Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren ./.. yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....
Somut olayda, davacı hakkında Erzurum Nenehatun Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce tanzim edilen ödeme emirlerinin iptali istemi açılan ve 6183 sayılı Kanunun uygulanması nedeniyle doğan uyuşmazlığın çözümlenmesi için açılan eldeki davada, 5510 sayılı Kanunun 88/19. maddesinde belirtilen yetkiye ilişkin hüküm, kesin yetki niteliğinde olup diğer yetki kurallarının üzerindedir ve uygulanmasının yasal gereklilik olduğu belirgindir. Öte yandan, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna Göre Kullanılacak Yetkilere İlişkin Yönetmeliğin; "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde; “Tahsil dairesi: Kurumun tahsilatla görevli ünitesini, servisini, icra memurlarını, memurlarını ve Kurum adına vekaletname verilen gerçek ve tüzel kişileri” “Ünite: Kurumun tahsilatla görevli sosyal güvenlik il müdürlüğü ile sosyal güvenlik merkezlerini ifade eder.” “Takip işlemlerine yetkili tahsil dairesi” başlıklı 17. maddesinde; “Takip işlemleri, Kurumun ilgili ünitesince yapılır....
Ancak davanın bedele hükmedilmesi halinde bu bedele faiz yürütülmesi mümkün olmadığından bu yönde verilen karar isabetli değildir. 4.Davalı borçlu şirket açılan tasarrufun iptali davasında üçüncü kişilerle birlikte zorunlu hasım olduğundan, davanın kabulü halinde yargılama giderinden diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olması gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi de hatalı olmuştur. 5.1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir”hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. 6.Kabule göre, ise davacının alacağı toplam 134.400,00 TL olduğundan ve bedele dönüşme halinde bu miktarın, davanın kabulüne karar verilen taraflardan tahsiline denilmesi gerekirken iki kez tahsil edilecek şekilde hüküm tesisi de isabetsizdir....
Dava konusu, ödeme emrinin iptalidir. 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde (506 sayılı Kanun m. 80) Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanacağı, Kurumun, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanacağı belirtilmiştir. 5502 sayılı T3 Kanununun 37. maddesinin üçüncü fıkrasında da süresi içinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, idarî para cezaları, gecikme zamları, katılım payları Kurum alacağına dönüşeceği ve bu alacakların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddelerin uygulanacağı belirtilmiştir. 6183 sayılı Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, kamu Kurumu olan T3na idari icra takibi yetkisi vermektedir...
Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Primlerin ödenmesi” başlığını taşıyan 80. maddesinde, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişiklik yapılarak, Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş, 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 30.09.2003 günü yürürlüğe giren 38. maddesiyle anılan madde yeniden değiştirilerek tahsilde, 6183 sayılı Kanunun 51. maddesi hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiş, sonrasında bu maddede 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanunun 11. maddesi ile bir kez daha değişikliğe gidilerek tahsilde, 6183 sayılı Kanunun 51 ve 102. maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı açıklanmış, böylelikle 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür....
Davanın yasal dayanaklarından olan, 506 sayılı Kanunun “Primlerin ödenmesi” başlığını taşıyan 80. maddesinde, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişiklik yapılarak Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş, 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 30.09.2003 günü yürürlüğe giren 38. maddesiyle anılan madde yeniden değiştirilerek tahsilde, 6183 sayılı Kanunun 51. maddesi hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiş, sonrasında bu maddede 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanunun 11. maddesi ile bir kez daha değişikliğe gidilerek tahsilde, 6183 sayılı Kanunun 51 ve 102. maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı açıklanmış, böylelikle 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür....
gün ve E:..., K:... sayılı yetki ret kararı ile Çanakkale İdare Mahkemesi'nin, iptali istenen uyuşmazlığa konu işlemin, Maden Kanunu'ndan kaynaklanan kamu alacağının tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanun uyarınca tanzim edilen ödeme emri olduğu, özel kanun olan 6183 sayılı Kanun'da yetkili mahkemenin "alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu" olarak, 2577 sayılı Kanunun 32. maddesinde öngörülen genel yetki kuralına uygun biçimde belirlendiği, ödeme emrine karşı açılan davalarda 6183 sayılı Kanun'da gösterilen sebepler yönünden yargılama yapılması gerektiğinden, 2577 sayılı Yasa'nın 34/1. maddesine göre değil de, Kanunun 32/1. maddesi uyarınca genel hükümlere göre dava konusu işlemi tesis eden Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğünün bulunduğu yer olan İstanbul İdare Mahkemesinin davanın görüm ve çözümünde yetkili olduğuna ilişkin ... günlü, E:... ; K:......
sayılı yetki ret kararı ile Çanakkale İdare Mahkemesi'nin, iptali istenen uyuşmazlığa konu işlemin, Maden Kanunu'ndan kaynaklanan kamu alacağının tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanun uyarınca tanzim edilen ödeme emri olduğu, özel kanun olan 6183 sayılı Kanun'da yetkili mahkemenin "alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu" olarak, 2577 sayılı Kanunun 32. maddesinde öngörülen genel yetki kuralına uygun biçimde belirlendiği, ödeme emrine karşı açılan davalarda 6183 sayılı Kanun'da gösterilen sebepler yönünden yargılama yapılması gerektiğinden, 2577 sayılı Yasa'nın 34/1. maddesine göre değil de, Kanunun 32/1. maddesi uyarınca genel hükümlere göre dava konusu işlemi tesis eden Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğünün bulunduğu yer olan İstanbul İdare Mahkemesinin bu davanın görüm ve çözümünde yetkili olduğuna ilişkin ... günlü, E:... ; K:......
Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Primlerin ödenmesi” başlığını taşıyan 80. maddesinde, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişiklik yapılarak, Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş, 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 30.09.2003 günü yürürlüğe giren 38. maddesiyle anılan madde yeniden değiştirilerek tahsilde, 6183 sayılı Kanunun 51. maddesi hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiş, sonrasında bu maddede 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanunun 11. maddesi ile bir kez daha değişikliğe gidilerek tahsilde, 6183 sayılı Kanunun 51 ve 102. maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı açıklanmış, böylelikle 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür....
Bankasına devredilen, … Bankası borçlusu olan davacının çek bedellerini geç ödemesi nedeniyle hesaplanan faiz, cezai şartı ve banka muameleleri vergi tutarı 6.163.561. liranın tahsili amacıyla düzenlenen ve tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan dava sonunda Vergi Mahkemesince dava konusu ödeme emrinin yetki yönünden iptali yolunda verilen kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. 3182 Bakanlar Kanunun 64.maddesinin 3.fıkrasında, mali bünyesinin güçlendirilmesine imkan sağlanamayan hallerde bankanın bir bankaya devredilmesine veya birleştirilmesine karar verilebileceği belirtildikten sonra, devir veya birleştirmeden dolayı ortaya çıkabilecek zararın hazinece karşılanacağı Bakanlar Kurulu Kararında belirtilmiş ise, bu bankaların üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının, takip, tahsil ve tasfiyesi hakkında 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış; anılan yasanın geçici 9.maddesi ile de "bu kanunun 64.maddesinin 3.fıkrasında yer alan ve 6183 sayılı...