WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.06.2016 tarih ve 2015/352 Esas - 2016/794 Karar sayılı ilâmı ile vesayet altına alınmış ve vasinin talebi üzerine kısıtlının yerleşim yerini değiştirmesine izin verilmişse de ... İlçe Emniyet Müdürlüğünce yapılan araştırmaya göre kısıtlının “... Mah. ... Sok. No:9A .../...” adresinde ikamet ettiği tespit edildiğinden vesayet dosyasının takibinde ve vasinin talebi ile ilgili karar vermekte ... ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 07/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2020/264 ESAS - 2021/748 KARAR DAVA KONUSU : 6183 Sayılı Kanunun 79/4 Maddesi Gereğince Açılan Menfi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun 353/1- b-2 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T2 tarafından müvekkiline gönderilen 11/12/2019 tarihli ve 2704999 sayılı haciz bildirisinde dava dışı kamu borçlusu İç Çevre Ve Geri Dönüşüm Turizm Otelcilik San. ve Tic....

      Dava, prim borcu nedeniyle 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan takip nedeniyle gönderilen ödeme emirlerinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İncelenen dosyada; davacı, 2011/10982, 10984, 10986,10988 takip nolu ödeme emirlerinin iptalini talep etmiş, mahkemece, aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olması nedeni ile 6100 sayılı HMK'nın 114/1-1 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir....

        Herhangi bir nedenle itiraz süresininin geçirilmesi halinde üçüncü kişi, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibariyle amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu 6183 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir (m.79/4). İdari para cezasına konu ödeme emri bakımından davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 102. maddesi olup, 5510 sayılı Kanunun 102. maddesinde davalı Kurum tarafından verilen idari para cezaları ile ilgili usul ve esaslar özel bir şekilde düzenlenmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... idaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı kamu borçlusu ... hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan yasanın 79.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini kamu borçlusuna bir borçları olmadığından 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesi gereğince borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ... İplik Dokuma Teskt. Tic. ve San....

          de bulunduğunu belirterek, ... 24 ... müdürlüğünce başlatılan 2012/8618 sayılı ... takibine borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. 5510 Sayılı Yasa'nın 88/19. maddesinde Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkili olduğunun belirlenmiştir. Davalının ... olmasına ve takibin kurumun alacağının tahsiline ilişkin olmasına göre uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 9. İş Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            G E R E K Ç E Uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanunun 79/4. Fıkrası gereğince, 3. Kişi tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir. İDM'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; aynı Kanunun 357. maddesine göre de İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemeyeceği ve istinafta yeni delillere dayanılamayacağına ilişkin maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır. (I) 6183 sayılı Kanunun 79/1....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 20/11/2023 NUMARASI: 2023/794 2023/898 DAVANIN KONUSU:3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit Taraflar arasındaki davada İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 32.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemesince, "...Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen veya kendi özel kanunlarında mutlak ticari dava olduğu belirtilen ve bu sebeple ticari nitelikte olduğu kabul edilen davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki taraf için ticari sayılan konulardan doğan davalardır....

              Asliye Ceza Mahkemesinin 23/09/2003 tarihli ve 2002/256 esas, 2003/794 sayılı kararı ile sanığın 6136 sayılı Kanun’un 13/1. ve 765 sayılı Kanun'un 81/1. maddeleri gereğince 1 yıl 1 gün hapis ve 219.603.000 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 23.09.2003 tarihli kararı verildiği esnada aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm bulunduğundan, 5271 sayılı Kanun'un 223/7 maddesi gereğince açılan kamu davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 12.01.2016 gün ve1943 sayılı Kanun Yararına Bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.02.2016 gün ve KYB/2016-22643 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi....

                UYAP Entegrasyonu