Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kapsamına göre, adı geçen sanığın müştekinin bilgisi dışında adına numara taşıma talep formunun sanığın işyerinde düzenlendiği, sanığın anılan sözleşmeden sorumlu olduğu, müşteki adına imza atılarak sözleşmenin düzenlediğinden bahisle mahkûmiyetine karar verilmiş ise de, söz konusu abonelik sözleşmesi suretinin incelenmesinde "Başaran İletişim" isimli bir işyerine ait kaşenin bulunduğu, bununla birlikte soruşturma sırasında abonelik sözleşmesi düzenlediği bildirilen bayi yetkilisi olan sanığın ifadesine başvurulduğu, ancak sanığın suça konu numara taşıma sözleşmesini kendisinin düzenlemediği, sözleşme üzerindeki kaşenin kendi işyerine ait olmadığı, sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki beyanları karşısında, söz konusu hatta ilişkin abonelik sözleşmesi aslının dosyaya temin edilerek sanık, müşteki ve sözleşmeyi düzenlemiş olabileceği ihtimali olan çalışanların imza ve yazı örnekleri temin edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, yargılama aşamasında da sanık aleyhine...

    Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğu, yazılı sözleşmenin 9. Maddesi uyarınca tarafların bu sözleşmeden doğacak ihtilaflarda ... Mahkemelerinin yetkili olacağına ilişkin münhasır yetki sözleşmesi yaptıkları, dolayısıyla HMK' nın 17. Maddesi uyarınca davanın sadece yetki sözleşmesi ile belirlenen bu mahkemelerde açılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla mahkememizin yetkisizliğine İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğuna karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle HMK'nın 6,17. Maddeleri dikkate alınarak 6100 sayılı HMK'nın 114/1-ç maddesi delaletiyle aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın yetkili ......

      Davalı vekili, davacı kurum ile abonelik sözleşmesini 23.12.2009 tarihinde imzaladıklarını, ancak abonelik sözleşmesinden önceki abonenin borcu olan ve 11.11.2009 ve öncesine ait borcun da müvekkilinden istendiğini, abonelik tarihinden sonraki borç tutarı olan 112,18-TL' yi ise takipten önce ödediklerini ve makbuzunu da sunduklarını belirterek takibe konu borcu kabul etmediklerini beyan etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının davacı kurum ile yapmış olduğu sözleşmeye göre sorumluluğu 23.12.2009 tarihinden itibaren başlayacağından ve abonelik tarihinden önceki borçlardan suyu kullanan kişi olmadığı için bir sorumluluğu bulunmadığından, davalı hakkındaki icra takibinin haksız olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        ‘den satın alınan iş yerinde ... abonelik tesisi için davalıya başvurulmuş ise de, önceki malike ait bulunan abonelik kapsamında dava dışı şirketin elektrik borcu bulunduğu ileri sürülerek bu borçlar ödenmeden ... abonelik yapılamayacağının bildirildiğini, oysa müvekkilinin eski abonenin borçlarından sorumlu tutulamayacağını ve davalının bu eylemi sonucu mağdur olduğunu belirterek, ilgili işyerinde müvekkili adına aboneliğin tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı yanın abonelik başvurusu için gerekli belgeleri ekleyerek yasal bir başvurusunun bulunmadığını yasal bir başvuruda bulunulduğunda müvekkilince bir cevap verileceğini bildirerek hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın reddini savunmuştur....

          Danıştay Savcısı … 'ün Düşüncesi : Dava, davacı vakfa ait okula doğalgaz saati takılması için abonelik sözleşmesi yapılmasından önce istenen 48.000 ABD dolarından fazla alındığı öne sürülen 47.700 ABD dolarının geri verilmesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince görev yönünden reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. İdare Mahkemesi kararı; Tarafların serbest iradesiyle düzenlenen özel hukuk sözleşmesi niteliğindeki abonman sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümü görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesine dayalıdır....

            "İçtihat Metni" Dava, elektrik abonesi olan davacı şirketin aynı abonelik üzerinden elektrik kullanan dava dışı şirketin (kiracının) tüketim bedelinden kaynaklanan miktarla borçlu olmadığının tespiti ve güvence bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Taraflar tacir olup, aralarında abonelik sözleşmesi bulunmaktadır. Bu olgu gözetildiğinde alacak sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Hal böyle olunca davanın niteliği, tarafların sıfatı, temyize konu hükmün kapsam ve gerekçesi dikkate alındığında 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararlarına göre yerel mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay (19).Hukuk Dairesine ait olduğundan, dosyanın görev yönünden (19).Hukuk Dairesi Başkanlığı’na SUNULMASINA, 21.12.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

              , adı geçen sanığın, müştekinin bilgisi dışında nüfus cüzdanı fotokopisi ve kimlik bilgilerini kullanıp müşteki adına imza atarak sahte cep telefonu aboneliği sözleşmesi düzenlediğinden bahisle mahkûmiyetine karar verilmişse de, söz konusu abonelik sözleşmesi suretinin incelenmesinde Malkoçlar İletişim isimli bir işyerine ait kaşe ve bir imza bulunduğu, bununla birlikte soruşturma esnasında, abonelik sözleşmesini düzenlediği bildirilen bayi yetkilisi olan sanığın ifadesine başvurulduğu, ancak sanığın suça konu abonelik sözleşmesini kendisinin düzenlemediğini, imza ve yazı örneğinin kendisine ait olmadığını, söz konusu sözleşmenin alt bayi tarafından düzenlendiğini belirterek üzerine atılı suçlamayı reddetmesi karşısında, söz konusu alt bayi araştırılmadan ve suça konu hatta ait sözleşmenin aslı getirtilmeden, sanık, müşteki ve alt bayide çalışan kişilerin imza ve yazı örnekleri temin edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, yargılama aşamasında da sanık aleyhine bir delil elde edilemeden...

                Gerekçeli karar başlığında suç tarihi, abonelik sözleşmesinin düzenlendiği 22/03/2012 olduğu gözetilmeyerek 22/09/2010 şeklinde yazılmışsa da, bu husus mahallinde düzeltilebilir nitelikte yazım hatası kabul edilmiştir. Sanık hakkında 22/09/2010 tarihli, 0506 759 04 12 numaralı hatta ilişkin abonelik sözleşmesi düzenlenmesi eyleminden ötürü zamanaşımı süresi içerisinde her zaman işlem yapılması olanaklı görülmüştür....

                  Mahkemece; davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içine gireceği, ticarethane olduğundan bahisle abonelik sözleşmesi yapılmasının sonucu değiştirmeyeceği belirtilerek, dava dilekçesinin görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle, temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, ticarethane abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle açılan iş bu davada, Ticaret Mahkemesi'nin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosya kapsamından; taraflar arasında davalının davacı ile ticarethane abonelik sözleşmesi imzalandığı, davalı tarafından abonelikten kaynaklanan elektrik borcunun ödenmemesi üzerine iş bu davanın açıldığı; davanın, 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK'nın 4. ve 5. maddelerinin yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra Ticaret Mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır....

                    Dava, telefon abonelik sözleşmesi nedeniyle haksız yere ödenen fatura bedelinin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemidir. Taraflar arasında kurumsal tip abonelik sözleşmesi düzenlendiği, abonelik sözleşmesi uyarınca davacı tarafa 26 adet hat tahsis edildiği, hat kullanım bedeli için tek bir fatura kesildiği, fatura içeriğinde hat bazlı rapor ile her hatta ilişkin kullanım bedelinin ayrıca gösterildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında kurumsal abonelik sözleşmesine dahil olan 0 533 498 38 39 nolu hattan yurt dışında kullanılması nedeniyle ücretlendirmenin tarife dışında kalıp kalmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu