Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve Ortaklığı" olan üç adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, adi ortaklığı oluşturan şahısların her birine ödeme emrinin tebliğ edildiği, adi ortaklığın ortaklarından muteriz ...'...

    İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirket ile şahıs işletmesi olan davalı arasında adi ortaklık kurulduğunu, söz konusu adi ortaklık kapsamında yapımı devam eden işler olduğunu, adi ortaklığın yönetimi ve temsili hususunda davalıya tam yetki verildiğini ancak davalının güven sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunarak kötü niyetli hareketler içerisinde olduğunu, bu sebeple davalıya verilen yönetim ve temsil yetkisinin kaldırıldığını belirterek, davalının yetkisinin haklı olarak kaldırıldığının ve adi ortaklığın mevcut mali halinin tespiti ile adi ortaklığa kayyım atanmasını talep etmiş, ayrıca davacı şirket yetkilisi ...'in adi ortaklığa kayyım olarak atanması ve adi ortaklığın banka hesapları üzerine bloke konulması yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur....

      İlk Derece Mahkemesi tarafından 09.09.2020 tarihli ara kararla "Davacı tarafça temsil yetkisine sahip olan davalı ortağın yükümlülüklerini yerine getirmediği, ortaklığı zarara uğrattığı iddia edildiğine göre ileride telafisi imkansız zararların önlenmesi amacıyla tedbir talebinin kısmen kabulü ile TBK 629/2 ve HMK 389. maddeleri kapsamında HARYAP KARAÇAM İŞ ORTAKLIĞINA tedbiren ve geçici olarak temsil kayyımı tayinine , kayyım olarak Mali Müşavir Hasan Bozkurt'un tayinine, Kayyım için aylık 3.000,00 TL ücret takdirine, ücretin davacı tarafından karşılanmasına, adi ortaklığa tedbiren temsil kayyımı tayin edildiğinden davacı ve davalının geçici olarak ve tedbiren temsil yetkisinin kaldırılmasına, yönetim yetkisinin değiştirilmediğinin (infazda tereddüt oluşturmaması amacıyla )tedbir kararına şerh edilmesine karar verilmiştir....

      Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;davalı ... şirketinin, adi ortaklık adına yönetim ve karar alma yetkisi bulunmadığını,bu yetkinin davalı ... şirketi tarafından davacıya verildiği, ... adi ortalığının yönetim ve temsilyetkisinin 28/08/2015 tarihli sözleşme ile davacı şirkete verildiğini, ... Şirketi ile davalı ... Şirketinin , 30.12.2014 tarihinde adi ortaklık sözleşmesi imzaladıkları, adi ortaklık sözleşmesinin 25.03.2015 tarih ve 8786 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi'nde tescil ve ilan edildiğini, adi ortaklığın yönetimi ile ilişkili genel düzenleme TBK m. 625 hükmünde yer almakta olup yönetime ilişkin işlemler "olağan" ve "olağan dışı" olarak ayrıldığını,TBK m. 625/ f. I hükmüne göre “Yönetim, sözleşme veya kararla yalnızca bir veya birden çok ortağa ya da üçüncü bir kişiye bırakılmış olmadıkça, bütün ortaklar ortaklığı yönetme hakkına sahiptir.” hükmü bulunduğunu, olağan dışı yönetim işlerinin ise TBK m. 625/ f....

        davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, adi ortaklığın feshine ve feshedilen adi ortaklığın heyetinizce tasfiye edilmesine, sermaye payının iadesine ve yargılama gider- leriyle vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Dava dilekçesi 09/04/2021 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş olup henüz cevap dilek- çesi sunulmamış, ön inceleme yapılmamıştır.İlk Derece Mahkemesince: "Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi, kar payının tespiti ile ödenmesi, sermaye payı ile ortaklığa ödenen bedellerin iadesi talebine ilişkin olup davacının temsil ve yönetim yetkisinin kötüye kullanıldığı iddia- larının ve davacının talep ettiği alacağın yargılamaya muhtaç olduğu, bu aşamada sunulan deliller kapsamında bu hususta mahkememizde kanaat oluşmadığı ve davalı üzerine kayıtlı mallar ile üçüncü kişilerde bulunan hak ve alacaklarının dava konusu olmadığı, ihtiyati tedbirin ancak dava konusu hakkında verilebileceği "gerekçesiyle " ortaklığın temsil ve yönetiminin kayyıma...

          Eski Borçlar Kanunu döneminde açılan bu davada----------göre adi ortaklığın ve tarafların tüm belgeleri sunulmuş, adi şirketin alacakları ve borçları ilk mali bilirkişi raporuyla tespit edilmiş, davacı yönetici ortağın sunduğu delillere göre adi ortaklığın zarar ettiği gibi asıl gayenin gerçekleştiği ve sözleşmede belirlenen 10 yıllık sürenin de dolduğu tespitlerine göre adi ortaklığın sona erdiğinin kabulü gerektiği, buna göre tasfiyesi yapılması gerektiğinden taraflara adi ortaklığın tespit edilen alacakları ve borçları ile ilgili malvarlığı tasfiyesinin ne şekilde yapılacağı hususunda beyanda bulunmaları için süre verilmiştir....

            Yukarıda yer verilen Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre, esasen ortakların, adi ortaklığın faaliyeti sonunda elde ettikleri paylarını kendilerine ait defter ve hesaplarda göstermeleri gerekmektedir. Ancak, mevzuatımız açısından, özellikle katma değer vergisi ve muhtasar mükellefiyete ilişkin vergisel yükümlülüklere bağlı olarak kesilen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına muhatap olma bakımından, adi ortaklığın, ortaklık adına mükellefiyet tesis ettirmesi, vergi ve cezalar açısından da muhatap kabul edilmesi gerekmektedir. Bu durum, ortaklığın katma değer vergisi ve muhtasar mükellefiyet yönünden, ortaklardan ayrı bir mükellefiyetinin olduğunun kabul edildiği anlamına gelmektedir....

              İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile: adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir....

                Mahkemece, dosya kapsamına göre, 6102 Sayılı TTK'nın 623.maddesi ile müdürlerin yönetim ve temsil yetkisinin belirlendiği, aynı yasanın 630/2.maddesinde ise her ortağın haklı sebeplerin varlığı halinde yöneticilerin yönetim hak ve yetkisinin kaldırılması veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebileceği, davanın açılabilmesi için genel kuruldan talepte bulunma yolunun tüketilmesinin gerekmediği, şirket müdürünün seçilmesine ilişkin ortaklar genel kurul kararının iptal edilmesi ve .... C.Başsavcılığı'nda yürütülen soruşturmada şirket yönetcileri hakkında alınan rapor dikkate alındığında, davacının şirket yöneticilerinin yetkilerinin sınırlandırılması isteminin haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  önce adi ortaklığı, adi ortaklardan kendi şirketi olan Vera Gurmeye sonra şahsına sonra akrabasına şeklinde ciro silsilesi ile borçlandırarak adi ortaklığın aleyhine işlemde bulunduğunu, müvekkili şirketin adi ortaklığın kayıtlarına hiçbir şekilde ulaşamadığını, şirketi idareye yetkili olsun olmasın her ortağın TBK....

                  UYAP Entegrasyonu