Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davacı vekili öncelikle 6292 sayılı yasanın 7. Maddesi kapsamında dava konusu taşınmazın bedelsiz olarak iadesi suretiyle adına tescili olmadığı takdirde rayiç değere eş değer taşınmazın verilmesi talebinde bulunmuş olup, her ne kadar önceki kaldırma kararında değinilmemiş ise de Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2021/5679 Esas 2022/3043 Karar , 2021/10370 Esas 2022/1474 Karar ve 2021/5894 Esas 2022/4905 Karar sayılı güncel içtihatlarında 6292 sayılı yasanın 7. Maddesi uyarınca açılan bedelsiz iade ve tazminat davalarında uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği ve davanın görev şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir....

Dava 3402 sayılı kadastro kanununun 5831 sayılı yasa ile değişik ek-4 maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucu oluşan Ümraniye , Aşağı Dudullu 778 Ada 6 parselin 1/2 hissesinin kendi kullanımında olmasına rağmen davalılara yazıldığını, davalılarında bundan faydalanarak kendi üzerine yazdırdığını ve aldıklarını, tapunun iptali ile 1/2 hissenin adına tescilini istediği, Davaya konu parselin 6292 sayılı yasa ile satışının yapıldığı ancak davacının kadastro tespitinden daha önceki tarihteki zilyetliğine dayanarak bu talepte bulunduğu, Dairemizin görev alanına 6292 sayılı kanuna göre eski tapu sahiplerine tanınan yeni oluşan kaydın yolsuz oluştuğu iddiasına dayalı tapu iptal tescil davaları olduğu, davacı iddialarının buna yönelik olmadığı, Başkanlar Kurulu'nun bu konuda daha önce zilyetliğe dayalı istemleri içeren bu tür davalara bakma görevini 6....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davacıların zilyetliğinin tespiti ve davalı gerçek kişiler adına oluşan tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı kişiler ve Hazine vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davacıların zilyetliğinin tespiti ve davalı gerçek kişiler adına oluşan tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile İstanbul İli, Çatalca İlçesi, ......

    DAVA: 6292 sayılı Yasanın 7/a maddesi uyarınca yapılan işlemin iptali ve 6292 sayılı Yasanın 6. Maddesi uyarınca davacılar adına tescil istemine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, Tepeüstü Mahallesi 282 ada 14 parsel sayılı taşınmazın kendi kullanımlarında bulunduğunu, 6292 sayılı Yasanın 6. Maddesi uyarınca davacılar adına satılması gerekirken aynı Yasanın 7/a maddesi uyarınca davalı Abdulkadir KARAKIŞ adına tapuya tescil edildiğini, bu nedenle iade işleminin iptali ile taşınmazı kullanan davacılar adına taşınmazın tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişiler adına oluşan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 4. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/669 E. - 2018/99 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişiler adına oluşan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili istemine ilişkindir....

      Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir" denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca usûlden reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından 6292 sayılı Kanunun 9/2. maddesi gereğince durma kararı verilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1988 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince yapılan arazi kadastrosu ve bununla birlikte ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

        Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir" denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca usûlden reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından 6292 sayılı Kanunun 9/2. maddesi gereğince durma kararı verilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1988 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince yapılan arazi kadastrosu ve bununla birlikte ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

          Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişi adına oluşan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi'nce ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişi adına oluşan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir....

            İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkemece, Hazine vekilinin, 30.01.2013 tarihli duruşmada, 6292 sayılı Kanun kapsamında davadan vazgeçtiklerini açıklaması gerekçe gösterilerek, davanın vazgeçme nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun”da düzenlenen vazgeçme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi ve devamında düzenlenen teknik anlamda bir "davadan feragat" olmayıp, kanundan kaynaklanan ve davalının rıza ve muvafakatının da aranmadığı, kendine özgü "davanın geri alınması niteliğinde" bir vazgeçme olduğundan, davacının 6292 sayılı Kanun uyarınca davadan vazgeçmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve 6292 sayılı Kanun gereğince sonuçlandırılan bu tür davalarda yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılması...

              Davacı ... ... oğlu ..., dava konusu taşınmazın bir bölümünün kendi fiili kullanımında olduğunu ve "... ..." olan baba adının, taşınmazın beyanlar hanesine sehven "Yaşar" olarak yazıldığını ileri sürerek dava açmış, yargılama sırasında taşınmaz ... adına 6292 sayılı Yasa uyarınca satılarak tescil edilmiş ve özel mülkiyete konu olmuştur. Kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Yasa uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve ... ile şerh sahiplerine yöneltilerek açılması gerekir. Taşınmaz Hazinenin mülkiyetinden çıkıp 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra artık 6292 sayılı Yasa'nın uygulanma olanağı kalmamış, davanın görülebilirlik koşulu ortadan kalkmıştır....

                UYAP Entegrasyonu