Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

adi ortaklığının feshine ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak şirket muhasebecisi Meral Güleç 'in atanmasına , karar verilmiş; hüküm, davalı ve asli müdahil tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre müdahil davacı ...'in tüm, davalı ...'in aşağıdaki 2. bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık mahkemenin kabulünde olduğu gibi adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmaktadır....

    Hal böyle olunca dosya kapsamından idareci ortağın davalı olduğu da gözetilmek suretiyle idareci ortaktan hesap istenmeli, verilen hesap doğrultusunda tarafların uyuştukları ve uyuşmadıkları noktalar saptanmalı uyuşulmayan konularda taraflardan delil ve karşı delilleri sorulup toplandıktan sonra tasfiyenin bizzat hakim tarafından gerçekleştirilmesi gerekir. Hal böyle olunca davacı iddiası ve davalının savunması yönünden tüm delilleri celbedilerek B.K.nun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri gözetilmesi gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

      Taraflar arasındaki 15.05.2003 tarihli protokol ile % 50'şer hisseli araç tamirine ilişkin özel servis çalıştırmaya yönelik adi ortaklık konusunda anlaştıkları ve bu ortaklığı 15.10.2011 tarihinde sona erdirdikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanunu'nun 642. madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye gerçekleştirilmelidir......

        Hemen belirtmek gerekirki adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. Adi ortaklığı oluşturan ortaklardan olan ve taraflarında babası bulunan ... ...'in 25.1.2000 tarihinde vefat etmesi nedeniyle adi ortaklık fiilen son bulmuş ise de, ortaklığın henüz tasfiye edilmediği sabit olup, tasfiye edilmeyen ortaklık içinde henüz zamanaşımı başlamamıştır. Bu nedenle olayda zamanaşımı süresinin dolduğundan söz edilemez. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek işin esasına girilip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 12.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Taraflar arasındaki iş ortaklığı sözleşmesine konu işe ilişkin olarak kesin kabul tutanağı ile adi ortaklığın vergi borç ve ödemelerine ilişkin kayıtlar getirtilmiş; getirtilen kayıtlar ile taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler incelenmiştir. Davacı ile davalı şirket arasında 27/11/2012 tarihli iş ortaklığı sözleşmesi kapsamında adi ortaklık bulunduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bir ortak tarafından adi ortaklık adına ödenen vergi borcunun ortaklıktaki hissesi oranında diğer ortaktan istenmesi aynı zamanda ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsayacağından, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınarak ve sözleşmede tasfiye konusunda hüküm bulunmadığından davacı ve davalı ortakların anlaşarak tasfiye memurunu belirlemeleri için taraf vekillerine süre ve imkan tanınmışsa da taraflarca tasfiye memuru belirlenmemiştir....

            Adi ortaklığın ticari faaliyette bulunarak, mal tedarik ettiği ve sağladığı mallara karşılık temsilcisi aracılığıyla ortaklık adına çek keşide ettiği görülmektedir. Dolayısıyla bu borç, ortakların şahsi borcu olmayıp, adi ortaklığın borcudur. O hâlde adi ortaklığın borcu nedeniyle ortaklar müteselsilen sorumlu oldukları ve ortaklığın mal varlığı elbirliğiyle idare edildiğine göre, birlikte sorumluluk gereği adi ortaklığın borcu nedeniyle adi ortaklığa ait mal veya alacağa haciz konulabilir ve alacaklı tarafından ortaklığın mal varlığından tahsilat yapılabilir. Diğer yandan adi ortaklığın kuruluş sözleşmesine göre yaptığı ticari faaliyet sonucu doğan hak ve alacaklar ile borçlar adi ortaklığa aittir. Bu borçlardan bir kısmının nizasız ödenmesi, henüz ödenmemiş olan ve nizalı hâle gelen adi ortaklık borçları arasında eşitlik yaratır....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı ve davalının adi ortaklığı kat karşılığı inşaat sözleşmesini ifa etmek amacıyla kurdukları ve yine tarafların akdettikleri 30/03/2011 ile 30/06/2011 tarihli sözleşmelerle adi ortaklıklarına dair belirlemelerde bulundukları, 30/06/2011 tarihli ek protokol incelendiğinde kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu olan taşınmazların tamamının satılması halinde ve protokolde belirtilen usuller çerçevesinde işlemlerin yapılmasıyla kar payının ödeneceği, iş ortaklığı beyannamesi kapsamında 6098 sayılı TBK'nun 639/1 maddesi uyarınca ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleştiği ve tasfiye usulünü düzenleyen 6098 sayılı TBK'nun 644. maddesinin "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı ve davalının adi ortaklığı kat karşılığı inşaat sözleşmesini ifa etmek amacıyla kurdukları ve yine tarafların akdettikleri 30/03/2011 ile 30/06/2011 tarihli sözleşmelerle adi ortaklıklarına dair belirlemelerde bulundukları, 30/06/2011 tarihli ek protokol incelendiğinde kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu olan taşınmazların tamamının satılması halinde ve protokolde belirtilen usuller çerçevesinde işlemlerin yapılmasıyla kar payının ödeneceği, iş ortaklığı beyannamesi kapsamında 6098 sayılı TBK'nun 639/1 maddesi uyarınca ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleştiği ve tasfiye usulünü düzenleyen 6098 sayılı TBK'nun 644. maddesinin "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır....

              Dava, adi ortaklığa konulan sermayenin diğer ortaktan tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece ortaklığın son bulduğu gerekçesiyle davacının sermaye olarak koyduğu paranın tamamının tahsiline karar verilmiştir. Ancak adi ortaklık taraflar arasında 04.08.2011 tarihli sözleşme ile kurulmuş olup; işbu dava 22.07.2013 tarihinde açılmıştır. Taraflar arasındaki ortaklık yaklaşık olarak iki yıl devam etmiş olup, tarafların adi ortaklığı sonlandırmak istemeleri halinde tasfiye işlemlerinin yapılması gerekmektedir....

                İcra Müdürlüğünün 2014/11574 Esas sayılı dosyasından ilamsız takip başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı şirket ile diğer davalı Bülent Lök arasında Konya İl Özel İdaresi tarafından ihaleye çıkarılan Çumra Okçu Yağmurlama Tesisi işini ortak yapmak için aralarında adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını, davalılar arasındaki iş nedeniyle kurulan BK'nın 522 ve 523.maddeleri gereğince adi ortaklıkta her ortak şirketin iştirak hakkına sahip olduğundan kar payının ve tasfiye edilmesi halinde tasfiye payı üzerine haciz konulması talep edildiğini ve haciz müzekkeresinin ortaklara tebliğ edilerek kar payı ve tasfiye edilmesi halinde tasfiye payının haczedildiğini, İİK'nın 121. maddesi gereğince davalı borçlunun diğer davalı Bülent Lök arasında yapmış olduğu ortaklığın feshi ve tasfiyesi için İcra Hukuk Mahkemesi tarafından yetki verildiğini, davalı T1 Şti. tarafından Konya 2....

                UYAP Entegrasyonu