tazminat vs. ödenmediğini, sözleşme uyarınca müvekkiline verilmesi gereken kar payının müvekili tarafından talep edilmesine rağmen ödenmediğini, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız yere feshedilip, işçi alacakları ödenmediği gibi kar payı talebinin de reddedildiğini, davalı şirketin adi ortaklığın ortaklarının diğer sorumlulukları da yerine getirmediğini, bu nedenlerle dava konusu adi ortaklık sözleşmesinin feshine ve adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, adi ortaklık tesbiti iddiasına dayalı olarak açılmış, ıslah yolu ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talep edilmiştir.Dosyada ,tarafların tacir olduğuna ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır. Adi ortaklığın konusu ,ortak inşaat yapım işi olduğu beyan edilmiştir. Bilindiği üzere, adi ortaklık; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Diğer bir anlatımla, adi ortaklık; birbirini tanıyan, birbirlerinin kabiliyet ve şahsiyetlerine güvenen, eşit ve aynı durumda olan gerçek veya tüzel kişilerin, müşterek amacın gerçekleştirilmesini sağlayacak vasıtaları (sermaye paylarını veya emeklerini) ortaklığa getirme konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/373 Esas sayılı menfi tespit davası ikame edildiği gibi ayrıca adi ortaklığın tasfiyesi için Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2023/179 E. sayılı adi ortaklığın fesih tasfiyesi davası açıldığı bildirilmiştir.Bu durumda adi ortaklığın henüz tasfiye edilmediği anlaşılmaktadır. Bu açıdan sadece adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin açılan davalarda ,sadece adi ortaklığın korunması için adi ortaklık konusu malları üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği açıktır....
Uyuşmazlık; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasında "..." isimli lokantanın işletilmesi amacıyla adi ortaklık kurulduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, davalı tarafından işletmeye alınmadığını belirterek adi ortaklığın feshi ile sermaye ve kar payını istemiş; davalı ise davacının adi ortaklıktan isteği ile ayrıldığını, davacının alacağı olmadığını savunmuş, açtığı karşı davasında ise ortaklığın borçları nedeni ile davacı- karşı davalıdan 22.451,14 TL'nin tahsilini talep etmiştir....
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; protokolün ortak olarak davalılar Asiye, Himmet ve dahili davalı ... ile davacı arasında imzalandığının belirlendiği, adi ortaklıkta yer alan Veli davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlandığı, davacının talebinin ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığı, resen atanan tasfiye memuru mali müşavir bilirkişinin 05.10.2022 tarihli raporunda taraflarca sunulan kayıt ve belgelere göre adi ortaklığın sona erme tarihi itibariyle ile tespit edilen dershane mal varlığı değerinin 150.000,00 TL olduğu, davacının sözleşme protokolü ile tespit edilen 43.200,00 TL ortaklığa verdiği avans bedelinden, ortaklık için yapılan giderlerin tenkisinden sonra 22.500,00 TL alacaklı olduğunun belirtildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, taraflar arasında 13.08.2003 tarihi itibariyle kurulan Özel Ekolüm Dershanesi Adi Ortaklığının feshi ve adi ortaklığın tasfiyesine, sözleşmenin tasfiyesi nedeniyle...
MAHKEME KARARI: Mahkemece, 05/12/2022 tarihli ara karar ile mevcut dosya kapsamı itibariyle yasada aranan yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmemiş olduğu ve ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf talebinde, davada taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesinin talep edildiğini, tedbir kararının verilmemesi halinde tasfiye edilecek bir mal veya alacak kalmayacağını belirterek, 05/12/2022 tarihli ara kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE :Davada, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile davacı tarafın yargılama sürecinde uğraması muhtemel zararlarına karşılık olarak davalı şirketin bankalarda bulunan mevduat hesaplarına ve davalının dava dışı .......
Taraflar arasında karşılıklı olarak görülen el atmanın önlenmesi ve adi ortaklığın tasfiyesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, toplanıp değerlendirilen delillere, hüküm yerinde gösterilen gerekçelere ve "davalının yönetici ortak olarak defterleri tutmasına ve işletme defterinde ortaklığının zararının olduğuna dair bir kaydın bulunmamasına bu kapsamda adi ortaklığı oluşturan ortakların sermaye paylarını geri istemelerinin mümkün ve mahkemece verilen kabul kararınında adi ortaklığın tasfiyesi sonucunu doğurduğunun anlaşılmasına" göre mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 661,95 TL harcın davalıdan alınmasına, 24.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
HD'nin 26.09.2013 tarih 2012/5474 E. - 2013/15559 K. sayılı ilamı ile; ''Davacının yemin deliline dayandığı da dikkate alınarak adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine dair 6098 Sayılı TBK'nun 639, 642, 643 ve 644. madde hükümleri dikkate alınarak fesih ve tasfiyeye karar verilmesi gerektiği''nden bahisle bozulmasına karar verilmiştir. ./.. -2- Mahkemece bozmaya uyma kararı verilerek yapılan yargılama neticesinde; uyuşmazlığın adi ortaklığın tasfiyesi olarak değerlendirilmesi gerektiği, alınan bilirkişi raporunda davacıya ödenmesi gereken miktarın bulunmadığı, davacının iddia ettiği hususta davalıya mal teslime ettiğine ilişkin dosyaya delil sunmadığı ve yemin deliline dayanmadığı gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir Her ne kadar mahkemece bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozma ilamına uygun karar verilmemiştir. Şöyle ki; Somut olayda, Yargıtay 7....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın davalılardan ... ve ... yönünden reddine, adi ortaklığın tasfiyesi istemiyle açılan davanın kabulü ile adi ortaklığın 17/07/2014 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda fesih ve tasfiyesine dair verilen 20/01/2015 tarihli hüküm, tarafların temyizi üzerine; Dairece verilen 12/04/2017 tarihli ve 2016/15779 E. 2017/5091 K. sayılı kararla; adi ortaklığın tasfiyesine yönelik işlemlerin usul ve kanuna uygun yapılmadığı, tasfiyenin mahkemece bizzat yapılması gerektiği, bilirkişi raporuna atıfla hüküm tesis edilemeyeceği, öte yandan asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkemece; 09/06/2021 tarihli tasfiye raporu hükme esas alınarak, asıl davanın kabulü ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, davacılardan ... Tic. Ltd. Şti. ile ... Nakliye Tic. Ltd....