ye bağlı olarak işletme hususunda mutabık kaldıklarından adi ortaklığın tasfiye sürecinde işbu şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak işletmenin adi ortaklığın kurulduğu günden mahkeme tarafından feshine karar verildiği güne kadarki ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamak suretiyle ortaklığın tasfiyesine karar verilmesi gerektiğini beyanlarla müvekkili ..., ... ve ... arasındaki adi ortaklığın feshine, adi ortaklığın malvarlığının tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Noterliğinin ... yevmiye numarası ile onaylanan 08/03/2013 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesinin düzenlendiği ve bu şekilde adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu dosya kapsamı ile sabittir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre ortaklık adına yapılan masrafların diğer ortaktan tahsili isteminde bulunabilmek için, ortaklığın tasfiyesi edilmesine gerek yoktur. Bu talep, ancak taraflar arasındaki adi ortaklığın fiilen sona ermesi durumunda adi ortaklığın tasfiyesini de gerektirecektir. Davalı vekili 07/02/2018 tarihli celsede taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin sona ermediğini, halen devam ettiğini belirtmiştir. Davaya konu adi ortaklığın ihaleye konu işin (belirli bir iş) yapılması amacıyla kurulduğu, ancak ortaklığın halen devam ettiğinin anlaşılması karşısında, davacı vekilinin adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmediği şeklindeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 88,65 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 409,60 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 18.03.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2014 NUMARASI : 2012/583-2014/37 Taraflar arasındaki adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 3,40 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 05.03.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
arz ve izahına nedelerine göre dava konusu adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 1.000,00 TL tasfiye payının müvekkiline ödenmesine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. Birleşen dosyada ise davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 14/08/2017tarihinde adi ortaklık sözleşmesi aktedildiği ve ortaklığın feshi ve tasfiyesi 30/07/2018 tarihinde Çorum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/240 E sayılı dosyası üzerinden dava edildiğini ve derdest olduğunu, davalının ortak bu fesih davasından önce Çorum 2....
konusunda anlaşamadıklarından Mahkeme tarafından Adi Ortaklığın faaliyet konusunda da uzman olan tasfiye görevlisi / görevlileri atanmasına, müvekkili ile davalı müflis şirket arasında imzalanan hisse devir ve ibra protokolleri uyarınca davalı müflis şirketin Adi Ortaklığa ilişkin hiçbir hak, alacak, kar payı, tasfiye payı ve sair isteminin bulunmadığı da dikkate alınarak Adi Ortaklığın yasal düzenlemelere uygun olarak tasfiyesine, huzurdaki davanın ......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/94 Esas sayılı dosyası adi ortaklık sözleşmesine dayalı olarak davalıya karşı 300.000,00- TL alacak ve adi ortaklığın feshi, tasfiyesi talepli dava açtığını, Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/94 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin alacağının 489.219,60- TL olduğunun tespit edildiğini, dava değerinın ıslah edilerek 489.219,60 TL'ye yükseltildiğini, daha sonra mahkeme tarafından adi ortaklığın feshi ile tasfiyesi yoluna gidildiğini ve bu yönde rapor hazırlanması için dosyanın Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine nihai rapor aldırıldığını, rapora göre müvekkilinin alacağının 955.106,65- TL olduğunun tespit edildiğini, daha önceden dava değeri ıslah edildiğinden davanın ikinci kez ıslah edilemediğini belirterek davanın Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ile birleştirilmesini talep etmiştir....
KARŞI OY YAZISI Taraflar arasında düzenlenen 24/04/2012 tarihli sözleşme ile bir adi ortaklık kurulduğu, buna göre davacının adi ortaklığa nakit para, davalının da otobüsün mülkiyetini sermaye olarak koyduğu ve adi ortaklığın herhangi bir resmi şekil şartına bağlı olmadığı (TBK md. 620) anlaşıldığına göre, tarafların ortaya koydukları sermaye ve yaptıkları ödemeler de dikkate alınarak adi ortaklığın tasfiyesi yoluna gidilmesi gerekirken, bir ortağın sermaye borcu olarak koyduğu otobüsün mülkiyetinin devri konusunda KTK'nin 20/1 maddesinde öngörülen şekil şartına uymaması nedeniyle adi ortaklığın geçersiz sayılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.17/10/2019...
Taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu çekişmesizdir. Ortaklığın, eylemli olarak da sona erdiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktır. Esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir. Davacı talebi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yöneliktir....
Somut olayda, davacı tarafça adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin bu davada talep edilmediği gibi dava dilekçesinde açıldığı iddia olunan davanın ise mahkeme ve numara kısımlarını boş bırakıldığı anlaşılmıştır. Kaldı ki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemli açılan davada dava konusu taşınmazların adi ortaklığa ait olduğu iddiasıyla adi ortaklığın mal varlığının korunması yönünde tedbir talep edilmesi de mümkündür. Bu nedenle, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talep edilmeden pay oranında tescil istenemeyeceği, adi ortaklığın varlığına ilişkin sunulan delillerin ise yaklaşık ispata yeterli olmadığı anlaşılmakla davalıların istinaf talebinin kabulüyle, ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulüyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....