Her ne kadar, davalı vekili istinaf başvurusunda dairemizin 2020/1370- 1426 E.K. sayılı kararını emsal olarak göstermiş ise de, dairemizin bu kararı incelendiğinde, şikayetçinin 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğ işlemlerine yönelik usulsüzlük iddiası mevcut olmadığı için dairemizce bu kararın verildiği, somut olayda ise davacı tarafından hem 89/2 haciz ihbarnamesinin, hem de 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun iddia edildiği anlaşılmakla, dairemiz kararının iş bu dosya yönünden emsal kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır....
İcra Mahkemesince 1. haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesiyle haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 9.10.2013 olarak belirlenmesine ve usulsüz çıkarılan 1. haciz ihbarnamesine göre 2. ve 3. haciz ihbarnamesi çıkartılamayacağından 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Bu durumda dava konusuz kalmış olup, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve dava tarihi itibariyle haklılık durumu gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ‘’borçlu olunmadığının tespitine ‘’ şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalının başlattığı takip dosyasından müvekkiline İİK.nun 89/3.maddesi uyarınca üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, müvekkilinin ikinci ihbarnameye itiraz ettiğini, ayrıca takip borçlularının müvekkilinden herhangi bir alacaklarının bulunmadığını belirterek haciz ihbarnamelerinin iptaline ve haciz ihbarnamesince alacaklı yana 99.446.87 euro borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmediğini, böylece ikinci haciz ihbarnamesinin kesinleştiğini, davacının iddiasını ispatlaması gerektiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2020/1965 Esas sayılı dosyası kapsamında İİK. m.89 gereği gönderilen haciz ihbarnameleri ile konulan hacizlerinin düştüğü yönündeki iddiasının da hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, birinci haciz ihbarnamesini içeren tebligatın hazırlandığı aşamada PTT tarafından icra müdürlüğüne bildirilen davacıya ait bir elektronik tebligat adresinin olmadığının kabulü ile icra müdürlüğünce normal posta usulü ile usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edildiğinin kabulü ile davanın reddini, birinci haciz ihbarnamesinde kimlerin hangi sıfatla ihbarnamede yer aldığının açıkça belirtildiğini, haciz ihbarnameleri icra müdürlüklerince hazırlandığından haczin neye ilişkin olduğu, miktarının ne kadar olduğu gibi hususlar icra müdürlüğünce haciz ihbarnamesinde belirtildiğini, davacının 1. haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra süresi içinde itiraz etmediğinden 2. haciz ihbarnamesinin gönderilmesine, yine 2.haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra süresi içinde itiraz etmediğinden de 3. haciz ihbarnamesinin...
İcra Müdürlüğünün 2018/28025 Esas sayılı takip dosyasından davacı şikayet eden hakkında düzenlenen 1.haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğunun tespiti ile 2.ve 3.haciz ihbarnamelerinin iptaline, İhbarnamelerin neticesinde yapılan haciz işlemlerin iptaline karar verildiği görülmüştür....
Haciz İhbarnamesi ile "borçlunun müvekkil şirket nezdinde bulunan doğmuş ve doğacak tüm hak ve alacaklarının haczi"nin istenildiğini, haciz ihbarnamesinin gönderildiği tarihte dava dışı borçlunun müvekkili şirketten herhangi bir hak ve alacağının da bulunmadığını, taraflar arasında süregelen bir hukuki ilişki de bulunmadığından doğacak hak ve alacakların haciz ihbarnamesi ile haczi isteminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle haciz ihbarnamesinin “doğacak tüm hak ve alacakların haczi” kısmının iptali gerektiğini, doğacak alacakların haczinin ancak İİK. mad 78. kapsamında haciz müzekkeresi ile istenebileceğini, ayrıca, davalı alacaklı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı Fibabanka A.Ş. tarafından borçlular Baha Elektronik Tec. Enerj. Elek. Mak. İnş. Tur. San. Ve Tic. Ltd....
sonucu malvarlığını %50 oranında devralmış olduğundan üçüncü haciz ihbarnamesinin bu yönden de iptali gerektiğini ileri sürerek kendisine gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
ihbarnamesinin gönderileceği, söz konusu ihbarnameye itiraz edilmediği takdirde kanunda belirtilen hususları içeren 2.haciz ihbarnamesinin gönderileceği ancak bu ikinci ihbarnameye de 3.şahıs tarafından itiraz edilmez ise 3.haciz ihbarnamesinin gönderilerek borcun zimmetinde veya malın yedinde sayıldığının bildirileceğinin bildirilmiş olduğunu, oysa ki ......
tebligat zarfının renginin de mavi olmadığı, bu sebeple 2. haciz ihbarnamesinin TK'nun 21/2 maddesine göre tebliğinin de usulsüz olduğu, yine 3. haciz ihbarnamesinin 1. haciz ihbarnamesi gibi ilk çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade gelmesi üzerine bu defa mernis adresine tebliğe çıkartıldığı ancak bu tebliğe ilişkin tebligat parçası incelendiğinde de mernis şerhinin yer almadığı ve tebligat zarfının renginin de mavi olmadığı, bu sebeple 3. haciz ihbarnamesinin TK'nun 21/2 maddesine göre tebliğinin de usulsüz olduğu anlaşılmış olup, buna göre şikayetin kabulü ile davacının öğrenme tarihine göre 1. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 14/03/2020 olarak düzeltilmesine ve buna bağlı olarak 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderilmesi şartları oluşmadığından, bu haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, 3. haciz ihbarnamesi tebliğinin usulüne uygun kabul edilerek şikayetin süreden reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Davacı tarafından 24.6.2019 tarihli icra müdürlüğüne sunulan dilekçe ile birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine karşı itiraz dilekçesi sunulduğu ve dilekçede birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edilmediği ifadesine yer verildiği ve tarafına ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği ifadesinin yer aldığı anlaşılmıştır....