Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında ... ilçesi 2008-2009 yılı ....Aydınlatılması ihalesi ile ilgili bir ortaklık sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme gereğince kar ve gider dağılımının yarı yarıya yapılacağının kararlaştırıldığını, ancak davalı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle adi ortaklığın feshi ile 2009 yılı Cadde ve Sokakların Aydınlatılması ihalesine ilişkin karın ve davacı asile düşen payın tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı cevabında ve karşı davasında ise, adi ortaklıktan kaynaklanan yükümlülüklerin davacı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle, 2009 yılı Cadde ve Sokakların Aydınlatılması ihalesinden zarara uğradıklarını bu nedenle adi ortaklığın feshi ile, ortaklığın uğradığı zararın tespitini ve şimdilik 10.000 TL'nin davacıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

    Mahkemece tedbir ve ihtiyati haciz talepleri yaklaşık ispatın sağlanamadığı gerekçesi ile reddedilmiştir.Uyap kayıtlarında taranan belgelerin incelenmesinde davacı ve davalı arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu ve adi ortaklık konusunun dava dışı ... SAN. VE TİC. A.Ş.nin Çöp Sızıntı Suyu Nakli Hizmeti Alım İşi ihalesine ilişkin olduğu,ihale kayıtlarında ve sunulan cari hesap kayıtlarında bu iş kapsamında yapılan ödemelerin iş ortaklığı hesabına yapıldığı görülmüş,ihale dökümanları ve ilanlarında da davacı ve davalının söz konusu iş ortaklığı bulunduğu açıkça gösterilmiştir....

      Mahkemece, davalı ve karşı davanın talebi gibi adi ortaklığın feshine karar verilmiş, ancak tasfiye yasaya uygun yapılmamıştır. Tasfiyenin nasıl yapılacağı BK. 538 ve devamı maddelerinde gösterilmiştir. Bu yasal düzenleme doğrultusunda somut uyuşmazlıkta adi ortaklık sözleşmesinde idareci ortağın kim olduğu anlaşılamamaktadır. Mahkemece öncelikle taraflar isticvap edilerek idarece ortağın kim olduğu saptanmalı, isticvap sonucu idareci ortağın kim olduğu tespit edilemezse bu konuda taraf delileri toplanıp idareci ortak saptanmalı, idareci ortaktan gelir gider durumunu gösteren hesap istenmeli, alınacak hesapta uyuşmazlık çıktığı takdirde ortaklığın gelir, gider, borç ve alacakları, konusunda tarafların tüm delilleri toplanmalı, ortaklığın süresi kitapların baskı adedi, yapılan masraflar, satış sonrası elde edilen gelirler, uzman bilirkişiden alınacak raporla tespit edilip kar zarar hesabı çıkarılmalıdır....

        Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının da ortağı olduğu adi ortaklığın vergi dairesine takibe dayanak faturaları ibraz ettiği, 07.07.2010 tarihinde kurulan adi ortaklığın 03.12.2010 tarihinde feshedildiği, adi ortaklık defterine takibe dayanak olan iki adet faturanın adi ortaklığın feshi sonrasında düzenlenmesi nedeniyle işlenmediği, ancak adi ortaklığın vergi dairesine takibe dayanak faturaların ibraz edildiği ve vergi kaydının faturaların düzenlenmesinden sonra 15.01.2011 tarihinde silindiği, buna göre davacının 31.957,59 TL alacaklı olduğu, alacak para alacağına ilişkin olduğundan alacaklının ikametgahı mahkemelerinin yetkili olduğu, davacının adi ortaklığı oluşturan her iki şirkete karşı takip başlattığı, itiraz eden davalı aleyhine dava açmasında isabetsizlik bulunmadığı, davacının davaya konu hizmeti adi ortaklığa verdiği, adi ortaklığın feshi sonrası tarihli fatura düzenlenmiş olsa da, hizmetin adi ortaklık ile davacı arasındaki...

          Davalı gerçek kişiler yemin icra etmek için davetiye beklemeden duruşmaya katılmışlar ve yeminli beyan vererek davacının işletmede sadece yönetici çalışan olduğunu, adi ortaklık iddiasının doğru olmadığını anlatmışlardır. Yemin kesin delildir. Davalı taraf yeminli beyan vererek davacı iddiasını inkar ettiğinden davanın reddine karar verilmiştir. Ortak olduğunu ispat edemeyen davacının kâr payı, tasfiye ve tasfiye payı isteme hakkı da yoktur....

            İcra Hukuk Mahkemesine .... sayılı dosya ile başvuruda bukunduklarını, Adi ortaklığın internet şifresinin değişimi ile internet ortamında kayıtları takip edemediklerini, davalının kendilerini ve adi ortaklığı zarar sokacak faaliyetlerde bulunduğunu ileri sürerek davalının Adi ortaklığı yönetimiyle ilgili temsil ve ilzam yetkisinn klaldırılarak tüm yetkinin kendilerine verilmesine; olmadığı taktirde tasfiye süreci sonuna akadar kayyım atanmasına, adi ortaklığa ait tüm ticari defterlerin kendilerine yahut mahkemeye teslimine,Adi ortaklığın sözleşme süresi sonunda tasfiyesine karar verilmesi için eldeki davayı açmıştır....

              Dairemiz bozma ilamında da açıklandığı üzere taraflar arasındaki adi ortaklığın 1979 yılında kurulup bilahare 1996 yılında sonlandırıldığı, 100 parsel numaralı taşınmazın ortaklık sırasında alındığı ve davalı 2010/7960-17434 adına 30.4.1992 tarihinde tescil edildiği, bilahare müteahhite kat karşılığında 8 daire karşılığı verildiği, anılan dairelerin ferdileştirilmesi sonucunda 17.4.2003 tarihinde davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından ve dairemiz bozma kararında açıklanan olgular karşısında taraflar arasında adi ortaklık kurulduğu ve 100 parsel numaralı taşınmazında adi ortaklık konusu olduğunun kabulü gerekir. Ortaklık son bulduğuna göre 100 parsel numaralı taşınmaz yönünden tasfiyeninde bizzat mahkemece yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....

                Bu aşamalardan sonra ise; tasfiye memurunun yaptığı tasfiye işleminin sonuç bilançosuna göre hakim, (HMK'nun 297.maddesi uyarınca) tarafların hak ve yükümlülüklerini saptayıp, tasfiye işlemini sonlandırmalı ve bu doğrultuda hüküm oluşturmalıdır. O halde mahkemece; bütün bu açıklamalar ışığında, taraflar arasındaki ayakkabı dükkanına ilişkin adi ortaklığın bulunduğu tarafların kabulünde olup, davacının icra takibi sonucu haczedilen ve satılan menkul malların değerinin yarısını talep etmesi nedeniyle söz konusu talebin aynı zamanda adi ortaklığın feshi ve tasfiyesini de içerdiği anlaşıldığına göre uyuşmazlığın; yukarıda açıklanan maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözüme kavuşturulması suretiyle hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, bu şekilde bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan, yanılgılı ve eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                  Örneğin; ortağın, ortaklığa getirdiği sermayenin iadesini istemesi, ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemini de kapsamaktadır. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır. Adi ortaklığın tasfiyesi ya tarafların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır. Taraflar tasfiye konusunda anlaşmadığı takdirde ortaklığın tasfiyesinin mahkemece TBK’nın 642 vd. madde hükümlerine uygun olarak yapılması gerekir. Öte taraftan; ortağın, ortaklığa getirdiği sermayenin ve kar payının tahsilini istemesi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebini de kapsamaktadır....

                    Adi Ortaklığının Feshi ve Tasfiyesi yönünden; Eldeki davada davacının talebi adi ortaklığa koyduğu sermaye ve kar talebi olması nedeniyle bu talebi aynı zamanda adi ortaklığın feshi ve tasfiyesini kapsadığından mahkememizce öncelikle yönetici ortak olan davalı ... İnş. Ve Tic. A.ş'den hesaplar istenmiş, tarafların tasfiye konusunda anlaşamamaları üzerine adi ortaklığın tasfiyesi için tasfiye memuru olarak Mali Müşavir Bilirkişi ... atanmıştır. Tasfiye memuru tarafından sunulan 16/04/2019 havale tarihli ek adi ortaklık tasfiye raporunda, ortaklığın aktifi olmadığını, gerek ortaklara verilecek pay gerekse borçlulara ödenecek bir bedelin bulunmadığını, adi ortaklıktan alacaklı olanların dava açmak suretiyle alacaklarını ortaklardan talep edebileceği, ortaklığın zarar etmek suretiyle öz varlığını kaybettiği, ortaklıkta, taşınmaz ,araç, demirbaş ve stok malların bulunmadığı, iş ortaklığının öz varlığını kaybetmiş olması nedeniyle ortaklara dağıtılacak bir bedelin olmadığı, ...'...

                      UYAP Entegrasyonu