Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, davacıya icra dosyasından gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin 04.11.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, menfi tespit davası açma süresinin üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 gün olduğunu, davacının üçüncü haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetinin mahkemece reddedildiğini, husumetin takip borçlusuna yönlendirilmesi gerektiğini savunarak, davanın usul ve esastan reddini ve davacının inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir....
Mahkemece haciz ihbarnamesinin davalı------ tarihinde tebliğ edildiği, ödemenin ise -------tarihinde yapıldığı, ödemeden önce temliknamenin borçluya tebliğ edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafça, ------- yapılan haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüz olduğu ileri sürülmüştür....
İcra Müdürlüğü’nün 2014/11321 sayılı icra takip dosyasından davacıya gönderilen 1. haciz ihbarnamesinin 08.06.2015 tarihinde, 2. haciz ihbarnamesinin 26.06.2015 tarihinde ve 3. haciz ihbarnamesinin ise 10.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından 29.07.2015 tarihinde verilen dilekçe ile 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine itiraz edildiği, icra dosyasının asıl borçlusu tarafından, borçluya gönderilen tebligatların usulsüz olduğu iddiasıyla alacaklı aleyhine Alanya 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/216 Esasına kayden 19/06/2015 tarihinde açılan davada, 15.03.2016 tarihli ve 2016/216 sayılı kararla davanın kabulüne, ödeme emrinin davacıya 19.06.2015 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verildiği, Alanya 2. İcra Müdürlüğü'nce bu karar üzerine 12/05/2016 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği hususları birlikte dikkate alındığında, davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacıya 1. haciz ihbarnamesinin 26.11.2013, 2. haciz ihbarnamesinin 27.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine itirazların bulunmadığı, 3. haciz ihbarnamesinin 08.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği, İİK 89/3 maddesindeki 15 günlük sürenin 23.07.2014 tarihinde dolduğu, davanın 08.09.2014 tarihinde açıldığı, İİK 89/3 maddesindeki 15 günlük sürenin İİK’da düzenlenen bir süre olup HMK 104. maddesindeki hükmün İcra İflas Kanunu ve dolayısıyla İİK 89/3'te düzenlenen 15 günlük süre içinde uygulanmasının yasal olarak mümkün olmadığı, davanın en geç 23.07.2014 tarihinde açılmış olmasının gerektiği, 08.09.2014 tarihinde açılmış olduğu gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, İİK'nun 89 maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespitine ilişkin olup, mahkemece hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
talebi üzerine 89/3 haciz ihbarnamesinin gönderilmesine karar vermiş ve bu haciz ihbarnamesi de 25.05.2019 tarihinde müvekkilime tebliğ olduğunu usule aykırı olarak gönderilmiş olan 89/3 haciz ihbarnamesi ile alakalı İstanbul 7....
Bu haciz ihbarnamesine, üçüncü şahsın, borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olduğunu veya malın borçluya ait olmadığını veya malın kendisine rehnedilmiş olduğunu veya alacağın borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğunu iddia ederek haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde yazılı veya sözlü olarak itiraz etme hakkı vardır. Üçüncü kişi, birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, birinci haciz ihbarnamesi ile istenen borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılır. İcra dairesi, birinci haciz ihbarnamesine yedi gün içinde itiraz etmemiş olan üçüncü kişiye, ikinci haciz ihbarnamesi gönderir. Üçüncü kişi, ikinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde bu ihbarnameye itiraz edebilir....
Maddesi gereğince 3.şahsa " borçlunun nezdinizde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının haczine" şeklinde haciz ihbarnamesinin çıkarılması halinde 3.şahsın sorumluluğu haciz ihbarnamesinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut durumla sınırlıdır. Bu nedenle haciz ihbarnamesi muhtemel alacaklar bakımından sonuç doğurmaz. Ancak devam eden hukuki münasebetin varlığı halinde 3.kişiye doğacak alacakların haczi yönünden gönderilen 1.Haciz ihbarnamesi haciz müzekkeresinin sonuçlarını doğurur. (Yargıtay 12.H.D'sinin 19/09/2017 tarih, 2016/19214 Esas ve 2017/10956 Karar sayılı ilamı) Haciz ihbarnamesi ile haciz müzekkeresinin hukuki sonuçları farklıdır. Mahkemenin alacaklının yararına İİK'nun 89/4.maddesine dayalı olarak tazminata hükmedebilmesi için; borçlunun haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, muaccel bir alacağının bulunması zorunludur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Somut olayda, şikayetçiye 89/3 haciz ihbarnamesinin 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 7/a maddesine göre 12/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Şikayetçi vekili her ne kadar şikayetçi müvekkiline 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia etmiş ise de, tebliğ olunan üçüncü haciz ihbarnamesi ile en geç bu tarihte ihbarnamelere muttali olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 22/10/2020 tarihinde 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayetine bulunduğu anlaşılmakla, şikayetçinin şikayetinin süre yönünden reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
talebinin icra müdürlüğü tarafından reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek dava konusu 3. haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/8749 esas sayılı takip dosyasında 09.12.2019 tarihli haciz ihbarnamesinin "teminatlar üzerine haciz konulmasına" ilişkin kısmının iptaline karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Haciz ihbarnamesine itiraz edilmiş olup ortada kaldırılacak veya şikayete konu edilebilecek bir haczin mevcut olmadığını, şikayetin de usul ekonomisine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, haciz ihbarnamesine karşı şikayete ilişkindir. 2....