Davacılar vekili taşınmazın 6292 sayılı Kanunun 7. maddesine göre iadesini talep ettiklerini ancak davalı Hazine tarafından talebin reddedildiğini, taşınmazın iadesi için idare mahkemesinde dava açtıklarını ancak İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 2014/952-459 sayılı kararıyla davanın görev yönünden reddine karar verildiğini belirterek taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca iadesine ve tapusunun iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne, .... mahallesi, 101 ada 3 parselin Hazine adına olan tapu kaydının 6292 sayılı Kanun gereğince iptaline, 1/4'er hisseyle davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6292 sayılı Kanundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir....
Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir" şeklindedir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından 6292 sayılı kanunun 9/2. maddesi gereğince durma kararı verilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1988 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince yapılan arazi kadastrosu ve bununla birlikte ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....
Dava; teknik hataların düzeltilmesi çalışmasına itiraz ile tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkin olup, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1943 yılında 3116 sayılı Kanun gereğince 1943 yılında ilk orman tahdidi, 1984 yılında arazi kadastrosu, 09.09.1991 de ilan edilerek kesinleşen 3302/2-B madde uygulaması, 2010 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) EK-4 üncü maddesi uyarınca güncelleme, 2017 yılında 6292 sayılı Kanun'un 11/10 uncu maddesi uyarınca orman kadastro haritalarında teknik hataların düzeltilmesi ve 2021 yılında 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi çalışmaları bulunmaktadır. 1. Davacılar vekilinin, görevsizlik kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; 6100 sayılı Kanun'un 362/1-c bendi gereğince, bölge adliye mahkemelerinin, yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verilen kararları ile yargı yeri belirlenmesine ilişkin kararları kesin olup, temyiz edilemez....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : 6292 Sayılı Kanun Uyarınca Oluşan Tapu Kaydının İptali Ve Tescili İLK DERECE MAHKEMESİ : Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8....
Yerel mahkeme; 6292 sayılı Kanun hükümlerine göre davalıya yapılan satış işleminin idari işlem niteliğinde olduğu, bahsi geçen idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilmediği, tapu kaydının dayanağı olan idari işlemin hukuki geçerliliğini koruduğu, dava konusu taşınmazın sicil dayanağı olan idari işlem iptal edilmeden tapu iptali ve tescil davasının dinlenemeyeceği, bu yönüyle davalı adına yapılan tescil işleminin mevzuata uygun olduğu, 6292 sayılı Kanun gereği satış işlemi nedeniyle tapu kaydı oluşturulduktan sonra tapu iptal ve tescil istemi ile açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, tapulu taşınmazlara karşı açılacak davalarda dava ve taraf ehliyeti ve davalı sıfatı (pasif husumet) taşınmazın malikine ait olacağı ve çekişmeli taşınmazın davalı T3 adına kayıtlı olduğu, davalı Maliye Hazinesinin taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle T5ne açılan davanın ise pasif husumet yokluğundan reddine karar vermiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 3402 Sayılı Kanun'a (3402 Sayılı Kanun) 5831 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi ile eklenen Ek-4 üncü maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu sonucunda tapu kaydına tescil edilen taşınmazın, 6292 Sayılı Kanun uyarınca kayden satılmasından sonra yolsuz tescile dayalı olarak açılan zilyetlik şerhinin tapu kaydının beyanlar hanesine şerhi ile davalı adına olan tapunun iptali ve tescil istemine yöneliktir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun'a 5831 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi ile eklenen Ek-4 üncü maddesi, 6292 Sayılı Kanun'un 7 nci maddesi 3....
a devredildiğini, davasını tapu iptali ve tescil davası olarak devam ettirmek istediğini belirterek, 5 ve 7 nolu parselde davalılar adına olan tapuların iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların dava açıldığı tarihte Hazine adına olduğu, dava devam ederken 16/01/2014 tarihinde ...... Belediyesine devredildiği, daha sonra 1365 ada 5 parselin 23/03/2015 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince davalı ...'a; 09/10/2015 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince davalı ...'a devredildiği, taşınmazların 6292 sayılı Kanun gereğince devredildikten sonra zilyetliğe dayanılarak tapu iptali davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kullanım kadastrosu yoluyla oluşan tapunun iptali ve tescil istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre; davacı ...'...
Buna göre, Kanunun 9. maddesi hükümlerinin, ... tarafından, taşınmazın 2/B alanında kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davaları bakımından uygulanması söz konusu değildir. Dolayısıyla bu tür davalarda; yargılama sırasında, ... davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmez veya vazgeçmeyeceğini bildirir ve tapu kütüğündeki 2/B belirtmesi de 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca terkin edilmemiş olursa, “... davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmiş sayılmasına” karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin, davanın kısmen kabulü yönündeki kararı, yapılan kanun değişikliği nedeniyle usûl ve kanuna aykırı olup bozulması gerekmiştir. Öte yandan; 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca sonuçlandırılan davalarda, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılması ve taraflar leh ve aleyhine vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerekir....
Mahkemece davanın kabulü ile; 101 ada 54 ve 55 nolu parsellerin tapularının iptali ile tamamı 96 pay kabul edilerek 12'şer payın davacılar adına kalan 32 payın ipkasından davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılıp 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişi adına olan zilyetlik şerhinin ve tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Yörede 1950 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 19.09.1997 tarihinde ilan edilip kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması mevcuttur. Mahkemece davanın kabulü yolunda verilen karar usul ve kanuna uygun değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kullanım kadastrosu sırasında, Sakarya ili Taraklı ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 114 ada 6 parsel sayılı 5.170 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... oğlu ... tarafından 1981 yılından beri tarla olarak kullanıldığı şerhi yazılarak, tarla vasfıyla Maliye Hazinesi adına 18.06.2012 tarihinde tespit ve 13.08.2012 tarihinde tescil edildikten sonra 6292 sayılı Kanun uyarınca 31.07.2013 tarihinde ...’e satılarak bu kişi adına tescil edilmiştir....