İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2021 NUMARASI : 2021/286 ESAS 2021/469 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün 2020/1476 E....
Çoğunluğun dayandığı ve yerel mahkemenin gerekçesine esas aldığı 6183 sayılı Yasa’nın 24. maddesi ise; “Amme borçlusunun bu Kanun’un 27, 28, 29 ve 30’uncu maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali için umumi mahkemelerde dava açılacağı ve bu davalara diğer işlere takdimen umumi hükümlere göre bakılacağı” kurala bağlanmıştır. 7. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun 1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6183 sayılı kanunda genel olarak uyuşmazlıklar kişiler açtığında idari yargının görev alanına girmektedir. Ancak kurumlar tarafından açılan davalarda genel mahkemeler deyimi, aslında adli yargı yerindeki mahkemeleri ifade etmektedir. Zira o tarihte uzman mahkemeler bulunmamaktadır. Bu hali ile bu kanun genel kanundur. 8. Gerek 5510 sayılı SSGSS Kanunu, gerekse 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ise özel kanunlar olup, 6183 sayılı kanundan sonra yürürlüğe girmişler ve özel düzenlemelere yer vermişlerdir. 9....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulu Kanunu uyarınca konulan haciz şerhinin terkini isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 2.4.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Gümrük Kanunu ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun yukarıda anılan hükümleri karşısında Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamına giren gümrük para cezasının bu kanun hükümleri dairesinde kovuşturulacağı kuşkusuzdur. Nitekim, dava konusu haciz varakası da 6183 sayılı Kanun uyarınca düzenlenmiştir. Bu nedenle, yükümlü adına düzenlenen haciz varakasının gümrük vergi ve resimleri üzerinden hesaplanan para cezasına ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan işbu davanın, 2576 sayılı Kanunun 6. maddesi hükmü uyarınca, vergi mahkemesince görülüp çözümlenmesi zorunlu iken, idare mahkemesince incelenmesi suretiyle hüküm tesisinde yasal isabet görülmemiştir....
Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebinde, talepte bulunulurken, ilgili kişilerin muhtemel zararına karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi şarttır. Talebin reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde genel hükümlere göre tazminat davasının açılmaması hâlinde hükmedilen para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tahsili için durum mahkemece tahsil dairesine bildirilir. Tahsil dairesi alınan teminattan, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde para cezasını tahsil etmezse talep hâlinde teminat ilgilisine iade edilir....
İİK'nın 134. maddesi uyarınca yapılan ihalenin feshi istemi, şikayet niteliğinde olup, Medeni Usul Hukukunun davaya ilişkin kuralları burada uygulanmaz. Bu nedenle, hasmın hiç gösterilmemiş olması veya yanlış gösterilmesi ihalenin feshi şikayetinin reddini gerektirmez. Ortaklığın giderilmesi kararına dayalı olarak yapılan satışlara ilişkin ihalenin feshi davalarında, alıcı ile birlikte hissedarların tamamının hasım olarak gösterilmesi gerekir. Somut olayda da davacıların istemi, hissedar oldukları taşınmazlara ilişkin ihalenin feshi isteği olup, tapu kaydına göre tüm hissedarların ve ihale alıcısının davada taraf olarak yer alması zorunludur. Dava konusu taşınmazların tapu kaydı ve veraset ilamına göre malik Mehmet İnci mirasçısı Hulusi İnci'nin davada taraf olarak gösterilmediği anlaşılmıştır. Verilecek karardan hakları etkilenecek olan Hulusi İnci'nin davalı olarak gösterilmemesi hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir....
Ancak, ihalenin feshi istenilmiş ise, bu konudaki dava sonuçlanıp ihale kesinleşinceye kadar, satılan taşınmaz icra dairesi tarafından muhafaza ve idare edilir (İİK. md. 134/1). Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; davalının borcu nedeniyle davakonusu taşınmaz cebri icrada ihale yoluyla 26.9.2003 tarihinde davacıya satılmış ve bedeli 6.10.2003'te ödenmiştir. Ayrıca davacı 7.11.2003 tarihli; ecrimisil istemli ihtarnameyi 11.11.2003 tarihi itibariyle davalıya tebliğ etmiştir. Bu arada ihalenin feshi istemiyle 3.10.2003 tarihinde dava açılmıştır. Bu durumda ecrimisil istemiyle açılan işbu davanın ihalenin feshi davasıyla HUMK. md. 45 kapsamında bağlantılı olduğu, ihalenin feshi hakkında verilecek karârın bu dava sonucunu mutlak etkileyeceği dikkate alınarak, ihalenin feshi davasının bekletici sorun olarak kabulü yönünde işlem yapılması gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir....
Bizim de katıldığımız bu görüşe göre ihalenin feshi için icra mahkemesi görevli olup, genel mahkemeler görevli değildir. Bu nedenle genel mahkemelere ihalenin feshine müncer olacak nitelikte tapu iptali, tapu kaydının terkini, tescil vs. adlar altında dava açılamaz. İcra mahkemesinin ihalenin feshi talebini reddetmesinden sonra da genel mahkemelerde tapu iptali, ihalenin iptali veya bedel davası adı altında aynı ihalenin feshi sebeplerine dayanarak bir dava açılamaz. Çünkü böyle bir davanın genel mahkemece incelenmesi hem görev kurallarına hem de kesin hükme aykırı olur (Kuru c.I s. 1452). İhalenin feshi talebinin reddi kararına karşı yargılamanın iadesi yoluna başvurulabilir. Bu ret kararı sadece ihalenin feshi talebinde taraf olan kişiler hakkında ve o ihalenin feshi talebinde dayanılmış fesih sebebi ile sınırlı olarak kesin hüküm teşkil eder....
Atilla Türk davacının vekili olmadığı halde, bu avukatın davacının vekili olarak satış dosyasına kaydedilerek tüm tebligatların davacı adına bu avukata yapıldığı tespit edilmiş olup, davacı vekili işbu dava dilekçesi ile ihalenin feshi nedeni olarak kıymet taktirine itirazlarını da bildirmiştir. Bu durumda, istinafa konu edilen 121 ada 9 ve 538 ada 17 parsel sayılı taşınmazlar yönünden icra dosyasından yapılan kıymet takdirine ilişkin rapor ve taşınmaz satış ilanı davacıya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden ihale öncesi kıymet taktirine yönelik itirazlarını sunma hakkını kullanamayan davacının kıymet takdirine yönelik itirazlarını ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürmesi mümkündür....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ortaklığın giderilmesi ilamına istinaden satış memurluğunca yapılan ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, ihalenin, süresinde fesih davası açılmadığından kesinleştiği ve davanın bu hali ile yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil davası olduğu gerekçesiyle ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 134/2. maddesi gereğince, ihaleden itibaren yedi gün içinde ihalenin feshi istenebilir. Aynı Kanun'un 134/6-a maddesinde ise; "Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar....