Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 1-Ağaç bedelleri konusunda toplama hatası yapılan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle eksik bedel tespiti, 2- Dava konusu taşınmazın acele el koyma kararından sonra davalı taraf adına bankaya bloke edilen bedelin, tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilerek fark bedelin ödenmesine karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması,doğru olmadığı gibi 3-Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, acele el koyma dosyasında tespit edilen miktarın belirlenen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan kamulaştırma bedeline17.09.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden, -2- Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a-1 nolu bendinde...

    Ancak; Tespit edilen bedelden, acele el koyma nedeniyle bloke ettirilen bedel mahsup edildikten sonra; bu bedele dört ayın bitimi tarihinden, karar tarihi 12.04.2016 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma nedeniyle bloke edilen bedelin mahsubuyla kalan 19.484,00 TL’ye dava tarihinden dört ay sonrası olan 22.03.2014 tarihinden itibaren karar tarihi olan 12.04.2016 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Ancak; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra kalan bedele yasal faiz işletilmesi gerektiği halde acele el koyma kararı ile tespit edilen bedel mahsup edilmeden yazılı şekilde faize hükmedilmesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 5 nolu paragrafında yer alan (belirlenen kamulaştırma bedeline) kelimelerinin hükümden çıkartılmasına yerine ( Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra kalan 63.263,91 TL’ye ) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak; 1)Davalıların tapu kaydındaki payına düşen kamulaştırma bedelinin 1.613.648,49 TL olduğu halde 183.460,01 TL olarak kabulüne karar verilmesi, 2)Kamulaştırma bedeli ile acele el koyma dosyasında belirlenen bedel arasındaki fark bedelin 101.552,53 TL olduğu halde infazda tereddüt yaratacak şekilde fark bedelin yazılması, 3)Kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında belirlenen bedel arasındaki fark bedele faiz işletilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde faize hükmedilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a)1 nolu bendinin birinci paragrafındaki (183.460,01) rakamının hükümden çıkartılmasına, yerine, (1.613.648,49) rakamının yazılmasına, b)1 nolu bendinin ikinci paragrafının tamamının hükümden çıkartılmasına, yerine (Kamulaştırma bedeli ile acele el koyma dosyasında belirlenen bedel arasındaki fark bedel olan 101.552,53 TL’nin davalıların...

          Ancak; Dava konusu taşınmazın acele el koyma kararından sonra davalı adına bankaya bloke edilen miktarın, tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, acele el koyma kararından sonra davalı adına bankaya bloke edilen miktarın tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan fark bedele 05.01.2013 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3 nolu bendinin tümüyle çıkarılmasına, yerine (Dava konusu taşınmazın, kamulaştırma bedelinin 30.960,60-TL olarak tespitine, bu bedelden acele el koyma dosyasında bloke edilen 25.175,02 -TL’nin mahsubu ile ... ......

            Tespit edilen bedelden, acele el koyma dava dosyasında yatırılan bedelin düşülmesi sonucu bulunan bedelin bloke ettirilerek davalılara ödenmesi gerekirken, tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dava dosyasında belirlenen bedelin dava tarihine endekslenmesi sonucu bulunan bedel arasındaki farkın bloke ettirilerek davanın kabulüne karar verilmesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır. Davacı idare, tapuda kayıtlı olmayan dava konusu taşınmaz malın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16.maddesinde sayılan kamu mallarından olmadığını tespit etmiş, taşınmazı zilyetlikle iktisap iddiasında bulunan davalının zilyetliğine mahkemece gazete ile yapılan ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde Hazine veya üçüncü bir kimse tarafından itiraz edilmemiştir. Fındıklık niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre dava tarihi itibariyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

              SAVUNMA: Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, haksız davanın esastan reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde Aydın ili Köşk ilçesi Sarıçam köyü Çatma mevki 124 ada 63 parselde kayıtlı taşınmazın 6.272,42 m2 kısmının Hazine adına tesciline ve davacının taşınmazdan tahliyesine, kamulaştırma bedelinin acele el koyma davası tarihi itibariyle hesaplanmasına, davacıların acele el koyma davası tarihinden itibaren taşınmazın tahliye tarihine kadar ki kullanım bedelinin tespiti ile bu bedelin kamulaştırma bedelinden tenziline karar verilmesini talep etmiştir....

              Ancak; Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedeli ile acele el koyma bedeli hüküm fıkrasında ayrı ayrı gösterilmeden, acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedelin kamulaştırma bedeli olarak tespitine karar verilmek suretiyle infazda tereddüte yol açılması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının ... nolu bendindeki (kamulaştırma bedelinin) kelimelerinden sonra gelen kısmın tümü ile hükümden çıkartılmasına, yerine (....510,26-TL olarak tespitine, bu bedelden acele el koyma bedeli olan ....101,03-TL nin mahsubu ile fark bedel olan ve ... Bankaşı ... Şube Müdürlüğüne yatırılan ....409,......

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/9 esas sayılı dosyasından 13/02/2012 tarihinde alınan acele el koyma kararı ile kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını, akabinde idarenin Kırıkkale 1....

                ve Enerka T13 Pazarlama Anonim Şirketi Vekilleri cevap dilekçesinde özetle; davacılara ait taşınmaza acele el koyma kararı ile Kalecik Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/394 Esas sayılı dosyası ile acele kamulaştırma bedeli tespit edildiğini ve 21.308,03 TL bedelin yatırıldığını, EPDK tarafından Kalecik Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/99 Esasına kayıtlı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açıldığını, davacıların ecrimisil talebinin yasaya aykırı olduğunu, acele el koyma kararının hukuki olduğunu, hukuka aykırı bir el atmanın söz konusu olmadığını, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesinin savunmuşlardır....

                UYAP Entegrasyonu