WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, davalı idarenin 6183 sayılı Yasa gereğince yaptığı takip sırasında, davacı tarafından borçluda noter satış sözleşmesi ile satın aldığı ... plakalı aracın haczedildiğini belirterek, 6183 sayılı Yasa'nın 66.maddesine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    Davanın değeri 12.000,00 TL olup gösterilerek 6183 sayılı Kanuna göre konulan haciz şerhinin kaldırılması istemine ilişkin istihkak davası açılmış, mahkemece davacının istihkak iddiasının kabulü ile dava konusu 34 UPG 63 plaka sayılı aracın davacıya aidiyetinin tespiti ile araç üzerine davalı kurum tarafından 6183 sayılı yasa kapsamında 20/07/2009 tarihli haciz yazısı ile konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine karar, Dairemizce 18/11/2020 tarihinde onanmıştır. Onama ilam tarihi dikkate alındığında, davalı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin miktar itibariyle REDDİNE, 05/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, borçlunun dava konusu taşınmazı 09.11.2003 tarihinde sattığı, kamu alacağının 16.01.2006 tarihinde tahakkuk ettirilen vergi borcuna ilişkin olduğu, 6183 sayılı yasanın 27.maddesinde belirtilen geriye doğru iki yıllık sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vergi idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23-24 maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 6183 sayılı Yasa'nın 37.maddesi 2.fıkrasında, özel kanunlarda ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacaklarının maliye vekaletince belirlenen usule göre yapılacak tebliğden itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerektiği bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının vade günü olduğu belirlenmiştir....

        Dava, 6183 Sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava dayanağı vergi borcu 2003 yılı döneminde yapılan usulsüzlüklere ilişkin olup tasarruflar bu tarihten sonra yapılmıştır. Dava konusu 3220 nolu parseli satın alan davalı ... ile borçlunun, birlikte iş yaptığı sabit olduğundan 6183 Sayılı Yasa'nın 30.maddesine göre borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıslardan olduğunun kabulü ile tasarrufun iptali gerekmektedir. Dava konusu ...nolu arabaların satış bedelleri ile gerçek bedelleri arasında fahiş fark bulnduğundan, bu tasarrufların da yine 6183 Sayılı Yasanın 28/2.maddesi gereğince bağış niteliğinde olduğundan iptale tabidir....

          Oysa 02.05.2001 gün ve 4667 Sayılı Yasa'nın 81. maddesi ile değiştirilen 1136 Sayılı Avukatlık Yasası'nın 168. maddesi uyarınca, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücret tutarının maktu olarak belirlenmesi gerektiğinden karar bozulmalıdır. Nevar ki düşülen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılamaya ihtiyaç göstermediğinden hükmün, HUMK'nın 438/VII. maddesince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

            Bankası TAO. vekili müvekkili bankanın 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun Ek 5 nci maddesi uyarınca ilk hacze iştirak ettirilmesi gerektiğini; birleşen dava davacısı TMSF vekili ise alacaklarının 6183 sayılı yasa kapsamında olduğunu, bu itibarla ilk hacze iştirak ettirilmeleri gerektiğini, öte yandan davalı Vergi Dairesinin haczinin kendi hacizlerinden sonra olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davacı T. ... Bankası TAO.nın ihtiyati haczinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21/I nci maddesinde gösterilen hacze iştirak imkanından yararlanamayacağı gerekçesiyle asıl davanın reddine; 4389 sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre alacağı 6183 sayılı yasa kapsamında değerlendirilen davacı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun açtığı davanın kabulü ile ilk hacze iştirakini teminen sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş; hüküm davacı T. ... Bankası TAO. vekili ile davalılar ... Bankası AŞ. ve ......

              Dolayısıyla, 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde 5198 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce Kurumun süresinde ödenmeyen prim ve diğer alacakları 6183 sayılı Kanunun 102. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına uğramaktaydı. 06.07.2004 tarih ve 5198 sayılı Kanunun 11 maddesiyle, 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde yapılan değişiklik sonucu Kurumun süresinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanunun 102. maddesinin de uygulanmayacağı öngörülmüştür. Bu durumda; Kurumun sigorta primlerinden doğan alacakları eskiden olduğu gibi genel hükümler uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olacaktır. (B.K. md.125) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.09.2006 gün, 2006/21-546-565 ve 20.12.2006 gün, 2006/21-806-814 sayılı kararlarında da aynı hususlara değinilmiştir....

                K A R A R Dava, davacıya ait işyerinin 1999/1-8 ayları arasındaki ödenmeyen prim borçları ödenmesine yönelik 20.11.2007/31033 tarih sayılı ödenme emrinin iptaline ilişkindir Mahkemece, ödeme emrine konu alacak zaman aşımına uğradığından davanın kabulüne karar verilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 80. maddesindeki süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının 6183 sayılı Yasa hükümleri gereğince bizzat kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği, 6183 sayılı Yasa'nın 58.maddesinde ise kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz edebileceği bildirilmiştir. 506 sayılı Yasanın prim alacaklarının tahsiline ilişkin 80. maddesinde 06.07.2004 tarih 5198 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten sonra prim alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasanın 51 ve 102. maddeleri dışında diğer maddelerinin uygulanacağı öngörüldüğünden bu tarihten itibaren prim alacaklarının tahsilinde...

                  K A R A R Dava, davacıya ait işyerinin 1999/1-8 ayları arasındaki ödenmeyen prim borçları ödenmesine yönelik 20.11.2007/31033 tarih sayılı ödenme emrinin iptaline ilişkindir Mahkemece, ödeme emrine konu alacak zaman aşımına uğradığından davanın kabulüne karar verilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 80. maddesindeki süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının 6183 sayılı Yasa hükümleri gereğince bizzat kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği, 6183 sayılı Yasa'nın 58.maddesinde ise kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz edebileceği bildirilmiştir. 506 sayılı Yasanın prim alacaklarının tahsiline ilişkin 80. maddesinde 06.07.2004 tarih 5198 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten sonra prim alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasanın 51 ve 102. maddeleri dışında diğer maddelerinin uygulanacağı öngörüldüğünden bu tarihten itibaren prim alacaklarının tahsilinde...

                    İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 1. maddesinde akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan belediyelere ait vergi, resim, harç ve benzeri alacakların takibinde söz konusu kanun hükümlerinin tatbik olunacağının belirtildiği, belediyeye ait akitten doğan alacakların 6183 sayılı Yasa uyarınca takibine imkan bulunmadığı, ancak genel hükümler uyarınca icra dairelerinde ve yargı mercilerinde takip edilmesi geretiği, davalı belediye ile davacı şirket arasında yapılan abonman sözleşmesinden kaynaklanan 2004 ve 2005 yıllarına ait su tahakkuk bedelinin yukarıda yer verilen 6183 sayılı Yasa uyarınca takip edilemeyeceği; öte yandan, dava konusu işlem ödemeye çağrı mektubu adıyla düzenlenmişse de ödeme emrinde ihtiva etmesi gereken unsurların bir kısmını içerecek şekilde borcun 15 gün içinde ödenmesi gerektiği, ödenmemesi halinde 6183 sayılı Kanun'a göre tahsil edileceği ve 6183 sayılı...

                      UYAP Entegrasyonu