Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

payının 11.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, müvekkilince karşılanan ve davalı payına düşen (katkı payı) kısımda sermaye karşılığı olarak ödemeyi taahhüt ettiği ancak ödemediği 15.000 TL'nin 11.12.2004 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlike davalıdan tahsiline, müvekkiline ait dükkanın tahliyesine ve adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Bu durum karşısında davanın açıldığı tarih itibariyle sözleşme süresinin sona ermediği ve tarafların haklı fesih hususundaki talepleri dikkate alındığında, mahkemece adi ortaklık için kararlaştırılan 5 yıllık sürenin dolması nedeni ile TBK' nın 639/5. maddesine dayanarak adi ortaklığın kendiliğinden sona erdiğinin tespitine ve adi ortaklığın tasfiyesinin talebinin reddine dair verilen karar isabetsiz olup usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. 2- Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğranılan zararın veya kar payının talep edilmesi; aynı zamanda ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsar. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip, çözüme kavuşturulmalıdır. Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.)...

      Mahkemece, davacının işletmenin 2009 sezonundaki kâr ve zararına ortak olduğu, bu dönemde şirketin zarar ettiği, davacıya ödenecek bir kâr payı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.03.2012 tarihli ilamı ile bozulması üzerine bu kez davalılardan ... karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Davacı ile davalılardan ... arasında adi ortaklık kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Borçlar Kanunun 521. maddesi hükmüne göre, ortaklar her türlü nakit, alacak veya haklarını sermaye payı olarak koyabilirler. Davacı, adi ortaklık için koyduğu katkı payını istediğine göre, bu istek aynı zamanda adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi isteğini de kapsar....

        Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, adi ortaklıktan kaynaklı kar payı alacağının tahsili istemiyle açılan asıl davada, ortaklığın fiilen sona ermiş olması nedeniyle zorunlu olarak tasfiyesinin gerektiği, adi ortaklığın tasfiyesi davasının usuli kazanılmış hak yönünden istisna teşkil ettiği, bu nedenle ilk kararın yalnız davalılar tarafından temyiz edilmiş olmasının, davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı, tasfiye sonucuna göre karar verilmesi gerektiği dikkate alınarak, davacı ortağın tasfiye payı alacağının 164.807,832 TL olduğunun kabulü ile ıslah edilen işbu miktar üzerinden hüküm tesis edilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....

          Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, demirbaş ve kar payı bedeli olarak 1.500,00 YTL’nin tahsiline , fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı, davalının aralarındaki adi ortaklığı haksız olarak fesih ettiğini belirterek, sözleşme gereğince cezai şart bedeli ile adi ortaklıktaki payına düşen demirbaş bedeli ve kar payının tahsilini istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı ise feshin haklı nedenlere dayandığını savunarak 2007/2811-8784 davanın reddini dilemiştir....

            DAVA : Adi Ortaklığın Feshi ve Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 27/12/2022 KARAR TARİHİ : 20/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacı ile davalı arasında 18/04/2022 tarihinde imzalanan sözleşmeyle zirai ilaçlama ve drone ticari üzerine adi ortaklık kurulduğunu, davalı tarafça 01/09/2022 tarihinde ihtar çekildiğini, ihtar ile ortaklığa dair tutulan defterlerin ibraz edilmesi aksi takdirde ortaklığın feshedileceğine yönelik ihtar yapıldığını, ilgili dönemde fesih istenmediğinden tutulan defterlerin davalı tarafa ibraz edildiğini, davalı taraf fesih isteminde bulunmaya ettiğini, adi ortaklığa dair sorumluluklarını yerine getirmekten kaçındığını, ihtar tarihinden itibaren emek ve ana sermaye soınrası şşirket için gereken maddi sermayenin davaı tarafından ortaya konulduğunu, sonrasında karşı tarafın kar payı kendisi...

              Veraset belgesine göre Eşi ..., Kızı ... ve kızı ...'yı mirasçı bırakmıştır. Mirasçılardan ... ve ...'nın mirası reddettikleri anlaşılmış, davacı yanca mirasçılardan ... adına davaya devam edilmiş, vekaletnamesi dosyaya sunulmuştur. MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Asıl dava; ...-... İş Ortaklığı(1)'in, birleşen dava ise ...-... İş Ortaklığı (2)'nin tasfiyesi isteğine ilişkindir. Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 2009/689 Esas, 2013/735 Karar sayılı ilam ile tarafların mutabakatı itibariyle birleşen davaya konu iş ortaklığı (2)'nin fesih ve tasfiyesi gerektiği; Asıl davaya konu iş ortaklığı(1)'in kurulmasına esas amacın gerçekleştiği, asıl dava ile ilgili adi ortaklığın konusu işin bitirildiği anlaşıldığından asıl dava ile ilgili iş ortaklığı (1)'in de fesih ve tasfiyesi gerektiği gerekçesiyle “Asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne; ...-... İş Ortaklığı(1)'in fesih ve tasfiyesine, 140.214,06 TL tasfiye payı alacağının davalı ... A.Ş.nden tahsili ile davacı ...'...

                Gerçekten ortaklar arasındaki ilişkinin devam etmesini haklı göstermeyecek bazı durumlar ortaya çıkarsa, bu durumda ortakların ortaklığın feshini mahkemeden istemesi mümkündür. Hatta belirli süreli ortaklıklarda da sözleşmede belirtilen ortaklık süresinin bitmesinden önce haklı sebeple sözleşmenin feshi davası açmak olanaklıdır (Şener, Oruç Hami, Adi Ortaklık, Ankara: Yetkin Yayıncılık, 2008, s. 482). Ortak tarafından ileri sürülen sebebin, ortaklığın sona erdirilmesine olanak sağlayacak derecede haklı olup olmadığının belirlenmesi mahkemenin takdirindedir. Örneğin; idareci ortağın hesap vermemesi, kar payı ödememesi adi ortaklığın sona ermesi bakımından haklı sebep teşkil edecektir. Öte taraftan; ortağın, ortaklığa getirdiği sermayenin ve kar payının tahsilini istemesi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebini de kapsamaktadır....

                  Dosya kapsamından; davacı ile davalının, davalıya ait 03 FZ 191 plakalı BMC marka aracın işletilmesi ve bunun sonucunda elde edilecek kar ve zararın paylaşılması konusunda, 01/11/2012 tarihli ortaklık sözleşmesi yapıldığı, buna göre taraflar arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde (818 sayılı BK.nun 520 ve devamı maddelerinde) düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu açıkça anlaşılmaktadır ki, bu husus mahkemenin de takdirindedir. ./.. Somut olayda, davacı taraf, davalının hesap vermemesi ve kar payı ödenmemesi nedeniyle adi ortaklığı haklı nedenle feshettiğini belirterek, koyduğu sermaye payının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece, adi ortaklığın feshi şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki adi ortaklık bir kişi ortaklığı olup, ortaklar arasındaki güven ilişkisine dayanmaktadır....

                    in alacağı olarak şirket bünyesinde bırakıldığını, faaliyetlerin şirket üzerinden 2020'ye kadar yürütüldüğünü, bu adi ortaklıkta davacı ...'in gizli ortak statüsünde olduğunu, diğer ortak ...'nun hukuka aykırı davranışları, adi ortaklık gelirlerini şahsi hesabına ve kendisinin ortağı olduğu başka şirketlere transfer etmesi, bilgi vermek kaçması, kar payı dağıtmaması sebebiyle işlerin yürümez hale geldiğini, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, davalı şirket hisselerinin, banka hesaplarının, şirket adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin, haczi kabil tüm aktif malvarlığının devrinin/satışının engellenmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca davalı ...'nun Adana'da bulunan taşınmazlarına, tasfiye sonunda davacılara çıkacak tasfiye kar paylarının şimdiden güvence altına alınması amacıyla 3.kişilere devrinin/satışının engellenmesine ilişkin dava sonuçlanıncaya kadar teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu