedilebilmesi için, bu unsurlara ilaveten, ortakların müşterek gayeye ulaşmak için birlikte çaba ve özen göstermek zorunluluğu bulunmaktadır. Adi ortaklık bir kişi birliği olmakla, temel unsuru kişidir. Adi ortaklık sözleşmesi, iç ilişkide karşılıklı güvene ve iyiniyete dayanmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu