ın kullanımındadır." açıklamalarının tapunun beyanlar hanesinde belirtilmesi suretiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazda geri kalan ve bilirkişi krokisinde (A1), (B), (B1), (B2), (B3), (B4), (B5) ve (B6) harfleri ile gösterilen toplam 26.075,94 metrekarelik bölümün ise "6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkartılmıştır" ve "Taşınmaz ... oğlu 1968 d'lu ... kullanımındadır." açıklamalarının tapunun beyanlar hanesinde belirtilmesi suretiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının beyanlar hanesindeki zilyetliğe ilişkin şerhin iptali ve davacının zilyet olduğuna ilişkin şerh verilmesi istemiyle açılmıştır. Çekişmeli 201 ada 191 parsel sayılı taşınmazın, dosya arasında bulunan güncel tapu kaydına göre yargılama devam ederken dahili davalı ...'e satıldığı ve 20.12.2013 tarihinde tapu kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır....
Davacı ... ... oğlu ..., dava konusu taşınmazın bir bölümünün kendi fiili kullanımında olduğunu ve "... ..." olan baba adının, taşınmazın beyanlar hanesine sehven "Yaşar" olarak yazıldığını ileri sürerek dava açmış, yargılama sırasında taşınmaz ... adına 6292 sayılı Yasa uyarınca satılarak tescil edilmiş ve özel mülkiyete konu olmuştur. Kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Yasa uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve ... ile şerh sahiplerine yöneltilerek açılması gerekir. Taşınmaz Hazinenin mülkiyetinden çıkıp 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra artık 6292 sayılı Yasa'nın uygulanma olanağı kalmamış, davanın görülebilirlik koşulu ortadan kalkmıştır....
Dava 3402 sayılı kadastro kanununun 5831 sayılı yasa ile değişik ek-4 maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucu oluşan Sultanbeyli Yavuzselim Mahallesi 110 ada 2 parsel sayılı taşınmazda kullanıcı olduğunu isminin beyanlar hanesine yazılmasını istediği (23/09/2021 tarihli ıslah ile ) anlaşıldığı, Davaya konu parselin 6292 sayılı yasa ile satışının yapılmadığı ancak davacının kadastro tespitinden daha önceki tarihteki zilyetliğine dayanarak bu talepte bulunduğu, Dairemizin görev alanına 6292 sayılı kanuna göre eski tapu sahiplerine tanınan yeni oluşan kaydın yolsuz oluştuğu iddiasına dayalı tapu iptal tescil davaları olduğu, davacı iddialarının buna yönelik olmadığı, Başkanlar Kurulu'nun bu konuda daha önce zilyetliğe dayalı istemleri içeren bu tür davalara bakma görevini 6. Hukuk Dairesine verdiği ( Başkanlar Kurulu'nun 2018/186- 318- 322 Esas sayılı dosyaları ) anlaşıldığından Dairemizce görevsizlik kararı vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişiler adına oluşan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 4. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/669 E. - 2018/99 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişiler adına oluşan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili istemine ilişkindir....
Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir" denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca usûlden reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından 6292 sayılı Kanunun 9/2. maddesi gereğince durma kararı verilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1988 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince yapılan arazi kadastrosu ve bununla birlikte ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....
Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir" denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca usûlden reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından 6292 sayılı Kanunun 9/2. maddesi gereğince durma kararı verilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1988 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince yapılan arazi kadastrosu ve bununla birlikte ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....
İli, Sultanbeyli İlçesi, Mehmet Akif Mahallesi, Akabe Caddesi, No:65 adresinde kain, tapuda 140 ada, 2 parselde kayıtlı, 403,00 m2 alanlı arsanın üzerindeki "T5mın zilyetliğindedir" şerhinin iptali ile, müvekkilinin zilyetliğinde olduğunun tespit ve tesciline, dava masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kararın davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, dava konusu ... İli, ... Mahallesi, 8336 ada 4 parsel ... taşınmaza hissedar olarak malik iken, taşınmaz hakkında Hazine tarafından 6831 ... Kanunun 2/B maddesi kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı gerekçesi ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını, taşınmaz tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, kararın kesinleşerek tapunun Hazine adına tescil edildiğini, dava konusu yerin 6292 ......
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişi adına oluşan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi'nce ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişi adına oluşan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir....
Bu durumda; Balıkesir ili, Altıeylül ilçesi, ...Mahallesi, ...mevkiinde kain, tapunun ...ve ...parsel numaralarında kayıtlı ve mülkiyetleri Hazineye ait taşınmazların tarımsal amaçla kullandığından bahisle 6292 sayılı Kanun'un 12. maddesi uyarınca davacıya doğrudan satışı için yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve E... sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde sayılan davalar arasında yer almadığından ...Bölge İdare Mahkemesince istinaf başvurusunun reddi yönünde verilen karar, her ne kadar temyiz yolu açık olmak üzere verilmişse de, kesin olup, temyizen incelenmesine hukuki olanak bulunmamaktadır....