Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; Ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 ... ve 2008/11-250E., 2009/13 K sayılı kararında da açıklandığı üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında esas alınması gereken maddi zarar olup keşifte hazır bulunan orman mühendisinden açıldığı belirtilen 3114,99 m2 lik orman sahası için gereken ağaçlandırma giderinin de ek raporla bildirilmesi istenerek ağaçlandırma gideri ile 130.00 TL ... ... tahribinden oluşan zararı giderip gidermeyeceği sanıktan sorulup diğer koşulların da mevcudiyeti halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili bir karar verilmesi gerekirken idare zararının giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı şeklinde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş,...

    Davaya konu orman vasfında olduğu tespit edilen yere 7-8 yaşlarında fındık fidanlarının dikildiği ve davalı tarafça bakımının yapıldığı işgal ve faydalanmanın sürdüğü bu şekilde doğal orman örtüsünün oluşumunu engellediği sabittir.Dosya içeriğine ve yerel mahkemenin kabulüne göre ormanda işgal ve faydalanma yapmış olan davalının eylemi 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 93. maddesine uyan orman suçunu oluşturduğu ve bu halde orman alanının olağan halinin bozulduğu ve bu halde her türlü orman suçunda tahrip edilen sahanın ağaçlandırma giderine hükmedileceğini açıklayan Orman Kanunun 114. maddesine göre ağaçlandırma giderine hükmedilmesi gerektiği halde yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      K A R A R Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; ...Somut olayda, yangının örtü yangını mahiyetinde olduğu anlaşıldığına göre, davalıların 6831 sayılı Kanun'un 114. maddesi uyarınca ağaçlandırma giderinden sorumluluğuna karar verilemeyeceği, mahkemece ağaçlandırma gideri konusundaki talebin reddi gerektiği, dava konusu yangın nedeniyle helikopter kullanımından kaynaklanan gerçek bir zarar olup olmadığı, varsa bu zararın miktarının tespit edilmesi gerektiği, orman yangınına müdahale ettiği belirtilen 5 adet arazöz, 1 pikap, 1 devriye aracının kullanımına ilişkin ücretin ne şekilde belirlendiği, araçların davacı kuruma ait olup olmadığı, kiralık iseler kira sözleşmelerinin bulunup bulunmadığına yönelik herhangi bir araştırma yapılmadan karar verilmesi, yangın söndürmede görev aldığı belirtilen yangın işçisi ve diğer görevlilerine sabit ücretleri dışında bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması, sabit ücretleri dışında bir ücret ödemesi var ise, mahkemece bunun sonucuna...

        başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür....

        Ağaçlandırma giderinden oluşan idare zararını ödeyip ödemeyeceği sanıktan sorulup bu eksiklik giderilmeden sabıkası da bulunmayan sanığın sadece orman idaresi tam zararını karşılamadağından bahisle CMK'nun 231. Maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 29.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; dava konusu edilen 753 sayılı bölmenin özel ağaçlandırmaya konu olabilecek nitelikte olması nedeniyle öncelikle Köy tüzel kişiliğine izin verildiği, Köy tüzel kişiliğinin uygulama projesi sunmaması nedeniyle iznin iptal edildiği, bunun üzerine hak sahibi olarak ilk müracaatçılar …, …'nin hak sahibi olarak belirlendiği, anılan kişilerin süresi içerisinde özel ağaçlandırma projesini sunması üzerine kendilerine özel ağaçlandırma izninin verildiği, yukarıda yer verilen bilirkişi raporunda da özel ağaçlandırma izni verilen alanın bozuk meşelik ve orman içi açıklık olması nedeniyle özel ağaçlandırma yapılabilecek alanlardan olduğu ve Özel Ağaçlandırma Projesi ve tahsis amacı doğrultusunda Chendler türü aşılı ceviz fidanlarının ve tozlayıcı çeşidin sahaya uygulanmış/dikilmiş olduğunun tespit edildiği dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak...

            İdare Mahkemesinin … tarih ve E:..., K:… sayılı kararında; davacının, özel ağaçlandırma izni verilmesi istemini içeren ve Mahkemelerinin 2577 sayılı Yasa'nın 10. maddesi uyarınca yapıldığı kabul edilen 16.06.2008 tarihli başvurusunun reddine ilişkin 08.11.2015 günlü davalı idare işleminin davacıya 02.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, bunun üzerine davacı tarafından 60 gün içerisinde en son 31.01.2016 gününe kadar dava açılması ya da 2577 sayılı Yasa'nın 11. maddesi uyarınca başvuruda bulunması gerekirken, bu süre geçirildikten çok sonra dava açma süresini canlandırma olanağı bulunmayan anılan 11. madde kapsamında 2008 yılındaki başvurusunun yeniden değerlendirilmesi istemiyle 23.05.2016 tarihinde yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin tebliği üzerine açılan davanın; 2577 sayılı Yasa'nın 7 ve 11. maddeleri uyarınca süreaşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

              Kanun ormana verilen zarar sonucunda hem zarar verilen orman emvali için meydana gelen gerçek zararın tazminini hem de tahrip edilen orman sahasının yeniden ağaçlandırılması durumunda yapılacak ağaçlandırma giderinin tazminini düzenlemiş olup her iki tazminatı birbirinden ayırmıştır. 6831 sayılı Kanunun 112. maddesinde orman emvalinin gerçek zararının tazminat olarak isteneceği belirtilirken, 114. maddesinde orman alanının ağaçlandırma giderinin tazminat olarak istenebileceği belirlenmiş olup şartları gerçekleştiği taktirde ormana zarar verilmesi durumunda Orman İdaresinin her iki tazminatı da zarar verenden talep edebileceği öngörülmüştür. 17. Gelinen bu noktada “kesin hüküm” kavramı üzerinde durmak gerekir. 18. HMK 303. maddesinde maddi anlamda kesin hüküm düzenlenmiştir....

                Kanun ormana verilen zarar sonucunda hem zarar verilen orman emvali için meydana gelen gerçek zararın tazminini hem de tahrip edilen orman sahasının yeniden ağaçlandırılması durumunda yapılacak ağaçlandırma giderinin tazminini düzenlemiş olup her iki tazminatı birbirinden ayırmıştır. 6831 sayılı Kanunun 112. maddesinde orman emvalinin gerçek zararının tazminat olarak isteneceği belirtilirken, 114. maddesinde orman alanının ağaçlandırma giderinin tazminat olarak istenebileceği belirlenmiş olup şartları gerçekleştiği taktirde ormana zarar verilmesi durumunda Orman İdaresinin her iki tazminatı da zarar verenden talep edebileceği öngörülmüştür. 17. Gelinen bu noktada “kesin hüküm” kavramı üzerinde durmak gerekir. 18. HMK 303. maddesinde maddi anlamda kesin hüküm düzenlenmiştir....

                  Genel Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 08/03/2011 gününde verilen dilekçe ile ağaçlandırma gideri istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, orman yasasına muhalefet nedeniyle ağaçlandırma gideri istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, orman diri örtüsünün kaldırılması nedeniyle ağaçlandırma gideri tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; mahkemece, davanın kabulü ile 5.287,05 TL ağaçlandırma giderinin 16/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu