Yargılama sonunda mahkemece; dava konusu 178 ada 369 nolu parselin orman vasfı ile Hazine adına tescilli olduğu ve 6292 sayılı Kanun kapsamında olmadığı, taşınmazın kayıtları incelendiğinde herhangi bir şahıs için 3573 sayılı zeytincilik ıslahı için herhangi bir kaydın bulunmadığından davacının iş bu parsel yönünden 6292 sayılı Kanun gereği bedelsiz olarak adına tescil hakkı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6292 sayılı Kanunun 7/b maddesi gereği tapusunun iptali ile bedelsiz olarak adına tescili talebinden ibarettir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1943 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 1953 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu bulunmaktadır....
Buna göre, Kanunun 9. maddesi hükümlerinin, Hazine tarafından, taşınmazın 2/B alanında kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davaları bakımından uygulanması söz konusu değildir. Dolayısıyla bu tür davalarda; yargılama sırasında, Hazine davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmez veya vazgeçmeyeceğini bildirir ve tapu kütüğündeki 2/B belirtmesi de 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca terkin edilmemiş olursa, "Hazinenin davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmiş sayılmasına" karar verilmesi gerektiğinden, mahkemece davanın kabulü yönündeki karar yapılan kanun değişikliği nedeniyle usul ve kanuna aykırı olup, bozulması gerekmiştir. Öte yandan, 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca sonuçlandırılan davalarda, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılması ve taraflar leh ve aleyhine vekalet ücreti takdir edilmemesi..." denilmiştir....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket tarafından, 6292 sayılı Kanun kapsamında tarımsal amaçla kullandığından bahisle Diyarbakır ili, Yenişehir ilçesi, … Mahallesi'nde kain, tapunun …ada, … parselinde (… eski) Hazine adına kayıtlı tarım arazisini, doğrudan satın almak için davalı idareye 11/10/2013 tarihinde başvuruda bulunduğu, bu başvurunun davalı idarece cevap verilmeyerek zımnen reddedilmesi üzerine dava açıldığı, davalı idarece dava konusu taşınmazın belediye ve mücavir alan sınırları içinde olduğu ve 3083 sayılı Kanun kapsamında gerçekleştirilen arazi toplulaştırma işlemi sonucunda "Toplulaştırma sonrasında oluşacak yeni parsellerin mera sicil kütüğüne kaydedilmesi şartı ile Hazine adına tahsis edilmiştir" beyanı ile taşınmazın Hazine adına tescil edildiği gerekçesiyle 6292 sayılı Kanun uyarınca satışının mümkün olmadığı yolunda savunma yapıldığı, davacı tarafından dava konusu taşınmazın 6292 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihte belediye ve mücavir alan...
Hukuk Dairesi'nin 21/04/2022 tarih, 2021/7283 esas-2022/3855 karar sayılı kararlarına ve diğer emsal kararlara göre, somut olayda olduğu gibi 6292 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan satış işlemi iptal edilmeden, anılan yasa hükümleri kapsamında yapılan satış işlemleri ile oluşturulan tapu kayıtlarının iptali ve tescil istemli davaların dinlenme imkanı bulunmamaktadır....
Hukuk Dairesinin ... tarih ve K:... sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır. 1038 ada 88 parsel sayılı taşınmazın, 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 1994/12 sayılı Genelgesi uyarınca ...-...-...-...-... ve ... sayılı parsellere ifraz edildiği, 1988 yılında Hazine tarafından şahıslar adına yapılan ... ada ...no lu parselin tescili işlemine karşı ......
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; 152 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 sayılı Kanun) uyarınca davalıya satıldığını ancak satış işleminin aynı Kanun ve 355 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği'ne aykırı olduğunu belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tapu iptali ve tescili taleplerinin kabul edilmemesi halinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 77 ve devamı maddeleri uyarınca sebepsiz zenginleşme nedeniyle belirlenecek tazminat tutarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; 106 ada 137 parsel sayılı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satıldığını ancak satış işleminin aynı Kanun ve 355 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğine aykırı olduğunu belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tapu iptali ve tescili taleplerinin kabul edilmemesi halinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 77 ve devamı maddeleri uyarınca sebepsiz zenginleşme nedeniyle belirlenecek tazminat tutarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; 101 ada 57 parsel sayılı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satıldığını ancak satış işleminin aynı Kanun ve 355 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği'ne aykırı olduğunu belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tapu iptali ve tescili taleplerinin kabul edilmemesi halinde 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 77 ve devamı maddeleri uyarınca sebepsiz zenginleşme nedeniyle belirlenecek tazminat tutarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
konulmasına, dava konusu taşınmazın satış işleminin ve tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde, 101 ada 88 parsel sayılı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satıldığını ancak satış işleminin aynı Kanun ve 355 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğine aykırı olduğunu belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tapu iptali ve tescili taleplerinin kabul edilmemesi halinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 77 ve devamı maddeleri uyarınca sebepsiz zenginleşme nedeniyle belirlenecek tazminat tutarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....