Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalının 19360 m2 orman alanında açma yapıp bu alanı işgal ettiğini ayrıca 65 kental yaş meşe ağacını kestiğini belirterek tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalının ormanlık alanın bir kısmında ağaç keserek açma yaptığı, bir kısmına ise ağaç dikerek işgal ve faydalanmada bulunduğunu, davalının diktiği ağaçların kesinleşen mahkeme kararı ile müsadere edildiğini, bilirkişi tarafından hesaplanan tazminat ve ağaçlandırma giderinin davalının diktiği ağaç bedellerinden daha az olduğu dolayısıyla davacının bir zararının bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davalının Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2010/1270 esas, 2011/35 karar sayılı dosyasıyla ağaç kesme ve işgal, faydalanma suçlarından cezalandırıldığı, kararın Yargıtay Ceza Dairesi tarafından Düzeltilerek Onandığı anlaşılmaktadır. Söz konusu Yargıtay ilamında davacının eyleminin krokide ''A'' harfi ile gösterilen alan açısından açma suçunu oluşturduğu belirtilmiştir....

    Mahkemece, davaya konu olay nedeniyle açılan ceza davasında aldırılan bilirkişi raporuna göre davalının eylemi nedeniyle orman örtüsü tahribatı bulunmadığının anlaşıldığı, bu sebeple 6831 sayılı Orman Kanununun 113 ve 114. maddeleri uyarınca hesaplanacak bir zararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6831 sayılı Kanunun 114.maddesi gereğince, her türlü orman suçları ile tahrip olunan veya yakılan sahalar için, bu kanunda yazılı tazminattan başka ayrıca ağaç cinsine göre cari yıl içindeki mahalli birim saha ağaçlandırma gideri esas tutularak ağaçlandırma giderine hükmolunur. Bu nedenle öncelikle orman suçunun sabit olup olmadığı, orman örtüsünün tahrip edilip edilmediğinin saptanması gerekir. Somut olayda; Davalı aleyhine, eldeki davanın konusunu oluşturan haksız eylemi nedeniyle Orman Kanununa Muhalefet suçundan cezalandırılması istemiyle ........

      Dava, 6831 sayılı Orman Kanunu’na muhalefet nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalı hakkında orman alanını işgal ve faydalanma eyleminden dolayı 28/03/2012 tarihli suç tutanağının düzenlendiğini, anılan tutanak esas alınarak davalı hakkında ceza mahkemesinde kamu davası açıldığını, yapılan yargılama sonunda, davalının cezalandırılmasına dair kararın verildiğini, davalının eylemi nedeniyle davacı idarenin ağaçlandırma gideri zararının doğduğunu belirterek oluşan maddi zararın tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacı idare tarafından düzenlenen suç tutanağı üzerine davalının ceza mahkemesinde yargılandığı, işgal ve faydalanma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği gerekçesiyle ceza mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....

        Davacı idare, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü Kanlıca Orman İşletme sınırları içinde 20.000 m2'lik sahada taşocağı açma ve işletme ruhsatı bulunan davalıların, ruhsat sahası dışında 15.236 m2 alanı 18/08/1997-04/09/1999 tarihleri arasında izinsiz kullanmaları nedeniyle zarara uğradığını belirterek 6831 sayılı yasanın 113-114. maddeleri uyarınca tazminat ve tesviye bedelinin ödetilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu uyarınca, istem kısmen kabul edilerek ağaçlandırma gideri ile tesviye bedeline hükmedilmiştir. Dava dilekçesinde, tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istenmiştir....

          Genel Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 08/03/2011 gününde verilen dilekçe ile ağaçlandırma gideri istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, orman yasasına muhalefet nedeniyle ağaçlandırma gideri istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, orman diri örtüsünün kaldırılması nedeniyle ağaçlandırma gideri tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; mahkemece, davanın kabulü ile 5.287,05 TL ağaçlandırma giderinin 16/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

            göre cari yıl içindeki mahalli birim saha ağaçlandırma gideri esas tutularak ağaçlandırma masrafına da...” karar verileceği belirtilmiş olup, her türlü orman suçu nedeniyle ilgili orman idaresi tarafından ağaçlandırma gideri istenebilir.Dosya içeriğine ve yerel mahkemenin kabulüne göre; ormanda işgal ve faydalanma yapmış olan davalının eylemi, 6831 sayılı Orman Kanununun 93/1 maddesine uyan orman suçunu oluşturduğuna, iddia edilen yeri kendisi açmasa dahi bahçe haline getirilen orman alanını sahiplenerek orman örtüsünün doğal gelişimini engellemiş olmasına (HGK. nun 10.3.1976 gün ve 3–553 E. 1104 K. sayılı kararı) ve 6831 sayılı Orman Kanununun 114. maddesi gereğince her türlü orman suçu nedeniyle ağaçlandırma giderine karar verilmesi gerektiğine göre; davalının, ağaçlandırma giderinden sorumlu tutulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın tümden reddi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Katılan idare lehine hüküm tarihi itibariyle maktu ve müsaderesine karar verilen fındıkların değeri üzerinden nispi vekalet ücreti tayin edilmemesi, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre sanığın hem açma, hem işgal ve faydalanma suçlarının sübut bulduğunun gözetilmemesi temyiz edenin sıfatı nedeniyle bozma sebebi yapılmamış; sanığın sabıka kaydına göre kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunması nedeniyle tebliğnamenin (4) nolu bendinde yazılı bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır....

                Ceza Dairesinin 18/05/2011 tarihli ilamı ile zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmiştir.Davada, 6831 sayılı Kanunun 113 ve 114.maddeleri gereğince ağaçlandırma zarar bedeli talep edilmektedir.Ceza dosyasında yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda, 230 adet ağacın kesildiği belirtilmiş, dinlenen zabıt mümziside suç tutanağının doğru olduğunu beyan etmişlerdir.6831 sayılı Orman Kanununun 113 ve 114.maddeleri gereğince her türlü orman suçları ile tahrip olunan veya yakılan sahalar için bu kanunda yazılı tazminattan başka ayrıca, ağaçlandırma gideri esas tutularak ağaçlandırma masrafına ve tazminata da hükmolunur. Kanunun bu düzenleniş amacına göre, orman sahasından ağaç kesmek suretiyle yararlanma eylemi aynı zamanda suç oluşturduğuna göre davalının ağaçlandırma gideri ve zararı ile sorumlu tutulması gerekir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Keşif sonucu tanzim edilen bilirkişi raporunda dava konusu yerin eski açma olduğundan tazminat ve ağaçlandırma gideri hesabı yapılmadığı belirtilmesine rağmen, kamunun uğradığı zararı gidermediğinden bahisle CMK'nin 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına başka bir gerekçede gösterilmeden karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Maddesi incelendiğinde orman sahalarının işgali halinde de ağaçlandırma gideri oluşacağının açıkça hüküm altına alındığını, nitekim işgalin devamı müddetince orman sahasının içerisinde orman ağaçlarının büyümesinin mümkün olmadığını, doğal olarak tohumlanıp büyüyemeyen ağaçların yerine işgal sonrası ağaçlandırma yapılması mecburi olduğunu, işbu işgal haksız eylemi ile bu sebeple ağaçlandırma gideri oluştuğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6831 sayılı Orman Kanunu’na muhalefet nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu