Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin vergi borçları nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu'nun 79. maddesi uyarınca düzenlenen haciz bildirisine süresi içerisinde itiraz edilmediğinden bahisle davacı şirket adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı kabul eden ….Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunu reddeden … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir....

    Dava, ... tarafından prim alacağına ilişkin olarak gönderilen haciz ihbarnamesi ve ödeme emirlerine karşı açılan menfi tespit istemine ilişkin olup davalı taraf Sosyal Güvenlik Kurumu olmakla davanın 5510 Sayılı Kanunu’nun 88.maddesinde Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkili olduğunun belirtilmesine göre mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam ile hüküm tesisi isabetli değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına 23.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... idaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı kamu borçlusu ... Petrol ....Ltd.Şti hakkında 6183 sayılı Yasa gereğince yapılan takip sonucu müvekkili şirkete haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde içinde itiraz edilemediğini ancak daha sonra 2.260,00 TL ödeme yapıldığını, bunun dışında müvekkili şirketin kamu borçlusuna borcu olmadığının tesbitini istemiştir. Davalı ... idaresi vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden haksız açılan davanın reddini savunmuştur....

        HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- )Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- )Davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL karar harcının, 80,70 TL karar harcından mahsubu ile, bakiye 21,40 TL harç 6183 Sayılı Kanunun 106. maddesinde belirtilen 58,00 TL olan terkin sınırının altında kaldığından tahsiline YER OLMADIĞINA, 3- )İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA, 4- )Kararın kesin olması nedeniyle, ilk derece mahkemesi tarafından, taraflara TEBLİĞİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 362/1- a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

        Anılan düzenleme karşısında, 08/12/1993 tarihinden itibaren Kurumun prim alacaklarının tahsilinde zamanaşımı yönünden 6183 sayılı Kanunda düzenlenen beş yıllık zamanaşımı süresi uygulanmaya başlanmış ve sürenin başlangıcı, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yılbaşı olarak belirlenmiştir. Açıklanan düzenleme, 30/09/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu'nun 38. maddesi ile yeniden değiştirilerek, prim alacaklarının tahsilinde, 6183 Sayılı Kanunun 51. maddesi hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiş, sonrasında 06/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 24/06/2004 tarihli ve 5198 sayılı Kanunun 11. maddesi ile bu konuda yeniden bir düzenleme yapılarak, 506 sayılı Kanunun 80/5. maddesi, "...Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 ve 102 nci maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Yargıtay 19’uncu Hukuk Dairesi’nin görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nda gösterilmiştir. Bu Kanun hükmü uyarınca, 19’uncu Hukuk Dairesinin görevleri, “Mahkemelerden verilmiş iflâs ve konkordatoya ilişkin hüküm ve kararları, İcra ve İflâs Kanununun 142,151,235’inci maddelerine ilişkin davalar ve şikâyetler sonunda verilen hüküm ve kararları, icra mahkemelerinden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 99’uncu maddesine göre verilen ihalenin feshine dair kararları” incelemektir. Uyuşmazlık, tacir olmayan davacının bağ evinde kaçak elektrik kullanmadığı gerekçesiyle açılan menfi tespit davası olup, davacının sıfatına, uyuşmazlığın niteliğine göre Dairemizin görevi kapsamında değildir. Dosyanın, açıklanan bu niteliğinden dolayı görevli olan yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmektedir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 3. şahıs tarafından açılan menfi tespit 01/07/2016 tarihinde kabul edilip 23/07/2016 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın 6183 sayılı Yasaya dayalı takipte menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki Yargıtay 19....

            Bu durumda zamanaşımı süresi bakımından, 3917 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceye ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Kurumun alacak hakkı, Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımının başlangıç tarihi, anılan Kanunun 128. maddesi hükmü gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ile durmasına ilişkin 132. ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemeler de burada uygulama alanı bulmaktadır. 08.12.1993 tarihi ve sonrasına ilişkin prim ve gecikme zammı borcu yönünden ise, 6183 sayılı Kanunun “Tahsil zamanaşımı” başlığını taşıyan 102. ve ardından gelen maddeleri uygulanacaktır....

              nun 79.maddesi gereğince açılmış menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı İdare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Eldeki dava 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi hükmüne göre açılmış olup, davacı haciz bildirisine süresinde itiraz etmemiş olup davanın açılmasına kendisi sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerinin üzerinde bırakılması ve davacı lehine vekalet ücretinin hüküm altına alınmaması gerekir. Davalı aleyhine yargılama masrafları ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden 6100 sayılı HMK'nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                Somut olayda; davacılar adına düzenlenen bir ödeme emrinin bulunmaması, davacıların da asıl borçlu murisi adlarına dava açtıklarının belirgin olması karşısında, 6183 sayılı Yasanın 55. maddesi kapsamında davacılar adına düzenlenmiş ve anılan Yasanın 58. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin ya da başlatılmış bir icra takibinin bulunmaması, yapılan bu tebligatın ödeme emri niteliğinde olmayıp borç bildirim yazısından ibaret bulunması karşısında, davanın menfi tespit davası olarak kabul edilip esastan karara bağlanması gerekirken, yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu