Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat 1-) Katılanın kimlik bilgileri kullanılarak suça konu sahte abonelik sözleşmesi düzenlendiği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın .... Ltd. Şti. nin alt bayisi olarak çalıştığını, suça konu abonelik sözleşmesini kendisinin yapıp yapmadığını hatırlayamadığını, gelen müşterilerinin kimlik aslını gördükten sonra usulüne uygun şekilde sözleşmenin düzenlenildiğini, sahte abonelik sözleşmesi düzenlemediğini savunması, soruşturma aşamasında dinlenen..... Ltd. Şti. Yetkilisi olan tanık .....'...

    Somut uyuşmazlıkta davacı, kaçak su kullanımının tespit edilmesi üzerine abonelik sözleşmesi uyarınca davalı adına tahakkuk ettirilen su kullanım bedelinin tahsilini talep etmiştir. Taraflar arasında abonelik ilişkisi kurulmuş olup, dava dilekçesinde de abonelik sözleşmesi uyarınca tahakkuk ettirilen borç miktarı talep edildiğinden, taraflar arasında uyuşmazlık tüketici işleminden kaynaklanmaktadır. Buna göre, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 1. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05.06.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin kiraladığı iş yerinin önceki malikinin elektrik tüketim borcunun bulunduğunu, müvekkili adına abonelik tesisi talep edildiğinde taşınmazın önceki malikinin borcu nedeniyle abonelik sözleşmesi imzalanmadığını belirterek muarazanın giderilmesine, adına abonelik tesis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, tapunun muvazaalı devredildiğini, önceki tapu malikinin borçlu olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı şirketin elektrik enerjisi satma konusunda tekele sahip olduğu,elektrik aboneliğinin yapılması için önceki abonenin elektrik borcunun ödenmesi şartının getirilmesi veya bu sebeple davacıya yeni abonelik tesis yapılmaması, kira sözleşmesi ile iş yerini kullanmaya başlayan davacının işletmeyi devralmış sayılmayacağı gerekçeleriyle, muarazanın men'i ile davacı adına aboneliğin tesisine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin kiraladığı işyerinde önceki abonenin su borçlarının bulunduğu gerekçesiyle davalı kuruma yapılan su abonelik başvurusunun kabul edilmediğini ileri sürerek müvekkilinin davalının su abonesi olmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davalı idarenin abonelik tesisi talep edilen yerde kaçak su borcunun bulunduğu gerekçesiyle davacının başvurusunu kabul etmediği, kaçak su kullanımının haksız fiil olduğu, bundan haksız fiilin failinin sorumlu olduğu, su tekelini elinde bulunduran davalının abonelerle yaptığı sözleşmenin iltihakı sözleşme niteliğini taşıdığı, davalının borcu bulunmayanlarla abonelik sözleşmesi yapmak zorunda olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının abonelik sözleşmesi yapmayarak çıkarttığı muarazanın men’ine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          Bu sebeplerle, öncelikle 6502 sayılı Kanunu kapsamında uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin belirlenebilmesi için, taraflar arasında abonelik sözleşme ilişkisinin olup olmadığı araştırılarak görev hususunda değerlendirme yapılmalıdır.Buna göre; öncelikli olarak tarafların delillerinin toplanması ve taraflar arasında imzalanmış olan bir abonelik sözleşmesi olup olmadığının belirlemesi ,abonelik mevcut ise bunun ne zaman ve hangi şekilde gerçekleştirildiğinin tesbiti, taraflarca imzalanmış bir abonelik sözleşmesi varsa şimdiki gibi görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, doğrudan görevsizlik kararı verilmesi, HMK' un 353/1- a-6 maddesine aykırılık oluşturduğundan, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK' un 353/1- a-6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir....

          Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın, 5809 sayılı Kanun'un 56/4. maddesi kapsamında "...işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi..." sıfatıyla, yine aynı maddede geçen "...Abonelik tesisi veya işlemi yapma, gerçeğe aykırı evrak düzenleme, değişiklik yapma ve bu evrakları kullanma..." seçimlik fiillerini işlediğinin ve sahte abonelik tesisi gerçekleştirdiğinin iddia edildiği kamu davasında, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....

            Hal böyle olunca mahkemece davacıdan talebi açıklattırılmadan, abonelik sözleşmesi ile borca dayanak belgeler ile endeks bilgileri getirtilmeden istenilen bedelin içerisinde faiz alacağı da olduğu gözardı edilerek (faize faiz yürütülecek şekilde), konusunda uzman olmayan bilirkişinin denetime elverişsiz raporuna değer verilerek yazılı karar oluşturulması bozmayı gerektirmiştir. O halde mahkemece davacıya talebinin hangi kalemlerden oluştuğu açıklattırılmalı, borca dayanak abonelik sözleşmesi, tahakkuk belgeleri ile endeks bilgileri getirtilmeli, abonelik sözleşmesinde gecikme zammına ilişkin hüküm bulunup bulunmadığı denetlenmeli, abonelik sözleşmesinde hüküm bulunmaması durumunda ancak faiz talep edilebileceği dikkate alınarak, konusunda uzman makine mühendisi, inşaat mühendisinden oluşan bilirkişiler kurulundan gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınmalı, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

              Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya içeriğinden; davalı idarenin, bağlı işletmeleri nedeniyle gerek davacı dağıtım şirketi ile gerekse dava dışı dağıtım şirketleri ile birden fazla elektrik aboneliği sözleşmesi imzaladığı, ancak davacı dağıtım şirketi tarafından tanzim edilen davaya konu 10.07.2003 tarihli ve 522422 sayılı faturanın ait olduğu abonelik sözleşmesi yerine, aynı işletme ile ilgili olarak davalı idare tarafından daha sonradan dava dışı elektrik dağıtım şirketleri ile imzalanmış olan abonelik sözleşmelerinin dosyaya ibraz edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davaya konu faturanın ait olduğu Mersin Liman İşletmesi ile ilgili olarak taraflar arasında imzalanmış olan abonelik sözleşmesinin dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının "...kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak, yaptırmak veya bunun için gerçeğe aykırı bir belge düzenlemek, usulüne uygun düzenlenen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan bir evrakı kullanmak..." olduğu, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suç tarihinin 22.07.2014 tarihi olduğunun kabulü ile yapılan temyiz incelemesinde; Sanığın aşamalardaki savunmalarında ticari amaçlı yayın izlettirmediğini iddia etmesi karşısında, tespiti yapılan Digitürk yayınında kullanılan cihaz - kart ile ilgili, kullanım sözleşmesi bulunup bulunmadığının araştırılması, taraflar arasında abonelik sözleşmesi varsa eylemin hukuki ihtilaf niteliğinde olup olmadığının buna göre tespit edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden abonelik sözleşmesi bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 01.07.2021 gününde oy birliğiyle karar.verildi...

                    UYAP Entegrasyonu