WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Davacı 3.kişi ... ile davalı alacaklı Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı aralarındaki dava hakkında Eskişehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.11.2010 gün ve 2010/631-713 sayılı hükmün Dairenin 20.9.2012 gün ve 2012/9598-9654 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dosya içeriğine, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve davanın 6183 sayılı yasadan kaynaklanan istihkak davası niteliğinde olmasına göre 6100 Sayılı HMK.nin geçici 3. maddesinin 2. fıkrası delaletiyle 1086 Sayılı HUMK.nin 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Yasanın 442. maddesi uyarınca 219,00 TL para cezasının davacı 3.kişiden alınarak Hazineye gelir kaydettirilmesine aşağıda dökümü yazılı 6,55 TL karar düzeltme harcının davacı 3.kişiden alınmasına 21.3.2013 tarihinde oybirliğiyle...

    Dava 6183 sayılı AATÜHK'nun 79/6 madde gereğince alacaklı tarafından açılmış 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılması istemine ilişkindir. Anılan madde uyarınca; Üçüncü şahıs, haciz bildirisi üzerine yedi gün içinde alacaklı tahsil dairesine itiraz ettiği takdirde, alacaklı amme idaresi bir yıl içinde, üçüncü şahsın yaptığı itirazın aksini genel mahkemelerde açacağı davada ispat ederek, üçüncü şahsın İcra ve İflas Kanununun 338 inci maddesinin birinci fıkrasına göre cezalandırılmasını ve borçlu bulunduğu tutarın ödenmesine hükmedilmesini isteyebilir....

      Kişi ile borçlunun aynı ikametgahta birlikte yasadıklarını, istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu şirket yetkilisi duruşmada açılan davaya bir diyeceğinin olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece davacı tarafından aynı menkullere yönelik ... .... ... Hukuk Mahkemesinin 1999/2713 esas sayılı dosyasında açılan istihkak davasının kabulüne karar . verildiği, davacının borçlu şirket yetkilisinden uzun büre önce boşandığı ve babasıyla birlikte yaşadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık .... Kişinin 6183 sayılı ..... hükümleri uyarınca haczedilen menkullere yönelik olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haciz ........2000 tarihinde " ........... ...:... ..." adresinde yapılmıştır. Davacı .... Kişi, borçlu şirket ortağı ve yetkilisi olan .......'...

        Dairemiz kaldırma kararı sonrasında Kurumun 19.03.2019 tarihli yazı cevabına göre; borç bildirim belgelerinin tebliğine ilişkin belgeler ile, 1021104.68 sicil sayılı işyerine ait fark prim borcunun tahsil edilmediğinin bildirildiği, 11.02.2019 tarihli yazı cevabına göre, 1021102.68 sicil numaralı işyeri dosyasına ait borçların 6183 sayılı kanuna göre takip edilip, 23.12.2014 tarihinde 5459,64 TL olarak tahsil edildiği, 1021104.68 sicil sayılı dosya için 05.11.2015 tarihinde 5.119,86 TL olarak tahsil edildiği, 1021105.68 sicil numaralı dosya için 24.02.2015 tarihinde 2.740,13 TL olarak tahsil edildiği, 1021103.68 sicil sayılı dosya için 24.02.2015 tarihinde 2.003,16 TL tahsil edildiğinin bildirildiği, kaldırma kararı sonrasında işyeri dosyaları getirtilerek prim borcunun kesinleşip kesinleşmediğinin ve kurum ve denetim görevlilerince rapor düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılmaksızın bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre karar verilmesi yerinde görülmemiştir....

        Kurum işin genel niteliğini, işte kullanılan teknik yöntemleri, işin büyüklüğü, tamamlama süresini, işyeri koşullarını, istihkak tutarlarını kısaca işçilik bildirilmesi gereken işle ilgili tüm verileri gözetmek, gerekirse emsalleriyle kıyaslamak, mahallinde işi bizzat denetlemek, işle ilgili tüm verileri dikkate alarak eksik işçilik bildirimini saptamak yetkisine sahiptir. 506 Sayılı Kanunun 80. maddesinde 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gereği öngörülmüş; 3917 Sayılı Kanunla yapılan bu değişiklik aynı Kanunun 8. maddesi hükmüne göre 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe girmiş; daha sonra 24.6.2004 tarih, 5198 sayılı Yasayla aynı maddede yapılan değişiklik sonucunda, Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasanın 102. maddesinin de uygulanma olanağı bulunmadığı düzenlemesi getirilmiş ve düzenleme 06.7.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir....

          Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içermektedir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 6.3.2007 gün ve 304-34 sayılı hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. K A R A R Yargıtay 21.ci Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Yasa'dan kaynaklanan istihkak davasına ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.06.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06.09.2007 gün ve 298-292 sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 6183 sayılı Yasa'ya dayalı istihkak davasına ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 15....

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava 6183 Sayılı Yasanın 67. maddesi uyarınca istihkak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dava konusu hisse senetlerinin haczi davacının yokluğunda yapılmış olup haczin yapıldığı davacıya tebliğ edilmemiş ise de; davacının taraf olduğu İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/8 esas sayılı dosyasında davalı vekilinin verdiği 03.09.2002 tarihli cevap dilekçesine ekli ve Takasbank'ın davalı fona yazdığı yazıda dava konusu hisse senetleri üzerine 30.10.2001 gün AATUHK/2001/283-19953 sayılı yazı ile iştirak haczi konulduğu bildirilmiştir....

                  Kabule göre de; 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir”. hükmünü içermektedir.Somut olayda davacı 3.kişi yararına anılan yasal değişiklik gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nisbi vekalet ücreti takdiri de doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 30.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu