İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, ihalenin feshi isteminin reddine, ihale bedelinin %10'u oranının hesaplanacak para cezasının davacıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, mahkeme kararı ile de sabit olduğu üzere borçlu şirketin kendisine yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu, alacağa temlik alan alacaklının icra dosyasının kefili olup, rücu hakkını kullanmak yerine alacağı temlik aldığını, bu sebeple temlik tarihinden sonra yapılan tüm işlemlerin hukuka aykırı olduğunu, alacaklı ve borçlu sıfatının aynı kişide birleştiğini, ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nun 134. maddesi uyarınca açılmış ihalenin feshi davasıdır....
sebeplerin değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu görülmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/779 sayılı talimat dosyasında 28.01.2020 tarihinde yapılan ihalenin usulsüz olduğunu, icradan yapılan gayrimenkul satışında net alanı 150 metrekareye kadar olan konut teslimlerinde KDV oranının %1 olarak, 150 metrekare üzerinin %18 olarak belirlendiği halde satış ilanında KDV oranının %8 olarak belirtildiğini, satış ilanı ve şartnamesine taşınmazın nitelik ve özelliklerinin yazılmamasının ihaleye katılımı etkilediğinden ihalenin feshinin gerektiğini, satış ilanının tüm ilgililere tebliğ edilmeden yapıldığını, borçluya İİK 103.maddesi uyarınca tebligat çıkarılmadığını ve aile konutu olan taşınmazın ihale ile usul ve yasaya aykırı şekilde satıldığını belirterek ihalenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İhalenin feshi istemi bir dava değil şikayet olup, ihalenin feshi yargılamasında paraya çevirme işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığının denetimi yapılmaktadır. Harçlar Kanunu l sayılı tarifenin 2/a maddesine göre şikayette maktu harç alınır. Oysa nisbi karar ve ilam harcının konusu parayla ölçülebilen davalar hakkında uygulama alanı bulmaktadır. 7343 sayılı Kanun öncesinde ihalenin feshi isteminde maktu harç geçerli idi. 7343 sayılı kanunla ihalenin feshini isteyecek kişilerin kategorilerine göre maktu veya nisbi harç yatırması ESAS NO : 2024/1651 gerektiği kabul edilmiştir. Öte yandan bu harcın yarısının peşin yatırılması gerektiği, ihalenin feshi kararı verilmesi halinde başkasına yükletilmeksizin taleple birlikte iade edileceği, ancak ihalenin feshi talebinin reddedilmesi halinde talep ileri sürülürken yarısı yatırılan nisbi harcın iade edilmeyeceği gibi kalan kısmın da tahsil edileceği ifade edilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2007/9572 Esas sayılı dosyası ile hakkında başlatılan takibi neticesinde 477 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davalıya ihale edildiğini, ancak ihalenin feshi isteğiyle süresinde dava açtığı halde dava neticelenmeden taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, ihalenin kesinleşmemesi sebebi ile sözkonusu tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, yapılan ihale ve tescilde hak ihlali bulunmadığını, davacının açtığı ihalenin feshi davasının İcra Hukuk Mahkemesine geç ulaşması sebebi ile mahkemenin sehven ihaleyi kesinleştirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının açmış olduğu ihalenin feshi davasının reddedilerek kararın kesinleştiği, bu nedenle herhangi bir değişikliğe gidilmesinin mümkün olmadığı, tescil işleminde de kasıt ve yolsuzluk bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Buket Erkan şirketin tebliğ almaya yetkili bir çalışanı olmadığını, şirketin yetkilileri Ferhan Bayramoğlu ve Alaettin Varışlı olduğunu, satış ilanının bu şekilde borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesinin ihalenin fesih sebebi olduğunu, ihalenin bu yönden feshi gerektiğini ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiştir....
Maddesi gereği ihale alıcısının ihale bedelini yatırmadan alacağa mahsuben alamayacağı nedenle teklifin ve ihalenin düşürülmesi için talepte bulunduğu yine sıra cetveli yapılması ve ihale bedelinin sıra cetveline konu edilmesini istediği mahkemece her ne kadar ihalenin feshi davası olarak değerlendirilmiş ise de bu konuda davacının zaten ihalenin feshi davası olduğu, davanın Elazığ İcra hukuk mahkemesinin 2019/575 Esas sayılı davası ile hükme bağlandığı, açılmış bir dava varken şikayetin ihalenin feshi olarak değerlendirilmesinin, kabulü göre de borçlu ve alacaklının ihalenin feshi davasına dahil edilmediği gibi ret kararı sonrası %10 para cezasının verilmemesinin de hatalı olduğu, eldeki davanın şikayet olduğu, ihalenin feshi davasında ihalesi yapılan menkullerin taşınmazın mütemmim cüzü veya teferruatı olduğunun ileri sürüldüğü, ipoteğin alacağın haczinden önce geldiği nedenle alacağa mahsuben ihaleye girilemeyeceği, ihale bedelinin yatırılıp sıra cetveli yapılması konusundaki talebin...
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Satışa esas alınan muhammen bedel taşınmazın gerçek değerinden düşük olup bu husus mahkemece keşif yapılarak tespit edilmesi gerekirken doğrudan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmaz üzerine kayıtlı Türkiye Elektrik Kurumu lehine tesis edilmiş irtifak hakkı bulunmasına rağmen satış ilanının tebliğ edilmemesinin ihalenin feshi sebebi olduğunu açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı Gelibolu İcra Hukuk Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulü ile Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2019/378 Tal. sayılı dosyasından 15.12.2021 tarihinde saat 11:14'de gerçekleşen ihalenin feshine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yandan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, 15/12/2021 tarihli gayrimenkul (155 ada 49 parsel) ihalesinin feshi istemine ilişkindir. İİK.'...
İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi, ihale tarihinden itibaren yedi günlük sürede istenebilir. Aynı maddenin 7. fıkrası uyarınca ise; satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresi öğrenme tarihinden başlar. Ancak bu süre ihale tarihinden itibaren bir seneyi geçemez. Somut olayda, satış ilanı borçluya 02.10.2013 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmiştir. 432 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ihalesinin 04.11.2013 tarihinde yapıldığı gözetildiğinde, ihalenin feshine dair 05.12.2013 tarihinde yapılan şikayet, yasal yedi günlük süreden sonradır....
Bu nedenle, takibe yönelik şikayet sebeplerine ve dosya borcunun hatalı hesap edildiğine dayanılarak ihalenin feshi istenemez....