Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir. 6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35.maddesinde asıl borçlu hakkında yapılan yasal takip ve araştırmalar sonucu kamu alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde yasal temsilcisine ödeme emri çıkarabileceği bildirilmiş ise de 6183 sayılı Yasa 5510 sayılı Yasa'ya göre daha genel bir yasa durumunda olup uygulamada da benimsendiği üzere öncelik Özel Yasa hükümlerine tanınacağından, 5510 sayılı Özel Yasa'nın 88.maddesi karşısında davacıların prim borçlarının ait olduğu dönemlerde Kurum borçlusu Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı'nın malî ve idarî konularında tek başına emir ve tasarruf yetkisine sahip, Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı'nı özel şekilde temsil ve ilzam yetkisi kendisine bırakılan kimselerden olduğunun tespiti halinde asıl borçlu adına düzenlenmiş ödeme emrinin müteselsil borçlulara tebliğ edilmesinde usulsüzlük bulunamayacağı açık olup davacıların kamu borçlarından dolayı 80.madde kapsamında müteselsilen...
Sosyal Güvenlik Merkezinin 05.12.2019 tarihli yazı cevabında; davacının 27.11.2019 tarih ve 18824250 sayılı talebiyle konkordato kararını ibraz etmesiyle hakkında 6183 sayılı Yasa gereğince işlemlerin durdurulduğunun bildirildiği, dava konusu ödeme emirlerinin davacıya 22.11.2019 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın 26.11.2019 tarihinde süresinde açıldığı, ... SGM'nin 05.12.2019 tarihli yazı cevabında davacı hakkında 6183 sayılı Yasa gereğince işlemlerin durdurulduğu bildirilmiş ise de davacının ödeme emirlerinin iptali istemiyle Kuruma müracaat ettiği, Kurumca işlemlerin durdurulmasına karar verildiği, ödeme emirlerinin iptaline karar verilmediği anlaşılmakla davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, ödeme emirleri iptal edilmediğinden davanın konusuz kaldığından da söz edilemeyeceği, ......
Zira, tahsil edilmesi istenen alacak kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup, sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Yasa'da, İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesine koşut bir hükmün bulunmamış olması karşısında, Yasa'da öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar ve 03.10.2007 gün ve 2007/21-623 Esas, 717 Karar sayılı Kararları). 6183 sayılı Yasa'da menfi tespit davasına, "üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini" düzenleyen 6183 sayılı Yasa'nm 30.03.2006 gün ve 5479 sayılı Yasa ile değişik 79. maddesinde "...Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya...
A.Ş. aleyhine prim borcu nedeni ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun gereğince yapılan takip nedeniyle satılan gayrimenkulün ihalesinin feshine ilişkindir. 6183 sayılı Kanun’un 99. maddesine göre, gayrimenkul ihalelerinin feshi, gayrimenkulün bulunduğu yerin icra mahkemesinden şikâyet yoluyla talep edilebilir. Ancak, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 17.4.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun’un 52. maddesi ile değişik 88. maddesinin 16. fıkrası uyarınca, Kurumun (Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı) süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51., 102. ve 106. maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanun’un uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, davalı kamu borçlusu ... hakkında 6183 sayılı Yasa gereğince takip yapıldığını, alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazlarını 12.07.2010 tarihinde davalı kardeşi Dincer'e devrettiğinden, davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ayrı ayrı verdikleri, duruşmadaki beyanlarında taşınmazın babalarından kaldığını, satışın gerçek olduğunu, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Sözleşmenin 8. maddesinde ödemelerin gecikmesi halinde bildirime gerek kalmaksızın amme alacaklarının tahsil usulü ile ilgili 6183 sayılı kanunun 51. maddesindeki oranlara göre gecikme zammı alınacağı kararlaştırılmış bulunmaktadır. Davacı bu nedenle zamanında ödenmeyen irtifak bedeline 6183 sayılı yasa uyarınca faiz isteme hakkına sahiptir. Mahkemece, tahsile karar verilen alacağa yasal faiz işletilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzelterek onanması HUMK.nun 438/7 maddesi gereğidir....
KARAR Davacı, su abonesi olan davalının kullanmış olduğu su tüketimine ilişkin borcunu ödemediğini öne sürerek su ve atık su bedeli,gecikme zammı,KDV olmak üzere toplam 7390.887.281 TL.nın tahsiline, asıl alacağa 6183 sayılı yasa gereğince 26.6.2003 tarihinden itibaren gecikme zammı ve KDV uygulanmasını talep ve dava etmiştir.. Davalı, 6183 sayılı yasaya göre gecikme zammı istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında uygulanan idari para cezasının tahsili amacıyla 2013/67486, 2012/49916 ve 2012/49917 takip no ile icra takibi başlatıldığı ve 6183 sk uyarınca düzenlenen üç adet ödeme emrinin davacıya 24/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde, Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılacak davalar iş mahkemelerinde görülecektir. Somut olayda davacı, 6183 sayılı Yasa uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin ve devamındaki ödeme emrinin iptali ile, ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığının tespitini istediğine göre; uyuşmazlığın belirgin bir biçimde 5510 sayılı Yasanın 88. ve 6183 sayılı Yasanın 58. maddelerinden kaynaklandığı açıktır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözüm yerinin İdari Yargı olmayıp, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi olduğu ortadadır....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında uygulanan idari para cezasının tahsili amacıyla 2015/11237 ve 2015/11238 takip no ile icra takibi başlatıldığı ve 6183 sk uyarınca düzenlenen iki adet ödeme emrinin davacıya 27/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde, Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılacak davalar iş mahkemelerinde görülecektir. Somut olayda davacı, 6183 sayılı Yasa uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin ve devamındaki ödeme emrinin iptali ile, ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığının tespitini istediğine göre; uyuşmazlığın belirgin bir biçimde 5510 sayılı Yasanın 88. ve 6183 sayılı Yasanın 58. maddelerinden kaynaklandığı açıktır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözüm yerinin İdari Yargı olmayıp, alacaklı ... Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi olduğu ortadadır....
Encümen kararına istinaden 2005 yılına ait bir adet ve 2009 yılına ait iki adet toplamda üç adet olmak üzere asfalt tahrip bedeli altında ile 6183 sayılı yasaya istinaden müvekkili aleyhine ödeme emri gönderildiğini, müvekkilinin tahribin gerçekleştirildiği belirtilen sahada çalışma yapmadığını belirterek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davaya konu asfalt tahrip bedeli alacağının amme alacağı olduğu, davacının 6183 sayılı Kanunun 55.maddesi ve 58. Maddesi gereğince 7 gün içinde itiraz etmemesi nedeniyle takibin kesinleştiği ve yasa gereğince açabileceği bir menfi tespit davası olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği gibi, kamu alacaklarının tahakkuk ve takibi, itirazların incelenmesi gibi hususlar 6183 sayılı Kanun gereğince belli kamu kurum ve kuruluşlarına verilmiştir. Davalı ...'...