WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir....

    nin vergi borçları nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu'nun 79. maddesi uyarınca düzenlenen haciz bildirisine süresi içerisinde itiraz edilmediğinden bahisle davacı şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı kabul eden ….Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunu reddeden … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir....

      Dava, ... tarafından prim alacağına ilişkin olarak gönderilen haciz ihbarnamesi ve ödeme emirlerine karşı açılan menfi tespit istemine ilişkin olup davalı taraf Sosyal Güvenlik Kurumu olmakla davanın 5510 Sayılı Kanunu’nun 88.maddesinde Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkili olduğunun belirtilmesine göre mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam ile hüküm tesisi isabetli değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına 23.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Anılan düzenleme karşısında, 08/12/1993 tarihinden itibaren Kurumun prim alacaklarının tahsilinde zamanaşımı yönünden 6183 sayılı Kanunda düzenlenen beş yıllık zamanaşımı süresi uygulanmaya başlanmış ve sürenin başlangıcı, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yılbaşı olarak belirlenmiştir. Açıklanan düzenleme, 30/09/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu'nun 38. maddesi ile yeniden değiştirilerek, prim alacaklarının tahsilinde, 6183 Sayılı Kanunun 51. maddesi hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiş, sonrasında 06/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 24/06/2004 tarihli ve 5198 sayılı Kanunun 11. maddesi ile bu konuda yeniden bir düzenleme yapılarak, 506 sayılı Kanunun 80/5. maddesi, "...Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 ve 102 nci maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... idaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı kamu borçlusu ... Petrol ....Ltd.Şti hakkında 6183 sayılı Yasa gereğince yapılan takip sonucu müvekkili şirkete haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde içinde itiraz edilemediğini ancak daha sonra 2.260,00 TL ödeme yapıldığını, bunun dışında müvekkili şirketin kamu borçlusuna borcu olmadığının tesbitini istemiştir. Davalı ... idaresi vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden haksız açılan davanın reddini savunmuştur....

          Esas sayılı dosyasından müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, dosyaya yatırılan paranın taraflarına iadesini, söz konusu borç ilişkisinin keşideci müvekkili ile lehtar ... şirketi arasında olduğunun tespitini, takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının ...nden tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. HMK 166/1 maddesi "Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir" .... Hükmünü aynı kanunun 166/4 maddesi ise "Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır" hükmünü içermektedir. Açıklanan nedenlerle, mahkememizde açılan bu dava ile yine mahkememizin ......

            Bu durumda zamanaşımı süresi bakımından, 3917 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceye ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Kurumun alacak hakkı, Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımının başlangıç tarihi, anılan Kanunun 128. maddesi hükmü gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ile durmasına ilişkin 132. ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemeler de burada uygulama alanı bulmaktadır. 08.12.1993 tarihi ve sonrasına ilişkin prim ve gecikme zammı borcu yönünden ise, 6183 sayılı Kanunun “Tahsil zamanaşımı” başlığını taşıyan 102. ve ardından gelen maddeleri uygulanacaktır....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Yargıtay 19’uncu Hukuk Dairesi’nin görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nda gösterilmiştir. Bu Kanun hükmü uyarınca, 19’uncu Hukuk Dairesinin görevleri, “Mahkemelerden verilmiş iflâs ve konkordatoya ilişkin hüküm ve kararları, İcra ve İflâs Kanununun 142,151,235’inci maddelerine ilişkin davalar ve şikâyetler sonunda verilen hüküm ve kararları, icra mahkemelerinden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 99’uncu maddesine göre verilen ihalenin feshine dair kararları” incelemektir. Uyuşmazlık, tacir olmayan davacının bağ evinde kaçak elektrik kullanmadığı gerekçesiyle açılan menfi tespit davası olup, davacının sıfatına, uyuşmazlığın niteliğine göre Dairemizin görevi kapsamında değildir. Dosyanın, açıklanan bu niteliğinden dolayı görevli olan yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmektedir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Osmaniye İş Mahkemesi Tarihi :14.04.2015 No :2014/536-2015/155 Dava, 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesine göre menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı K.. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun 79. maddesindeki, "...Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Osmaniye İş Mahkemesi Tarihi :14.04.2015 No :2014/532-2015/156 Dava, 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesine göre menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun 79. maddesindeki, "...Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır....

                    UYAP Entegrasyonu