Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ileri sürerek 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca taşınmazın iddiasına konu paylarına ilişkin tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır....

    Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir " denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca usûlden reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından 6292 sayılı Kanunun 9/2. maddesi gereğince durma kararı verilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1988 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince yapılan arazi kadastrosu ve bununla birlikte ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

      Hukuk Dairesinin … tarih ve K:… sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır. 1038 ada 88 parsel sayılı taşınmazın, 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 1994/12 sayılı Genelgesi uyarınca …-…-…-…-… vesayılı parsellere ifraz edildiği, 1988 yılında Hazine tarafından şahıslar adına yapılan … ada … no lu parselin tescili işlemine karşı ......

        Yargılama sonunda mahkemece; dava konusu 178 ada 369 nolu parselin orman vasfı ile Hazine adına tescilli olduğu ve 6292 sayılı Kanun kapsamında olmadığı, taşınmazın kayıtları incelendiğinde herhangi bir şahıs için 3573 sayılı zeytincilik ıslahı için herhangi bir kaydın bulunmadığından davacının iş bu parsel yönünden 6292 sayılı Kanun gereği bedelsiz olarak adına tescil hakkı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6292 sayılı Kanunun 7/b maddesi gereği tapusunun iptali ile bedelsiz olarak adına tescili talebinden ibarettir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1943 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 1953 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu bulunmaktadır....

          , eski 301 yeni 1112 parsel sayılı taşınmazda 6292 Sayılı Kanun’un 11. maddesinin 10. fıkrası uyarınca yapılan ... tahdit sınırı düzeltme çalışmalarının iptaline ve taşınmazın 2/B vasfında olduğunun tespitine verilmesi istemiyle dava açmıştır....

            Yönetimi tarafından açılan davaya ........nin de, taşınmazın kesinleşmiş orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulamasıyla ........ adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın ........ adına tescili iddiasıyla dava katıldığı, Kadastro Mahkemesinin 27.04.1999 gün ve 1996/8 - 67 sayılı kararıyla çekişmeli parselin 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken, 1976 yılında yapılan orman kadastro işleminde, 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince ........ adına orman sınırları dışına çıkarıldığı gerekçesiyle gerçek kişiler ve ........ Yönetiminin davasının reddine, katılan ........nin davasının kabulüyle ....................

              Buna göre, Kanunun 9. maddesi hükümlerinin, Hazine tarafından, taşınmazın 2/B alanında kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davaları bakımından uygulanması söz konusu değildir. Dolayısıyla bu tür davalarda; yargılama sırasında, Hazine davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmez veya vazgeçmeyeceğini bildirir ve tapu kütüğündeki 2/B belirtmesi de 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca terkin edilmemiş olursa, "Hazinenin davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmiş sayılmasına" karar verilmesi gerektiğinden, mahkemece davanın kabulü yönündeki karar yapılan kanun değişikliği nedeniyle usul ve kanuna aykırı olup, bozulması gerekmiştir. Öte yandan, 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca sonuçlandırılan davalarda, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılması ve taraflar leh ve aleyhine vekalet ücreti takdir edilmemesi..." denilmiştir....

                İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; 28/10/2020 tarihli tensip zaptının 16.bendi ile; Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, dava konusu Mersin ili, Erdemli ilçesi, Karahıdırlı Mahallesi 219 ada 9 parsel sayılı taşınmaz davalı adına kayıtlı ya da davalı adına hisseli olması halinde dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerine 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu iptali ve Tescil (6292 Sayılı Kanun gereği) istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 4....

                dan muvafakatname ile devraldığı ve 17 parsele dahil olması gereken taşınmaz bölümlerinin 15 ve 16 parseller içerisinde davalılar adına kullanıcı tespiti yapılmasının hatalı olduğu iddiasına dayanarak, muvafakatname ile devraldığı ve kendi kullanımında olan bölümlerin 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlardan ifraz edilerek 17 parsele eklenmesi ve 17 parselin kendi kullanımında olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle 2.7.2014 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın kabulü ile 2076 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine "iş bu taşınmazın 25.05.2015 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 224,25 metrekarelik kısmının ve 16 parsel sayılı taşınmazın krokide (D) harfi ile gösterilen 91,39 metrekarelik kısmının davacının fiili kullanımında olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak davalı adına yazılan kullanıcı şerhinin iptali ile taşınmazın üzerindeki meskenle birlikte tamamının kendi adına tescili istemiyle; İbrahim Cevahir ve arkadaşları ise eski tapu kayıtlarına dayanarak, 6292 sayılı Yasa’nın 7. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacılar İbrahim Cevahir mirasçıları ve dava arkadaşlarının davalarının feragat nedeniyle reddine, ...'...

                    UYAP Entegrasyonu