Ltd.Şti. aleyhine başlatılan icra takibi sırasında davacı ... adına 7.186.237,68-TL alacak için İİK 89 maddesi kapsamında haciz ihbarnamesi gönderildiği anlaşılmıştır. ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/... Esas, 2023/... Karar sayılı dosyasının uyap suretinin incelenmesinde; davacı ... tarafından davalılar ... Tic. A.Ş. ve ... Ltd. Şti. aleyhine dava konusu ... İcra Dairesi’nin 2020/... esas sayılı icra dosyasında davacı şirkete İİK 89 maddesi kapsamında gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle iptaline yönelik icra memur muamelesini şikayete ilişkin dava sonucunda davanın kabulü ile, davacı adına gönderilen İ.İ.K. 89/1 haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüzlüğüne, İ.İ.K. 89/1 haciz ihbarnamesinin 10/05/2022 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulüne, davacıya gönderilen İ.İ.K. 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiği ve kararın 26/06/2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
na birinci haciz ihbarnamesi gönderilmemiş olup, bu husus mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacak bulunmadığından, şikayetçiye ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilemez. Buna rağmen tebliğe çıkartılan ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptali istemi, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbidir. O halde, birinci haciz ihbarnamesi gönderilmeyen üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacak bulunmadığından, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesi usulsüz olup, mahkemece ikinci haciz ihbarnamesinin de iptaline karar verilmesi gerekirken, yalnızca üçüncü haciz ihbarnamesinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/251 Esas 2020/800 Karar sayılı dosyası ile 17/11/2020 tarihinde kabulüne, takip dosyasından İİK'nun 89/1 maddesi gereğince davacıya gönderilen 1. haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle öğrenme tarihi olan 26/02/2020 tarihi olarak tebliğ tarihinin düzeltildiği ve İİK'nun 89/2 ve 3. maddeleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptaline dair verilen kararın, alacaklı vekilinin istinaf talebinde bulunması üzerine Kayseri BAM 5....
, davacıya çıkarılan ilk tebligatın iade edildiği, MERNİS adresinde daha önce tebligat yapıldığından TK 21/2 maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, 89/3 haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edildiğinden 89/3 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin esastan reddine, davacı üçüncü kişi ayrıca İİK'nın 89. maddesine göre gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi tebligatlarının da usulsüz olduğu ileri sürülmüşse de, üçüncü haciz ihbarnamesi usulüne uygun olarak davacıya 28.10.2019 tarihinde tebliğ edildiğine göre, davacının en geç üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 28.10.2019 tarihinde şikayete konu ikinci ve birinci haciz ihbarnamesi tebligatından haberdar olduğunun kabulü gerektiği, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 28.10.2019 tarihinden itibaren İİK'nın 16/1. maddesinde belirtilen yasal yedi günlük süre içinde icra mahkemesine şikayette bulunmadığı gerekçesi ile 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine ilişkin şikayetin süre...
Alacaklının talebi üzerine üçüncü kişilere İİK'nun 89/1 maddesine göre 19.11.2007 tarihinde haciz ihbarnamesi gönderilmiştir. Borçlunun daha sonra 05.12.2007 tarihinde ... Mahkemesi'nin 2007/242 esas sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünü ileri sürerek tebliğ tarihinin 04.12.2007 olarak düzeltilmesini ve takibin iptalini istediği mahkemece 10.12.2007 tarihinde tensiple birlikte icra takibinin geçici olarak durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Anılan karar 10.12.2007 tarihli olup, 19.11.2007 tarihinde çıkartılan haciz ihbarnamelerinin iptalini gerektirmez. İcra müdürünün borçlunun bu yöndeki talebinin reddine ilişkin 17.12.2007 tarihli kararı isabetlidir. Mahkemece şikayetin reddi yerine kabulü ile İİK'nun 89/1 haciz ihbarnamelerinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Kişiye TK'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılan ikinci haciz ihbarnamesinde; birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihine yer verilmediği gibi, birinci haciz ihbarnamesine rağmen müddeti içinde itiraz edilmediği ve borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayıldığı hususu belirtilmediğini, bu nedenle borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılma durumunun somut olayda kesinleşmediğini, borcun müvekkili şirket zimmetinde olması durumu kesinleşmediğinden müvekkili şirketin dosyaya borçlu olarak eklenemeyeceğini ve mal varlığı hakkında haciz uygulanamayacağını, müvekkili şirket yönünden çıkarılan ikinci haciz ihbarnamesi muhteviyatı itibarıyla birinci haciz ihbarnamesi hüviyetinde olduğundan müvekkile çıkarılan ikinci haciz ihbarnamesinin yok hükmünde olduğunu, silsile halinde ikinci haciz ihbarnamesi dayanak alınarak çıkarılan üçüncü haciz ihbarnamesi de aynı biçimde yok hükmünde olduğunu, bu nedenle gerek ikinci ve gerekse birinci haciz ihbarnamelerinin iptallerine karar verilmesi gerektiğini...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı 3. kişinin iik' nun 89/1 maddesi uyarınca gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edilidği ididasına dayalı şikayetin reddine, davacı 3. Kişinin İİK' nun 89/2- 3 maddesi ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğü iddiasına dayalı şikayetinin kabulü ile icra dairesince gerçekleştirilen iik' nun 89.maddesi ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinin iptaline, öğrenme günü 13/07/2021 tarihinin İİK' nun 89/2 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tebligatın yasal usule uygun olarak yapma görevinin tebligat memura ait olduğunu, dava açılmasına sebebiyet vermediklerini, tebligatların usulüne uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2011/15302 sayılı dosyasındaki takip borçlusuna borcu olmadığı halde müvekkiline birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğini, ikinci haciz ihbarnamesinin tebliği ile olaydan haberdar olunması üzerine süresinde ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini, ancak yapılan bu itirazda ikinci haciz ihbarnamesi yerine sehven birinci haciz ihbarnamesi ifadesi kullanıldığını, bu durum karşısında icra müdürlüğünce birinci haciz ihbarnamesine yapılan itirazın süresinde olmadığı, ikinci haciz ihbarnamesine ise itiraz edilmediği gerekçesi ile müvekkiline üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini ileri sürerek, müvekkilinin takip borçlusuna borcu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda; bilgisine başvurulan komşusunun ismi yazılmadığından tebligat usulsüz olup TK'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan reddi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca,... Bölge Adliye Mahkemesi .......
İcra Müdürlüğünün 2020/5707 Esas sayılı dosyasından müvekkili şirket adına 02/09/2020 tarihli birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, daha sonra diğer müvekkili T1 ismi eklenmek suretiyle her iki müvekkili adına 25/09/2020 tarihli ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkili T1 adına birinci haciz ihbarnamesi gönderilmeksizin, ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğinden, müvekkili T1 açısından ikinci haciz ihbarnamesinin yok hükmünde olduğunu, müvekkili şirket adına gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, haciz ihbarnamelerinin İİK'nın 89. maddesi ve Yönetmeliğin 42. ve 43. maddelerinde düzenlenen asli unsurları içermediğini ve yazılı şekil şartının yerine getirilmediğini belirterek, 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini istemiştir....