Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Çırpıcı mahallesi ... ada 12 parselde kayıtlı taşınmazının 10/343 hissesini kardeşi olan davalı ...’a 24.8.2006 tarihinde sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile taşınmazın davalı borçlu ... adına tescilini talep etmiştir. Davalılar savunma yapmamıştır. Mahkemece iddia, toplanan delillere göre davanın kabulü ile İstanbul Zeytinburnu, Çırpıcı mahallesi 401/3 pafta ... ada 12 parselde kayıtlı 343.00metrekare miktarlı arsa vasıflı taşınmazın 10/343 hissesinin davalılar arasında yapılan 24.8.2006 tarih 5731 yevmiye nolu satışa yönelik tasarrufun iptaline, taşınmazın ihtiyaten haczine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, SSK’nun prim ve diğer alacaklarının 6183 sayılı yasaya göre tahsili için yapılan icra takipleri nedeniyle açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ../......

    Mahkemece, borçlunun dava konusu taşınmazı 09.11.2003 tarihinde sattığı, kamu alacağının 16.01.2006 tarihinde tahakkuk ettirilen vergi borcuna ilişkin olduğu,6183 sayılı yasanın 27.maddesinde belirtilen geriye doğru iki yıllık sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... idaresi vekili tarafından temyiz edilmiş;hüküm Dairemizin 31.3.2015 gün, 2013/18072 Esas ve 2015/5187 sayılı Kararı ile davanın, 6183 sayılı Yasa’nın 23-24 maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 6183 sayılı Yasa'nın 37.maddesi 2.fıkrasında özel kanunlarda ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacaklarının maliye vekaletince belirlenen usule göre yapılacak tebliğden itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerektiği, bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının vade günü olduğu belirlenmiştir....

      Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14/01/2016 tarihinde verilen dilekçeyle mirasın reddinin iptali talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17/07/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, 6183 sayılı Kanunun 30. maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali talebine ilişkindir....

        Mahkemece, 6183 sayılı yasaya göre yapılan takipte borçlunun vergi borcunun tahsiline engel olmak için annesine yaptığı tasarrufun anılan yasanın 28/1 maddesi gereğince bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne vergi borcu nisbetinde haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve tapunun iptaline karar verilmediği gerekçesi ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, kamu alacağı veya kurum alacağı nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için kamu alacağı borçlusuna tebliğ edilmiş olmasına karşın yasal süre içerisinde itiraz edilmemesi veya yaptığı itirazın vergi mahkemesince reddedilmesi üzerine kesinleşmiş ve ödenmemiş bir kurum veya kamu alacağının bulunmasının gerekmesine, somut olayda kamu alacağı borçlusu ...'...

            İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi,gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalı şirketin prim borçları nedeniyle davacı kurum tarafından başlatılan takipte davalının, davaya konu taşınmazlarını diğer davalıya devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın davacı ... tarafından 6183 sayılı Kanuna göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve 5510 sayılı Kanunun 88/19 fıkrası uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

              İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince taşınmazların dava tarihindeki değerleriyle sınırlı olarak iptal kararı verildiğini, tasarrufun iptali davalarında davanın kabul edilmesi halinde asıl alacak ve ferilerini geçmemek üzere tasarrufun iptaline karar verileceğini, dava değeri ile sınırlama yapılmasının isabetli olmadığı, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, 6183 sayılı yasaya göre açılmış tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; 6183 sayılı yasaya dayalı tasarrufun iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekmektedir. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir....

              nın sorumlu olduğu vergi asıl ve cezaları ile birlikte toplam kamu borcunun belirlenmesi ve miktarla sınırlı olarak iptale karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, 1136 sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru olmadığından bahisle bozulmuş bozmadan sonra mahkemece, borçlu...’nın 02.09.2010 tarihinde sorumlu olduğu borç miktarı 70.020,61 TL ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Mahkemece, davanın reddine dair karar, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 24/10/2017 tarih 2015/4665 Esas -2017/9514 Karar sayılı ilamı ile davalı ... hakkında her iki savcılık tarafından verilmiş ve kesinleşmiş idari para cezalarının olduğu, bu cezalara ilişkin eylemlerin 2007-2008 döneminde gerçekleştiği, tasarrufun ise bu tarihten sonra 04/11/2008 tarihinde yapılmış olduğundan, davanın esasına girilerek, taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1....

                  Mahkemece, davacı vergi dairesi tarafından davalı borçlu aleyhine kesinleşmiş vergi borcundan dolayı yapılan takipler neticesi 24/05/1999 ve 12/12/2000 tarihlerinde dava konusu taşınmaz üzerine haciz konulduğu ve davalı şirketin bu hacizleri görerek taşınmazı satın almış olduğu, iyiniyetli kabul edilemeyeceği bu nedenle satışın iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne ve satış işleminin iptali ile taşınmazın tekrar davalı borçlu Doğan adına tesciline karar verilmiş hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptaline ilişkindir. 6183 sayılı Kanun'un 30. maddesinde de ifade edildiği gibi borçlunun malı borca yetmediği takdirde amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla borçlu tarafından borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerle yapılan tüm muameleler hükümsüzdür. Somut olayda borçlu ...'ün taşınmazı sattığı ......

                    UYAP Entegrasyonu