WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar ise yargılama sırasında tasfiye olmadan alacak isteminin dinlenemeyeceğini savunmuşlardır. Mahkemece adi ortaklığın feshi ile ilgili dava müracaata kalıp yasal süresi içinde yenilenmediği gerekçesiyle ortaklığın feshi ile ilgili davanın açılmamış sayılmasına, ortaklığın vergi, prim ve telefon borçları nedeniyle davacı tarafından yapılan ödemelerden dolayı davalı hisselerine düşen kısımların ödetilmesine karar verilmiştir. Adi ortaklıkta fesih ve tasfiye olmadan alacak konusunda karar verilemez. Adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemleri resen fesih ve tasfiyeyi gerektirdiğinden sadece davacı vekilinin bu konudaki beyanı esas alınarak adi ortaklığın feshi talebi konusunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir....

    Köyüstü mevkiinde 5 pafta 578 parselde bulunan arazide yapılacak yüksek bütçeli inşaat projesinin gerçekleştirilmesi konusunda imzalanan sözleşme gereğince tarafların bir adi ortaklık ilişkisi içinde oldukları , bu nedenle tarafların tüzel kişilik taşıyan şahıs ortaklığı şeklinde yürüttükleri faaliyetleri çerçevesinde bizzat şahıs olarak imzaladıkları belgeye dayalı eldeki davadaki talepleri " adi ortaklık " hükümleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. ( Aynı yönde emsal Yargıtay 2 HD 2016/12289-2016/14630 E/K sayılı kararı ) Taraflar arasında 19/03/2019 tarihli sözleşme ile Yalova ilinde termal otel yapılması hususunda adi ortaklık kurulduğu, davacıların üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini ancak davalının adi ortaklığa aykırı olarak haksız eylem ve davranışlarda bulunduğunu belirterek adi ortaklığın feshi ile ortaklık tasfiyesine ve davalı şirkete tasfiye memuru atanmasına ayrıca davacının uğramış olduğu zararların tazmini talep edilmiş ise de, TTK 'nın 14.maddesi gereğince...

      Böylelikle adi ortaklığın hangi sebeple sona ererse ersin, mahkemelerin “tasfiye görevlisi” sıfatı ile adi ortaklığın tasfiyesi işlemlerini bizzat yapmaları uygulaması açıkça TBK 644. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları hükmüne de aykırı hale gelmiştir. Mahkemelerin tasfiye görevlisi atamakla görevli oldukları tek durum TBK md 644/II hükmünün düzenlediği durumdur. Başka hiçbir durumda mahkeme tasfiye görevlisi atayamaz. Buna, adi ortaklığın haklı sebeple feshi hali de girer. Ortaklığın feshine kara veren mahkeme, sadece kanaatimce usul ekonomisi yönünden ortaklara TBK md 644/I gereği ortaklığı elbirliğiyle tasfiye edip etmek istemedikleri, istemiyorlarsa tasfiye görevlisi atanması konusunda aralarında anlaşıp anlaşmadıklarını sorabilir ve kararını ona göre verir. Tasfiye görevlisi ataması gerekirse, bu atamayı yapmakla mahkemenin görevi sona erer. Tasfiyeyi tasfiye görevlisi kendi başına yapar. Uyuşmazlık halinde mahkemeye başvurulabilir....

        DAVA : Adi Ortaklığın Feshi ve Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 31/08/2021 KARAR TARİHİ : 29/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklığın Feshi ve Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar.... ile davalılar arasında onkoloji ilaç hazırlama robotik sistemi projesini ortak yapmak için 15.10.2018 tarihli Ortaklık Ön Sözleşmesi imzalandığını, Sözleşmenin 'İyi Niyet Beyanı' başlıklı 2....

          Direnme kararı üzerine temyiz dilekçesinde belirtilen nedenlerle sınırlı olarak yapılan incelemede; tasfiye memuru tarafından ortaklığın borcunun olmadığının belirlendiği, tarafların isteği üzerine ortaklığa ait ticari defterler esas alınarak karın ve demirbaş bedellerinin tespit edildiği, ortaklığa ait 3 adet aracın satış ve nakte çevirme işleminin yapıldığı, tasfiye memurunun yaptığı tasfiye işleminin sonuç bilançosuna göre mahkemece tarafların hak ve yükümlülüklerinin saptanmasından sonra tasfiye işlemi sonlandırılarak bu doğrultuda hüküm oluşturulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece; uyulan bozma ilamı doğrultusunda Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tasfiye işlemlerinin yerine getirildiği, dairemiz bozma ilamındaki değerlendirmenin hataya dayalı olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, usul ve yasaya uygun olan direnme kararı onanmalıdır....

            ye gönderilen 11.10.2013 tarihli haciz müzekkeresi ve haciz ihbarnamesinde, her ne kadar borçlu olarak adi ortaklığı oluşturan şirketler gösterilmiş ise de, borçluların oluşturduğu adi ortaklık ile ... arasında imzalanan ihaleden kaynaklı alacaklara da haciz konulmuş olması nedeni ile haczedilen alacağın adi ortaklığa ait olduğu anlaşılmaktadır.Adi ortaklıklarda, ortakların borçlarından dolayı takip yapılması halinde, ortağın ancak kar payı veya tasfiye payına haciz konulması mümkün olup, tüzel kişiliği bulunmayan ortaklığa ait bir mal veya alacak üzerine haciz konulamaz.O halde mahkemece, ...'...

              ihtara cevabında taleplerinin kabul edilmediğini belirterek; adi ortaklığın feshi nedeniyle, fazlaya ilişkin hakların saklı kalması, kaydıyla ortaklık payı ve harcamalar toplamı 60.000,00 TL'nin ihtaraname tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                adi ortaklığı kötü yönettiği kendi menfaatine hareket ederek adi ortaklık zararına sebep olduğuna yönelik iddiaların davacı tarafça ispatlanamaması nedeniyle davacı tarafça adi ortaklığın feshi ve davalı şirketin adi ortaklığı yönetim yetkisinin kaldırılmasına yönelik davaların reddine, davacı ...'...

                  işçileri ile çalışmaları titizlikle yürüttüğü, dava dışı ...... yapı şirketi ile yapılan sözleşme gereği yapılacak işte müvekkil şirketin işçileri bizzat müvekkil şirket üzerine sgk'lı olarak çalıştığı, davalı şirket müvekkil şirketin ilgili şantiyelerden sigorta çıkışını yaptırmakla adi ortaklık ilişkisini yürütülmez hale getirdiği, dolayısıyla bu tarihin fesih ve tasfiye açısından göz önüne alınması kanun ve hakkaniyet gereği olduğu, davalı şirket ile müvekkil şirketin adi ortaklık sözleşmesi gereği olarak iş yaptıkları iki şantiyenin işverenleri olan ...... yapı ..... inşaat adi ortaklığı ile ...... inşaat sanayi ticaret anonim şirketi'ne davanın ihbar edilmesini talep ettikleri, müvekkil şirket ile davalı firma arasında kurulan adi ortak ilişkisinin müvekkil şirketin sgk'lı işçilerinin ilgili şantiyelerde çıkışlarının yapıldığı tarih itibariyle feshi ve tasfiyesine, bu adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan tüm hak ve alacaklarının değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte davalıdan...

                    Davacı, ortaklığın fiilen aralık 2001 yılında sona erdiğini belirtip, tasfiye payı alacağının Aralık 2001 tarihinden itibaren faiziyle birlikte ödetilmesini istemiş olup, mahkemece ortaklığın fiilen son bulduğu tarih itibariyle tasfiye payı belirlenmiş olduğundan, belirlenen tasfiye payının, temerrüdün gerçekleştiği dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte ödetilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde faiz talebinin reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) no’lu bentler gereğince temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu