Davacı 3.kişiye gönderilen haciz ihbarnameleri tebligat mazbatalarının incelenmesinde, 89/1 haciz ihbarnamesinin, "muhatabın geçici olarak çarşıya gittiği, muhatapla aynı konutta ikamet ettiğini beyan eden, görünüşüne göre 18 yaşını bitirmiş ve ehliyeti olan eşi Keziban Adıman'a tebliğ edilmiştir" şerhiyle 25/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, yine davacıya gönderilen 89/2 haciz ihbarnamesinin ise, "muhatabın geçici olarak çarşıya gittiği, muhatapla aynı konutta ikamet ettiğini beyan eden, görünüşüne göre 18 yaşını bitirmiş ve ehliyetli olan annesi Saime Adıman'a tebliğ edilmiştir" şerhiyle 06/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacıya gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesinin ise, "tebliğ evrakı adresinde muhatap Şerifan Adıman'a bizzat tebliğ edilmiştir" şerhiyle 18/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, tebligatların TK'nın 21/1 maddesi uyarınca usulüne uygun olduğu, 89/3 haciz ihbarnamesinin davacı borçluya bizzat tebliğ edildiği, tebliğ mazbatasında T1 yazması gerekirken tebligat memurunca...
İlk derece mahkemesi kararında özetle; Yargıtay 12.H.D'nin 2014/12014 e. 2014/14012 K. sayılı içtihatında “İİK'nun 89. maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamesinin muhatabı olan Devlet Su İşleri 20. Bölge Müdürlüğü’nün ayrı bir tüzel kişiliği olmadığından, adı geçenin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Üçüncü şahıs nezdinde mevcut olduğu iddia edilen alacak için, haciz ihbarnamesinin sözü edilen Devlet Su İşleri 20. Bölge Müdürlüğü’nün bağlı bulunduğu Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne gönderilmesi gerekmektedir. Ehliyetsizliğe ilişkin bu durum kamu düzeni ile ilgili olup re’sen dikkate alınmalıdır. Bu nedenlerle İİK'nun 89. maddesine göre çıkartılan birinci haciz ihbarnamesi yok hükmünde olup, iptaline yönelik başvuru da süreye tabi değildir. O halde mahkemece; şikayetin kabulü ile haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.” gerekçesi ile mahalli mahkeme kararının bozulduğu görülmüştür....
İmza vermekten kaçındı." şerhi ile, 89/2 haciz ihbarnamesi 18/09/2020 tarihinde "tebliğ evrakı işyerinde daimi çalışan Emin Beklen imzasına tebliğ edildi" şerhi ile, 89/3 haciz ihbarnamesi 23/11/2020 tarihinde "adrese gidildi, daimi imzasına tebliğ edildi" şerhi ile Ebru Erdinç'e tebliğ edilmiş, 26/03/2021 tarihinde açılan dava ile haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğu ve usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği belirtilerek tebligat tarihinin 22/03/2021 tarihi olarak düzeltilmesi ve haciz ihbarnamelerinin iptali istenilmiş, mahkemece şikayetin kabulü ile birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 22/03/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, 89/2, 3 haciz ihbarnamelerinin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
GEREKÇE: Dava, İİK.’nun 89/3 maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. Alanya İcra Dairesinin 2019/83195 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T3 tarafından borçlu T5 hakkında 19/07/2017 tarihinde 2.102,43 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, 9,375,46 TL bedelli birinci haciz ihbarnamesinin 19/02/2018 tarihinde davacı T1 bizzat tebliğ edildiği, süresinden sonra 03/04/2018 tarihinde birinci haciz ihbarnamesine itiraz ettiği, ikinci haciz ihbarnamesinin TK'nın 21/1 maddesine göre 02/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, üçüncü haciz ihbarnamesinin TK'nın 21/1 maddesine göre 09/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 17/05/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
Davacı 89 borçlusunun AKS siteminde kayıtlı adresine Tebligat Kanunu 10. maddesi gereğince tebliğe çıkarılan 1. haciz ihbarnamesinin iade dönmesi üzerine, davacının AKS siteminde kayıtlı aynı adresine "Mernis Adresidir 7201 Sy TK 21/2 Mad. Gereğince Tebliği Rica Olunur" şerhi tebligata şerh olunarak düzenlenen tebliğe çıkarılan 1. haciz ihbarnamesinin, Tebligat Kanunu 21/2 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. Maddesi gereğince usulüne uygun olarak 03/05/2018 tarihinde tebliğ olunduğu anlaşılmıştır. Davacı 89 borçlusunun AKS siteminde kayıtlı adresine Tebligat Kanunu 10. maddesi gereğince tebliğe çıkarılan 2. haciz ihbarnamesinin iade dönmesi üzerine, davacının AKS siteminde kayıtlı aynı adresine "Mernis Adresidir 7201 Sy TK 21/2 Mad. Gereğince Tebliği Rica Olunur" şerhi tebligata şerh olunarak düzenlenen tebliğe çıkarılan 2. haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olarak 27/06/2018 tarihinde tebliğ olunduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2008/10178 esas sayılı dosyasında yaptığı icra takibinin kesinleşmesi üzerine müvekkiline 1.haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, müvekkilinin süresi içerisinde borçlunun kendilerinde bir alacağı olmadığını bildirmesine rağmen müvekkiline 2. haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiğini, müvekkilinin yine süresi içerisinde borçlunun kendilerinde bir alacağı olmadığını bildirmesine rağmen 27/02/2009 tarihinde müvekkiline 3. haciz ihbarnamesinin gönderildiğini ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere, bilirkişi raporuna göre, dava dışı borçlu şirketin davacıdan alacağının bulunmadığının tespit edildiği bu nedenle davacının davalıya ödemesi gereken herhangi bir miktar bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ye, yapılan 71.583,95 TL. borç virmanı ile ilgili herhangi bir temlik sözleşmesi, tutanak veya taahhütname mevcut olmadığı belirtilmiş ise de, haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce sözkonusu virman işlemleri yapılmış olup, usulüne uygun düzenlenen ticari defterlerindeki kayıttan ihbarnamenin tebliği tarihinde borç bakiyesinin olmadığı görülmektedir. Bu tespite göre, haciz ihbarnamesinin tebliği tarihi itibariyle borçlunun, davalı üçüncü kişi nezdinde kesin nitelikte ve muaccel bir alacağı bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, ispat külfeti kendisinde olan alacaklı, haciz ihbarnamesinin tebliği tarihi itibariyle borçlu şirketin üçüncü kişi davalı şirketten kesinleşmiş ve muaccel bir alacağının bulunduğunu ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kısmen kabulü isabetsizdir....
nin ticaret sicilde kayıtlı adresine çıkartılan 1. haciz ihbarnamesinin, “ muhatabın adresinin kapalı olduğu, isim ve imzadan imtina eden yan komşudan soruldu, nerede olduğunun bilinmediği anlaşıldığından T.K. 21. madde gereğince Terazidere Mahallesi Muhtarı … teslim edilmiş, 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmış ve isim ve imzadan imtina eden yan komşuya haber bırakılmıştır.'' şerhi ile 18.3.2019 tarihinde, 2. haciz ihbarnamesinin de aynı şerh ile 13.4.2019’da, 3. haciz ihbarnamesinin ise “ muhatabın adresinin kapalı olduğu, yan komşu Salih Tozluk’tan soruldu: İş takibinde olduğu beyan edildiğinden T.K. 21. madde gereğince Terazidere Mahallesi Muhtarı … teslim edilmiş, 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmış ve isim ve imzadan imtina eden komşuya haber bırakılmıştır.'' şerhi ile 10.5.2019’da tebliğ edildiği, her üç tebligatta da iş yerinin kapalı olduğu ve haber verilen komşu isminin bulunmadığı, bu hali ile tebligatların TK'nun 21/1. maddesine aykırı olduğu...
Şti. ve Murat Çiler aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2019/25423 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ilgili dosyadan müvekkiline gönderilen İİK'nun 89/1 maddesi gereğince çıkarılan haciz ihbarnamesinin adreste bulunmama nedeniyle iade edildiğini, daha sonra 1.haciz ihbarnamesinin mernis şerhi ile birlikte TK'nun 21/2 maddesi gereğince tebliğ edildiğini, İİK'nun 89/1 maddesine ilişkin haciz ihbarnamesinin tebliğ esnasında kapıya haber alma kağıdının yapıştırılmadığını, bununla birlikte 2.ve 3.haciz ihbarnamelerinin de doğrudan mernis adresine TK'nun 21/2 maddesine göre gönderildiğini, yine bu tebligatlarda da haber alma kağıdının kapıya yapıştırılmadığını ve komşu, kapıcı ile yöneticiye haber verilmediğini, usulsüz olarak tebliğ edilen haciz ihbarnamelerini müvekkilinin yeni öğrendiğini, bu nedenlerle müvekkiline yapılan haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin düzeltilmesine, borçlu olarak kaydedilme işleminin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve...
Mahkemece, dosya kapsamına göre, ihtiyati tedbir kararıyla, davacı vekilinin İİK’nın 89. maddesi gereği haciz ihbarnamesinin gönderilmesinin engellenmesine ilişkin talebinin maddi hukuk anlamında sonuç doğuracak tedbirler verilemeyeceğinden reddine karar verildiği, bu kararın davacı tarafça temyiz edilmediği, aynı ihtiyati tedbir kararı ile takiplerin bulunduğu aşamada durmasına ve yeni takip yapılmamasına karar verildiği, ihtiyati tedbir kararı gereğince, davacı şirket hakkındaki takipler bulunduğu aşamada durduğundan, mahkemenin mevcut hacizlerin, bloke şerhlerinin ve muhafaza tedbirlerinin kaldırılmasına karar veremeyeceği, İİK'nın 89. maddesine göre haciz, birinci haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliğinden önce icra müdürlüğünün verdiği haciz kararı ile gerçekleşeceğinden, icra müdürünün kararı aleyhine İİK'nın 16. maddesi gereğince İcra Hukuk Mahkemesine şikayet yoluyla başvurulabileceği gerekçesiyle, istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....