Daha sonra, 24/06/2004 tarih ve 5198 sayılı yasa ile aynı maddede yapılan değişiklikle, Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı yasanın 102. maddesinin de uygulanma olanağının bulunmadığı düzenlemesi getirilmiş ve bu düzenleme de 06/07/2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 08/12/1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı yasanın getirdiği düzenlemenin geçerli olduğu döneme ilişkin prim ve gecikme zammı alacakları yönünden 6183 sayılı yasanın zamanaşımına ilişkin 102. ve ardından gelen maddeleri geçerlidir....
Bu ilke HGK'nun 01/12/1985 tarih ve 1984/12-257 E.-984 K. sayılı kararında da aynen benimsenmiştir. Öte yandan, kamu alacağının genel haciz yolu ile takip edilemeyeceğine ilişkin bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. Alacaklı 6183 sayılı Yasa uyarınca tahsil yoluna başvurabileceği gibi genel haciz yolu ile takip yoluna da başvurabilir. O halde, mahkemece, borçlunun dayandığı ödeme iddiası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, takip dayanağı belgenin İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden olmadığı ve alacağın 6183 sayılı Yasa uyarıca takip ve tahsilinin gerektiğinden bahisle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davalı idare vekili davayı kabul etmediklerini, Hitit Vergi dairesi aleyhine husumet yöneltilemeyeceğinden anılan idare hakkındaki davanın usulden reddini, yapılan iş ve işlemlerin usul yasa ve mevzuata uygun olduğunu, 6183 sayılı yasa kapsamında işlem yapıldığını, davacının iddialarında haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve 18.4.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre, davalı ... Gelir İdaresi Başkanlığına bağlı ......
Öte yandan, Belediye Gelirler Kanunu ile diğer Kanunlardaki Belediyelere verilen payların vergi ve resim hükmünde olduğunu belirleyen 277 sayılı Kanun, 3986 sayılı Kanunun 18.maddesiyle değiştirilmiş ve bu payların 6183 sayılı yasaya göre hacze tabi bulunduğu hükme bağlanmıştır. Prim alacağının takibinde 6183 sayılı Yasa hükümleri uygulanacağına göre Kurumun yaptığı icra takibinde Belediye Gelirleri Kanunu ve diğer Kanunlarla Belediyeye verilen payın haczedileceği açıktır. Belediyelere Genel Bütçe Gelirlerinden Pay Verilmesine ilişkin 2380 sayılı Kanuna, 04.05.1994 tarih 3986 sayılı Yasanın 17.maddesi ile getirilen ek 4. maddesi ile, İller Bankasınca belediyelere dağıtılacak payların 6183 sayılı Kanun yönünden nasıl değerlendirileceği konusunda özel bir sistem kabul edilmiştir....
İcra mahkemesince fona devredilen bankanın alacağının 6183 Sayılı Yasaya göre tahsil edileceği belirtilmişse de bu alacağın imtiyazlı olarak sıra cetvelinde yer alacağına ilişkin hüküm bulunmadığı, bu nedenle ...’na pay ayrılmayacağı gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. ... tarafından borçlunun aleyhinde 6183 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca takip yapıldığından bu alacak kamu alacağı olarak kabul edilmelidir. Mahkemece ... tarafından uygulanan hacizlerin ihtiyati haciz mi kesin haciz mi olduğu hususu üzerinde durularak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 29,06,2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. Karşılaştırıldı. Aslı Gibidir ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı, 6183 sayılı Yasa kapsamında düzenlenen on bir adet ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. Mahkeme, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde öngörülen 7 günlük itiraz süresinin geçtiği gerekçesiyle iptal isteminin reddine hükmetmiştir. Hükmün, davacı avukatı ile davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın, 13.01.2012 havale ve harç tarihli olduğunun sabit bulunması karşısında, karar gerekçesinde, ödeme emirlerinin 09.01.2012 tarihinde tebliğ edildiği kabul edilip, ancak gerekçeyle çelişen biçimde, tebliğden itibaren 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde öngörülen 7 günlük hak düşürücü süre içinde davanın açılmadığından bahisle yazılı biçimde davanın usulden reddine hükmedilmesi yerinde görülmemiştir....
Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 sayılı Yasa'nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir.6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35.maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de 6183 sayılı Yasa 506 sayılı Yasa'ya göre daha genel bir yasa durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik özel Yasa hükümlerine tanınacağından, 506 sayılı özel Yasa'nın 80.maddesi karşısında davacının prim borçlarının ait olduğu dönemlerde borçlu spor kulübünün üst düzey yöneticilerinden olduğunun tespiti halinde bu süreler içinde kalan kamu borçlarından dolayı 80.madde kapsamında müteselsilen sorumlu olacağı açıktır.Asıl borçlu adına düzenlenmiş ödeme emrinin müteselsil borçlulara tebliğ edilmesinde de usulsüzlük yoktur....
Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 sayılı Yasa'nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir.6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35.maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de 6183 sayılı Yasa 506 sayılı Yasa'ya göre daha genel bir yasa durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik özel Yasa hükümlerine tanınacağından, 506 sayılı özel Yasa'nın 80.maddesi karşısında davacının prim borçlarının ait olduğu dönemlerde borçlu spor kulübünün üst düzey yöneticilerinden olduğunun tespiti halinde bu süreler içinde kalan kamu borçlarından dolayı 80.madde kapsamında müteselsilen sorumlu olacağı açıktır.Asıl borçlu adına düzenlenmiş ödeme emrinin müteselsil borçlulara tebliğ edilmesinde de usulsüzlük yoktur....
Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 sayılı Yasa'nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir.6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35.maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de 6183 sayılı Yasa 506 sayılı Yasa'ya göre daha genel bir yasa durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik özel Yasa hükümlerine tanınacağından, 506 sayılı özel Yasa'nın 80.maddesi karşısında davacının prim borçlarının ait olduğu dönemlerde borçlu ... kulübünün üst düzey yöneticilerinden olduğunun tespiti halinde bu süreler içinde kalan kamu borçlarından dolayı 80.madde kapsamında müteselsilen sorumlu olacağı açıktır.Asıl borçlu adına düzenlenmiş ödeme emrinin müteselsil borçlulara tebliğ edilmesinde de usulsüzlük yoktur....
Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 sayılı Yasa'nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir.6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35.maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de 6183 sayılı Yasa 506 sayılı Yasa'ya göre daha genel bir yasa durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik özel Yasa hükümlerine tanınacağından, 506 sayılı özel Yasa'nın 80.maddesi karşısında davacının prim borçlarının ait olduğu dönemlerde borçlu spor kulübünün üst düzey yöneticilerinden olduğunun tespiti halinde bu süreler içinde kalan kamu borçlarından dolayı 80.madde kapsamında müteselsilen sorumlu olacağı açıktır.Asıl borçlu adına düzenlenmiş ödeme emrinin müteselsil borçlulara tebliğ edilmesinde de usulsüzlük yoktur....