Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre anılan Yasanın 27.maddesi hükmü uyarınca adın değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir ise de, kişiye sıkı sıkıya bağlı olan ad üzerindeki bu hakkı kişinin kendisinden başkası kullanamaz. O halde somut olayda, yaşamı süresince nüfus kütüğünde yazılı ... adını taşıyıp bu adla öldüğü anlaşılan dedenin adının değiştirilmesi istemiyle davacı torunu tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerekirken, mahkemece işin esasına girilerek istem gibi hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Buna göre anılan Yasanın 27.maddesi hükmü uyarınca adın değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir ise de kişiye sıkı sıkıya bağlı olan ad üzerindeki bu hakkı, kişinin kendisinden başkası kullanamaz. O halde somut olayda, yaşamı süresince nüfus kütüğünde yazılı (...) adını taşıyıp bu adla öldüğü anlaşılan kişinin (annenin) adının değiştirilmesi istemiyle davacı (kızı) tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerekirken, mahkemece işin esasına girilerek istem gibi hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür. ./.. 2008/3605-5335 -2- Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 1.5.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Buna göre anılan Yasanın 27.maddesi hükmü uyarınca adın değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir ise de kişiye sıkı sıkıya bağlı olan ad üzerindeki bu hakkı, kişinin kendisinden başkası kullanamaz. O halde somut olayda, yaşamı süresince nüfus kütüğünde yazılı (...) adını taşıyıp bu adla öldüğü anlaşılan kişinin (dedenin) adının değiştirilmesi istemiyle davacı (torunu) tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerekirken, mahkemece işin esasına girilerek istem gibi hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Buna göre anılan Yasanın 27.maddesi hükmü uyarınca adın değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir ise de kişiye sıkı sıkıya bağlı olan ad üzerindeki bu hakkı, kişinin kendisinden başkası kullanamaz. O halde somut olayda, yaşamı süresince nüfus kütüğünde yazılı (...) adını taşıyıp bu adla öldüğü anlaşılan kişinin (babanın) adının değiştirilmesi istemiyle davacı (oğlu) tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerekirken, mahkemece işin esasına girilerek istem gibi hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Buna göre anılan Yasanın 27. maddesi hükmü uyarınca adın değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir ise de kişiye sıkı sıkıya bağlı olan ad üzerindeki bu hakkı, kişinin kendisinden başkası kullanamaz. O halde somut olayda, yaşamı süresince nüfus kütüğünde yazılı (...) adını taşıyıp bu adla öldüğü anlaşılan kişinin adının değiştirilmesi istemiyle davacılar (çocukları) tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerekirken, mahkemece işin esasına girilerek istem gibi hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür. ./.. -2- 2009/6387-7029 Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            nun 297/1-b maddesi uyarınca hüküm, tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini de kapsar. Şu durumda, mahkemece, karar başlığında, dava dilekçesinde yer alan on davacının kimliklerinin, varsa kanuni temsilcileri ve vekillerinin ad ve soyadları ile adresleri gösterilmesi gerekli iken, ... dışındaki davacıların adının karar başlığına yazılmaması kararın bozulmasını gerekmiştir. b)Dava, davalı tarafından işletilen termik santralin neden olduğu ürün zararının tazminine ilişkindir. Yerel mahkemece bir kısım taşınmazlar üzerindeki irtifaklar, tazminatın hesabında dikkate alınmamıştır. İrtifak hakkı, sınırlı ayni haklardan olup herkese karşı ileri sürülebilen ve sahibine mal üzerinde kullanma, yararlanma ve her ikisini de sağlayan haklardandır....

              Türk Medeni Kanununun 193. maddesi ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerler olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, "Aile birliğinin" korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Hukuk Genel Kurulunca da, eşlerden birinin diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutunun devredilemeyeceği ve aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılmayacağı benimsenmiştir (HGK. 15.4.2015 gün, 2013/2-2056 esas, 2015/1201 karar). 4721 Sayılı TMK'nun 705/1. maddesinde ise; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur....

                Yolsuz bir tescilin tapudan terkini hâlinde, kendisine bağlı ve TMK’nın 1023. maddesi kapsamı dışında bulunan tüm hakların da yolsuz tescille beraber ortadan kalkacağı, Kanunda böyle bir durumda korunan hakların sınırlı olarak sayıldığı, Kanun’un lafzı dışına çıkılarak bu hakların genişletilmesinin mümkün olmadığı, aksi takdirde devleti oluşturan unsurlardan biri olan toprak unsurunda alenilik sağlanamayacağı, bu hususun ise kamu düzeni ile ilgili olduğu, açıklanan nedenlerle yolsuz tescile dayalı haciz işlemlerine cevaz verilmesinin mümkün olmadığı açıktır. 2.4. Yukarıda açıklanan nedenlerle; bölge adliye mahkemesinin kararının yerinde olduğu değerlendirilerek, onanmasına karar verilmiştir. VI....

                  Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince; tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da aracın yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir. Tüketici, bu dört talep hakkından herhangi birisini tercihte serbesttir....

                    Kanun’un amacı, ekonomik alanda doğruluk ve dürüstlük esaslarının ihlâlini önlemek olup, 57 nci maddede de sınırlayıcı olmamak kaydıyla iyiniyet kurallarına aykırı hareketler 10 bent halinde gösterilmiştir. 5 nci bentte, başkasının emtiası, iş mahsulleri faaliyeti veya ticari işletmesiyle iltibaslar meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak, hususiyle başkasının haklı olarak kullandı ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtalarıyla iltibasa meydana verebilecek şekilde, ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtalarını kullanmak veyahut iltibasa meydan veren malları, durumu bilerek veya bilmeyerek, satışa arzetmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun ekinde bulundurma eylemlerine yer verilmiştir. 10 ncu bentte de “Rakipler hakkında cari olan kanun, nizamname, mukavele veyahut mesleki veya mahalli adetlerle tayin edilmiş bulunan iş hayatı şartlarına riayet edilmemesi” de haksız rekabet olarak sayılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu