Madde ve devamı hükümlerine göre, şirketinin adi ortaklığının feshi ve tasfiyesine ilişkin olan davada,temel ilişkinin Ticari işletme ile ilgili olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, şirketdeki adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin uyuşmazlığın, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesine göre, Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
A.Ş. ile aralarındaki adi ortaklığın feshi talebi ile dava açılmış ise de davacı ile davalılardan ... yaptıkları protokol ile söz konusu A.Ş.'nin kurulduğu ve davacı tarafça bu protokol gereğince kurulan şirketin kuruluş tarihinden itibaren hak kazandığı payların ödetilmesi talebinde bulunulduğu, her ne kadar adi ortaklık bulunduğu belirtilerek ortaklığın feshi talep edilmiş ise de davacı tarafın dilekçe içeriği doğrultusunda öncelikle davacının ... A.Ş. nin ortağı olup olmadığının tespiti ile talep edilen diğer hususlarda varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden ve şirket ortaklığının tespiti ile A.Ş.'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi, davacının adi ortaklığın tasfiyesi için yapılan sulh protokolüne istinaden icra takibi yaptığı, itiraz üzerine itirazın iptali istemi ile dava açtığı, davalı gerçek kişi ile davalı tüzel kişinin tacir olduğu, ticaret odası kaydı olmayan, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu 177. maddesindeki sınırları aşan miktarda geliri bulunmadığı bildirilen davacının ise, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 12. ve 15. maddeleri ile 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları hakkında Kanunun 3/a. maddesi ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu 177. maddeleri uyarınca adi ortaklığın tasfiyesi talebi itibari ile tacir olmadığı, adi ortaklığın 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 620. ve devam eden maddelerinde düzenlenmiş olması, davacının adi ortaklığın tasfiyesi talebi itibari ile tacir olmaması, davanın adi ortaklığın tasfiyesi yönelik sulh protokolünün tahsili için yapılan icra takibindeki itirazın iptaline yönelik olması, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, 6098 Sayılı...
O halde davacı, ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istediğine göre, mahkemece ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi, tasfiyenin de bizzat yaptırılması gereklidir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin bu sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise tasfiyenin bu defa BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gereklidir....
Ortaklığın feshi" ile "ortaklığın tasfiyesi" ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....
e verilmesine, davacı şirketin zarara ilişkin talebinin reddine, adi ortaklığın kâr payına teminat olarak davalıya verilen 300.000,00 TL bedelli senedin davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine, 08.12.2019 ve 13.01.2010 tarihli protokollerin geçersiz olduğunun tespitine, davacı şirket ile davalının adi ortaklığın tasfiyesi nedeniyle birbirlerinden alacak ve borçlarının kalmadığının tespitine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; adi ortaklığın tarafları olan davalıların oybirliği ile 15.05.2018 tarihinde adi ortaklığı tasfiye ettikleri, adi ortaklığın tasfiye işlemi ile ilgili tutanak aslının Mahkemeye sunulduğu, davalıların yaptığı tasfiye işleminin bilirkişiye denetlettirildiği, tasfiye işleminde davacının veya üçüncü kişilerin aleyhine yada zararına bir durumun kasten oluşturulmadığı ve yapılan tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, adi ortaklığın tasfiyesi yargılama sırasında tamamen gerçekleştirildiği gerekçesiyle; davacının yetkiye dayalı olarak açtığı adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının kabulü ile davalılar ... İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, tasfiye yargılama aşamasında gerçekleştirildiğinden tasfiye memuru atanmasına yer ve gerek olmadığına, davalı ... İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd....
nin hisselerini devralmak suretiyle ortak olan davacı ... tarafından dava konusu adi ortaklığın yöneticisi olan davalı şirketin ortaklığın mali kayıtlarını incelemesine izin vermediği, mali durumuna ilişkin bilgilendirmediği, inşaat maaliyetlerini gerçekten fazla gösterdiği, adi ortaklık adına tescil edilen taşınmazları yakınlarına düşük bedelle devrettiği, bu şekilde kendisinin ve adi ortaklığın zararına sebebiyet verdiği gerekçesiyle adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile davalının adi ortaklıktaki yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına yönelik dava açılmış ise de, dava konusu adi ortaklığın ticari defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişiler vasıtasıyla yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere, adi ortaklığın yönetim yetkisini adi ortaklık sözleşmesinin 5. maddesi uyarınca elinde bulunduran davalı şirket tarafından adi ortaklığın ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulduğu...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2013 NUMARASI : 2011/57-2013/659 Taraflar arasında görülen alacak ve ortaklığın feshi ile tasfiyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı – karşı davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen 10.03.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı – karşı davacı M.. Ö.. ve vekili Av. İ.. Z.. ile aleyhine temyiz olunan davacı – karşı davalı vekili Av. N.. T.. geldi....
Mahkemece adi ortaklığın feshi ile fesih ve tasfiyesi için tasfiye memurunun atanmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Tarafların noterde 27.6.2002 tarihli sözleşme ile ... Lokantasının işletmeciliği konusunda adi ortaklık yaptıkları, davacının %25, davalının ise %75 oranında paylarını olduğunu, davalının yönetici ortak olduğu,davacının mahkeme aracılığı ile yaptırdığı tesbite göre işletmenin zarar ettiği hususları taraflar arasında ihtilaflı değildir. Davacı, kar payının tahsili ve yönetici olarak atanması için eldeki davayı açmıştır.Davalı ibraz ettiği 4.4.2004 tarihli sözleşme ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verildiğini,fesih ve tasfiyesinin buna göre yapılması gerektiğini, davanın yersiz olduğunu savunmuştur....