Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ya satışının yapıldığı, davanın ise 07.02.2014 tarihinde 6183 sayılı Yasa'nın 26.maddesindeki 5 yılllık hakdüşürücü süreden sonra açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 7.2.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Buna göre davalı ... yönünden 6183 sayılı Yasanın iptal davasını düzenleyen 24 ve devamı maddeleri gereğince iptal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Ayrıca kabule göre de 6183 sayılı Yasanın 31. maddesi gereğince bedelle sorumluluk halinde tazminatla sorumlu tutulacak olan kişinin tasarrufa konu malı elinden çıkardığı tarihteki değeri belirlenerek bu bedelin tazmini yönünde değerlendirme yapılması gerekirken keşif tarihindeki değerin esas alınması da yerinde olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1 ve 2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA 14.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Dava, 6183 sayılı yasaya dayanılarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu nedenle uyuşmazlığın 6183 sayılı yasanın 24 ila 31. maddeleri hükümleri doğrultusunda çözümlenmesi gerekir. Anılan bu maddelerde aciz belgesi ibrazının zorunlu olduğunu bildiren bir hüküm bulunmadığından mahkemece uyuşmazlığın esasının incelenerek bir sonuca varılması yerine borçlu hakkında geçici yada kati aciz vesikasının bulunmadığından bahisle davanın reddi doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, 6.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Yapılan temyiz incelemesi sonunda davanın 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu, borçlu davalı ... tarafından taşınmazların diğer davalı ...’ya satış tarihinin 11.01.2002 olup davanın ise 24.01.2007 tarihinde açıldığı, 6183 sayılı yasanın 26. maddesine göre tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması gerektiği, söz konusu sürenin hak düşürücü süre olup, mahkemece resen nazara alınması gerektiği bu nedenle mahkemece ‘davanın hak düşürücü süre yönünden reddine’ karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiş davacı vekili bu defa karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 5411 S.K’nun 138/II. fıkrasında bu Kanunun 107 nci maddesi uyarınca bir bankanın, borçlarının, taahhütlerinin yüklenilmesi veya alacaklarının devralınması hâlinde, bu borç,...

          Mahkemece davalılar ...,...’ın aynı şirkette ortak olmaları nedeniyle davanın kabulüne ve davalılar arasındaki satış işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı borçlu ... ile 3. kişi konumunda olan diğer davalı ...’ın aynı şirkette ortak olmalarına ve iptali istenilen tasarrufun da ortak oldukları şirket hisselerinin pay devrine ilişkin olmasına göre, davalı ...’ın 6183 sayılı Yasanın 30. maddesinde belirtildiği gibi borçlunun mal kaçırma maksadını bilebilecek kişilerden ../... -2- 2009/6735 2009/7776 olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre, davalılardan ... ile ...’nın tüm temyiz itirazlarının reddine 2)Davalılardan ...Metal Plastik ve İnş. Nak. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili’nin temyiz itirazlarına gelince; Dava 6183 sayılı yasanın 24....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, Tasfiye halindeki ...Ltd. Şti nin Vergi Dairesine 3.394.752,56 TL vergi borcu bulunduğunu, şirketin %99'undan ...'ın sorumlu olduğunu 6183 Sayılı Yasa'nın 35 Maddesi gereğince limited şirketin amme borçlarından ortakların da sorumlu olduğunu, davalının ... 3582 parselde kayıtlı arazisini 28.09.2007 tarihinde 2.500,00 TL bedelle kızı ...'a sattığını, taşınmazın 110.000,00 TL kıymetinde bulunduğunu, 6183 Sayılı Yasanın 27. Maddesi gereğince yapılan bu tasarrufun bağış niteliğinde ve geçersiz olduğunu ileri sürerek 30 madde gereğince tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir....

              a yapılan satışın iptaline, aracın davalı ... adına kayıt ve tesciline, davacı idareye tasarrufa konu araçlar üzerinde 6183 Sayılı Yasa gereğince icrai takip yapabilme, haciz ve satış isteyebilme yetkisinin tanınmasına, tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Nakliyet Ltd. Şti. ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı tarafça davalı borçlunun 2008 -2009 -2010 dönemine ait 1.641.196,43 TL borcu olduğu belirtilmiş olup mahkemece davalının tasarruf tarihi itibariyle ne kadar vergi borcu bulunduğu hususu araştırılmadan karar verilmiştir....

                nın taşınmazdaki hissesini mal kaçırmak amacıyla değil babasının vasiyetini yerine getirmek amacıyla yaptığının sabit olduğu, 6183 sayılı Yasanın 26 ve 27. maddelerine göre de borcun ödenmesi için ilk tebligatın 14/10/2009 tarihinde yapıldığı, tebligata göre ödeme zamanı 14/11/2009 olduğundan ödeme zamanından önce iki yıl içerisinde yapılan tasarrufların iptali istenebileceğinden, devrin ise 13/12/2006 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında zamanaşımı nedeniyle de tasarrufun iptali istenemeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı İdare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalı ...'...

                  Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23-24 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Bu tür davaların dinlenebilmesi için diğer dava koşullarının yanında, iptali istenilen tasarrufun bir tarafının hakkında kesinleşmiş bir takip bulunan borçlu olması gerekmektedir. Mahkemenin kararına esas aldığı 6183 sayılı Yasa'nın 4369 sayılı Yasa'nın 21.maddesi ile değişik 35.maddesi limited şirketin amme alacaklarını ödeyememesi halinde şirket ortaklarından bu borcun nasıl tahsıl edileceğine ilişkin bir düzenlemedir. Anılan maddeye göre şirket ortaklarından tahsil için, limited şirket tasfiye edilmesi veya tahsil imkanı kalmadığına ilişkin aciz belgesi alındıktan sonra ortaklar hakkında takibe geçilmesi gerekmektedir. Kollektif şirket yönünden ise anılan Yasa'nın 34.maddesi gereğince ancak şirketin tasfiyes ile alacağın tahsili mümkündür. Somut olayda, dosya içerisindeki belge ve davacı idarenin verdiği müzekkere cevaplarından, vergi borcunun ... Maden ...Ltd.Şti, ......

                    Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 02.12.2008 gün ve 19-282 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 Sayılı Kanun'a dayalı tasarrufun iptâli istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 29.01.2007 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca 6183 Sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptâli kararlarının temyiz incelemesinin 01.02.2007 tarihinden itibaren 17. Hukuk Dairesince yapılmasına karar verildiğinden dosyanın Yargıtay Yüksek 17. Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu