Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira T1 tarafından düzenlenen belgede açma yapılan alanın 13.000 m² olarak gösterildiği, orman muhafaza memurları tarafından tutulan suç tutanağında 84 ağaç kesildiğinin belirtildiği, alınan raporda ise suç tutanağındaki metreküplerden farklı rakamların kabul edildiği, çelişkilerin giderilmediği tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda orman idaresince kesilen tüm ağaçların kayın olduğu kabulüne göre hesaplama yapılması nedeniyle tazminat miktarının fazla belirlendiğinin belirtildiği bu nedenle tahsili mümkün olan toplam miktarın 63.384,35 TL. olarak belirlendiği, buna rağmen gerekçesi açıklanmadan davanın tam kabulüne karar verildiği tespit edilmiştir....

Dava, 6831 sayılı Orman Kanunu’na muhalefet nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/357 esas ve 2012/770 karar sayılı dosyasında orman yangınına neden olma suçundan hüküm kurulduğunu, suç nedeniyle kurumlarının ağaçlandırma gideri tazminatı yönünden 6831 sayılı Kanun'un 112,113,114. maddeleri uyarınca 24.164,33 TL tutarında zarara uğradığını belirtilerek bu zararın tazminini talep etmiştir. Davalı, açılan davayı kabul etmediğini, davacı kurumun, 6831 sayılı Kanun'un 114. maddesi uyarınca ağaçlandırma gideri bedelini talep edemeyeceğini, olayda sadece ormanın alt tabakasında bulunan orman süceryatı yani kuru çalılıkların yandığını, ancak yanan kuru süceryat odunu bedeli olan 600.00 TL'nin talep edilebileceğini, bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    Anılan Anayasal ve yasal hükümler doğrultusunda, iptal edilen bir düzenleyici işlemin yürürlükte olduğu dönemde, bu düzenleyici işlemin kısıtlayıcı hükümleri nedeniyle hakkı muhtel olan kişilerin, düzenleyici işlemin iptaline ilişkin yargı kararının doğurduğu hukuki sonuçlardan yararlanmaları, yani, düzenleyici işlem nedeniyle yoksun kalınan hakların ilgililere iadesi, idarenin yargı kararının gereklerine göre işlem tesis etmesi mecburiyetinin, dolayısıyla hukuk devleti ilkesinin gereğidir. Düzenleyici işlemin iptalinin, bu düzenleyici işlem nedeniyle menfaati veya hakkı ihlal edilen kişiler için, iptal edilen düzenleyici işlem nedeniyle bu işlemin yürürlükte olduğu süre içinde yoksun kaldıkları hakların iadesi sonucunu doğuracağı açıktır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; Ancak; 1-Sanığın savunmasında, suça konu yeri....ten buğday ekili olarak alıp bu araziyi kullandığını beyan etmesine; suç tutanağında eylemin açma olduğunun; bilirkişi raporunda da suça konu yerin açma olduğunun belirtilmesine karşılık açma tarihi ve açmanın ne şekilde yapıldığı hususunda açıklık bulunmamasına; mahkemece sanığın eyleminin işgal ve faydalanma eylemi olduğunun kabul edilmesine göre zabıt mümziileri ve keşfe iştirak eden bilirkişiden açmanın ne şekilde yapıldığı, hangi tarihte gerçekleştirildiği hususunda beyanları ve ek rapor alınarak sonucuna göre ağaçlandırma gideri tayini gerekip gerekmediğinin değerlendirilmemesi, Kabule göre de; 2-Suça konu sahada tesbit edilmiş bir tesis bulunmadığı halde yazılı şekilde müsadere kararı verilmesi,...

        G E R E K Ç E Uyuşmazlık, haksız fiil niteliğinde meydana gelen eylem nedeniyle ağaçlandırma giderinin tazminine ilişkin yapılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptalinden kaynaklanmaktadır. İDM'nce 2017/103 esas ve 2018/194 karar 18/06/2018 tarihli kararı ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

        Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. 6831 Sayılı Yasa'nın 114.maddesine göre, her türlü oran suçları ile tahrip olunan veya yakılan sahalar için bu kanunda yazılı tazminattan başka ayrıca (...) ağaçlandırma masrafına da hükmolunur. Başka bir anlatımla, 6831 sayılı Kanunun 114. maddesi gereğince ağaçlandırma giderine hükmedilebilmesi için açma suçunun işlenmesi ve diri orman örtüsünü yok etmiş bulunması gerekir. Kural olarak, 6098 Sayılı TBK'nun 74. maddesi gereğince ceza mahkemesince verilen kararlar hukuk hakimi bakımından bağlayıcı değildir. Ancak, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir, ceza mahkemesince fiilin hukuka aykırılığına yönelik kesinleşen maddi olgular hukuk hakimi bakımından da bağlayıcı olup, taraflar yönünden de kesin delil niteliği taşımaktadır....

        Davacı vekili, davalı hakkında 28/05/2012 tarihinde orman alanından işgal ve faydalanmada bulunması nedeniyle suç tutanağı düzenlendiğini, bu tutanak esas alınarak davalı hakkında ceza mahkemesinde kamu davası açıldığını ve yapılan yargılama sonunda davalının cezalandırılmasına karar verildiğini, davalının eylemi nedeniyle davacı idarenin ağaçlandırma gideri zararının doğduğunu belirterek oluşan maddi zararının davalıdan tazminini talep etmiştir. Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı idare tarafından düzenlenen suç tutanağı üzerine davalının ceza mahkemesinde yargılandığı ve işgal ve faydalanma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği gerekçesiyle ceza mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 1) Kesif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda dava konusu orman alanında diri örtü tahrip edilerek orman alanının açıldığı belirtilmesine göre sanığın eyleminin açma suçunu oluşturduğu gözetilmeden işgal ve faydalanma olarak değerlendirilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi, 2) Katılan idarenin ağaçlandırma gideri talebinin hem reddine, hem de huluk mahkemelerinde dava açmakta muhtariyetine karar verilerek çelişki yaratılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık, katılan temsilcisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 07.06.2012 gününde oybirliğiyle karar...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 1-Orman mühendisi bilirkişi ile kadastro memuru olan bilirkişinin raporları arasında işgal edilen suçu konu alanın miktarı hususunda çelişki bulunmasına göre, öncelikle bu çelişkinin giderilmesi ve akabinde açma eyleminin tarihi yine bilirkişi marifetiyle belirlendikten sonra ağaçlandırma gideri ve tazminatların bu tarihe göre hesaplanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Yediemine alınan kestane emvali hakkında bir hüküm kurulmamış olması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; dava konusu yerde peyderpey yıllar içinde yapılan orman bitki örtüsü tahribatının 2015 yılında sonuçlandığı dikkate alındığında 1 Mart 2015 tarihinden itibaren geçerli olan orman kanununun 114 maddesine göre ağaçlandırma bedeli giderinin 0,886988 ha X12.481,00 TL/ha_11.070,50 TL olması gerektiği, 20/03/2015 tarihinde yapılan keşfe göre hazırlanan 23/03/2015 tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde 11070,50 TL ağaçlandırma gideri olduğu kanaati belirtilirken rapor içerisinde B alanı ile ayrıca bir durum ortaya çıktığını , 11070,50 TL ağaçlandırma bedeli arasında fark olmadığı ve Orman İdaresi için ağaçlandırma bedeli olarak 11.070,50 TL zararın esas alınması gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 11070,50 TL nin olay tarihinden itibaren (08/01/2013) işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu